GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
23 Şubat 2023 Perşembe 08:35

Yapı denetimcilerden çarpıcı rakam: 151 bin binadan 132’si yıkıldı!

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği Başkanı Tayfun Gücenmez, deprem bölgesindeki 11 ilden üçünün 2001, diğerlerinin 2011'den itibaren yapı denetim kapsamına alındığını hatırlatarak, "Toplamda bu illerde 151 bin 990 bina yapı denetimden geçmiş, bunların sadece 132'si yıkılmış. Yıkılan denetimli bina oranı, yüzde 1, hatta yüzde 0,5 bile değil. Yıkılanlar, yapı denetimin olmadığı yıllara ait değil. Eğer yapı denetimciler, müteahhitlerin hatalarına, eksiklerine göz yumuyor olsaydı, biz bugün denetimli olduğu halde yıkılmış 132 binayı değil, binlerce yıkılan binayı konuşuyor olurduk" dedi.

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - 6 Şubat'ta Kahramanmaraş'ta meydana gelen, çevresindeki 10 ilde de etkili olan, 43 bin canımızı yitirdiğimiz büyük deprem, yapıların aldığı mühendislik hizmetinin yanı sıra yapı denetim eksikliğini de gündeme getirdi. Yapı denetim kuruluşlarının, müteahhitlerin eksiklerini görmezden geldiği iddiaları ayyuka çıkarken, Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği Genel Başkanı Tayfun Gücenmez, Egedesonsöz'e önemli açıklamalarda bulundu.

Başkan Gücenmez, yapı denetim kuruluşlarını suçlarken verilere bakarak konuşmak gerektiğini belirterek, "İhmali olanlar zaten yargı önünde hesap verecek. Deprem bölgesindeki 11 ilde 151 bin 990 denetimli binadan sadece 132'si yıkılmış. Bunların içinden asgari 50'sinin kolonu kesilmiş, duvarlarıyla oynanmış ya da imar barışına girmiş olduklarını düşünürsek, geriye 80 kadar bina kalır. Görüldüğü gibi, yıkılan binaların çoğunun, yapı denetimin olmadığı yıllara ait yapılar olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız" dedi.

TÜM HESAPLAR BİR BÜYÜK DEPREME GÖREDİR, İKİNCİSİ HESAPLARI BOZDU
Kahramanmaraş ve çevresindeki illerde gerçekten çok büyük bir yıkım olduğunu, can kayıpları ve binaların çoğunun yıkılmasından dolayı çok üzgün olduklarını belirten Başkan Gücenmez, açıklamalarına, "Yapı denetimleri korumak, kollamak için değil, verilerle, referanslarla konuşacağım" cümlesiyle başladı. Yapı denetimleri suçlarken, verilere soğukkanlılıkla bakmak gerektiğine vurgu yapan Başkan Gücenmez, "İhmali olanlar varsa, onlar zaten yargı önünde hesap verecek. Bizim böyle bir durumda kimseyi kollayacak, koruyacak halimiz yok" dedi ve şunları söyledi:

"2001 yılından bu yana yapı denetimden geçmiş binalarda böyle bir durumla, yani böylesine büyük bir depremle hiç karşılaşmadık. Kamuoyunda yapı denetime karşı bir güven vardı. Son depremdeki manzaraları gördüğümüzde bu güvenin sarsıldığını görüyoruz. Yapı denetimleri suçlamaya yönelik çabalar, depremin psikolojik bir yansımasıdır. Burada unutulmaması gereken iki önemli konu var. Birincisi; çok büyük iki deprem oldu ve 9 saat arayla oldu. Deprem yönetmeliğinin öngördüğünün üzerinde büyüklükte deprem oldu. Hocalarımız bu gerçeği çeşitli platformlarda dile getirdiler. İkincisi, birinci büyük depremin ardından gelen ikinci deprem tüm hesapları bozdu. Tüm tasarımlar, bir büyük depreme göredir. Bugüne kadar tasarlanan tüm yapılar, sadece bir büyük deprem için tasarlanmış, planlanmıştır. Tüm hesaplar, bir depreme göre yapılır, deprem sonrası insanlar canlı olarak binadan çıkar, eşyalarını rahatlıkla alır. Fakat ikinci deprem geldiğinde ne olacağıyla ilgili herhangi bir referans yok. Böyle bir şey ilk defa başımıza geliyor. Bu sürpriz durum, yıkımları da can kayıplarını da artırdı."

DEPREM BÖLGESİNDE SADECE ÜÇ İL PİLOT BÖLGE KAPSAMINDAYDI
Yapı denetim kanunun 1999 Marmara depreminden sonra 2001 yılında çıktığını hatırlatan Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Genel Başkanı Tayfun Gücenmez, rakamlarla şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yasa çıktığında yapı denetimin uygulanacağı 19 pilot il arasında bugünkü deprem bölgesinden sadece üç il vardı; Adana, Gaziantep ve Hatay...  Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Kilis ve Osmaniye'de yapı denetim kapsamına 2011 yılında girdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın paylaştığı verilere göre, bu 11 ilde toplam 151 bin 990 bina denetimli bina grubunda yer alıyor. Yıkılan denetimli bina sayısı a 132 olarak açıklanmış. 2001'den bu yana denetimli Adana'da denetimli binalardan bir tane, Gaziantep'te 26 tane, Hatay'da ise 41 tane bina yıkılmış. Yıkılan binaların, denetimin başladığı süreçten sonra yapılan binalar olduğu şeklinde bir algı yaratılmaya çalışıyor. Oradaki yıkımların çoğunun, denetimin olmadığı yıllarda inşa edilmiş binalar olduğu ortadadır. Denetimli olduğu halde yıkılan 132 binanın bir kısmının kolonlarının kesildiğini, duvarlarıyla oynandığını, imar barışına sokulduğunu düşünürken, yıkılan denetimli bina sayısı 80 civarındadır. Onlar da ilk büyük depremden 9 saat sonra gelen büyük deprem ve başlı başına yıkıcı özellik taşıyan 6 büyüklüğündeki artçı depremlerde yıkılmıştır. Denetimli olduğu halde yıkılmamış bina sayısının 151 bin 858 olması, yani denetimli binalarının yüzde 99,91'inin yıkılmamış olması, onca büyük sarsıntılara rağmen güzel bir şey değil midir? Diğer bir deyişle denetimli olduğu halde yıkılan bina oranı, yüzde 1, hatta yüzde 0,5 bile değil. Yıkımın en çok olduğu Hatay'da denetimli olduğu halde yıkılan bina sayısının 41 olduğunu tekrar hatırlatmak istiyorum. Elazığ'da, Diyarbakır'da, Şanlıurfa'da, Kilis'te, Osmaniye'de denetimli binalardan yıkılan olmamıştır. Yine yıkımın büyük olduğu Kahramanmaraş'ta yıkılan denetimli bina sayısı 26'dır. Şu unutulmamalıdır; yapı kullanma izin belgesi alındığında, yapı denetimin görevi orada biter. Kim kolonu kesmiş, kim duvarlarla oynamış, kim binasını imar barışına sokmuş, onunla ilgilenmez. Yapı kullanma belgesi alındıktan sonra sorumluluk, tapu sahibindedir."

BURADA PSİKOLOJİK VE DUYGUSAL BİR YORUM SÖZ KONUSU
Beş gün boyunca deprem bölgesinde incelemelerde bulunduğunu anlatan Başkan Tayfun Gücenmez, "Gönül isterdi ki, hiç kimsenin burnu dahi kanamamış olsun. Ama hiç hesapta olmayan, birinci büyük depremin ardından çok sayıda büyük ve etkili depremler yaşandı" dedi ve yapı denetimin, zemini denetleme gibi yetkisi olmadığına vurgu yaptı:

"Yıkılan binaların yarıdan fazlasının zemin kaynaklı olduğu düşünülüyor. Yapı denetimin, zemini denetlemek gibi bir yetkisi yok. Bize zemin laboratuvar sonuçları gelir, sondajlar yapılmıştır, incelemeleri yapılmıştır ve biz formata uygunluğuna bakarız. Yapı denetimciler, müteahhitlerin eksiklerini görmezlikten geliyormuş! Bu doğru değil. Eğer yapı denetimciler, müteahhitlerin hatalarına, eksiklerine göz yumuyor olsaydı, biz bugün denetimli olduğu halde yıkılmış 132 binayı değil, binlerce yıkılan binayı konuşuyor olurduk. Denetimli olduğu halde yıkılan bina sayısının 132 olması bile çok şey anlatıyor aslında. Burada, yapı denetimler aleyhine yapılan yorumlarda psikolojik ve duygusal bir yorum var. Yıkılan binaların önemli bir kısmının 2011 yılından öncesine ait olduğu, yani yapı denetimin devreye girmesinden önceki süreçte inşa edildiklerini unutmamak lazım. Bir kere bu lafları edenler, mevzuatı bilmiyorlar. Yapı denetim olarak bir binanın sorumluluğunu alıyorsunuz. Kanun diyor ki, siz, tapu sahibi ve kamu adına denetim yapın. Eğer iddia edildiği gibi müteahhitlerin eksiklerini, hatalarını görmezlikten gelenler varsa, onlar zaten tespit edilip cezalandırılıyor. Normalde işin doğasına aykırı bir şey bu. Müteahhitle, denetim ve denetlenen dışında bir işimiz yok, olamaz da. Biz tapu sahibi ve kamu adına denetim yaparız"