GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
11 Aralık 2021 Cumartesi 10:36

Türk-İş'ten asgari ücret önerisi: Metro ve tramvay sözleşmesi örnek olmalı

Devam eden asgari ücret tartışmalarına dair Egedesonsöz’e değerlendirmelerde bulunan Türk İş Ege Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak “Metro ve tramvayda yakın zamanda biten sözleşmeler asgari ücret görüşmelerine ve asgari ücretli çalışanlara örnek olmalı” dedi.

Metehan UD/EGEDESONSÖZ - Milyonlarca işçiyi ve ailelerini yakından ilgilendiren yeni asgari ücreti belirleme çalışmalarında resmi süreç devam ediyor. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Tespit Komisyonu, 2022'de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında üçüncü görüşmelerini gerçekleştirildi.  

Görüşmeler sonrasında İşveren temsilcisi TİSK'in ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, taraflar taleplerini paylaştı. TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol yüzde 21 zamma denk gelen 3 bin 500 TL önerisinde bulunduğunu dile getirirken Türk-İş Genel Başkanı Ergun Atalay ise kırmızı çizgileri olan 4 bin TL’nin altının kabul edilemeyeceğini açıkladı. Gözler pazartesi günü gerçekleşecek olan dördüncü oturumda. Son oturumda rakamın açıklanması bekleniyor...

Türk-İş Ege Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, devam eden asgari ücret görüşmelerini Egedesonsöz’e değerlendirdi. Asgari ücretin geçim ücreti değil taban ücreti olması gerektiğini ifade eden Çakmak “Bir ülkede 8 buçuk milyon asgari ücretli varsa herkes şapkasını önüne koymalıdır devlet de işveren de sendikalar da. Bir işçi de geçinecek bir ücretinin olması için sendikalı olmalıdır. Biz bugün neden asgari ücreti tartışıyoruz?  Bugün asgari ücretli sendikalı olursa özlük haklarını alırsa daha iyi değil mi? Bizler toplu sözleşmelerimizdeki zam oranlarını, sosyal hakları, izinleri, yardımları tartışalım” dedi.

‘KOMİSYON İŞÇİLERİN ALEYHİNE’
Asgari ücretin belirlenme sürecinin de işçilerin aleyhine olduğunu dile getiren Çakmak şunları söyledi:

“Asgari ücret tespit komisyonu 5 işveren vekili, 5 devlet yetkilisi ve 5 de işçi konfederasyonu temsilcisinden oluşuyor. İşveren ve devlet bir araya geldi mi bizim sözümüzün bir anlamı olmuyor... Asgari ücretliler de örgütsüz olduğu için bizim eylem yapma imkanımız olmuyor. Aynı şekilde toplu iş sözleşmesi sürecindeki gibi greve çıkma gibi bir durumumuz da olmuyor. Onun için bizim suçlu olmamamız gerekiyor. Herkes bizim gözümüzün içine bakıyor ama biz kiminle eylem yapacağız? Sonra biz asgari ücrete zam yapamadık oluyor... Sendika masada yalnız kalıyor. Bu masanın da değişmesi, şartların eşit olması gerekiyor.”

‘GÖRÜŞMELER BEKLENTİLERİ DÜŞÜRDÜ’
Devlet kıymetli evraklara yaptığı yüzde 36’lık zammı hatırlatan Çakmak, görüşmelerin beklentiyi düşürdüğünü ifade ederek “Enflasyon yüzde 21. Sen bana enflasyon veriyorsan, kıymetli evrağa yüzde 36 zam yapıyorsan bu çelişki değil mi? Temel tüketim maddelerine gelen zamları da düşündüğümüzde bu farklar işçileri fakirleştiriyor. Bu zammın asgari ücretlere de yansıması gerekiyor. Devam eden görüşmeler asgari ücretlilerin beklentisini düşürdü. Bugün yoksulluk sınırı 3 bin 90 lira. İşverenler vekillerinin teklifi ortada. Mutfak yanıyor, gıda ürünlerine yapılan zamlarla birlikte asgari ücrete gelecek olan zam gelmeden  tükendi" diye konuştu.

‘ASGARİ ÜCRETLİ AZALIRSA ÜLKE DE KALKINIR’
Örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması çağrısında bulunan Çakmak “Örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırılsın, biz de örgütleyelim asgari ücretlileri. 8,5 milyon kişi asgari ücretle çalışırsa o ülke kalkınamaz. Asgari ücret geçim ücreti olduğu için insanlar sendikalı olamıyor, taban ücreti olsa işçiler sendikalı olacak. Hedefimiz asgari ücretlilerin örgütlenmesi ve asgari ücretle çalışan işçi sayısının azaltılmasıdır. Bugün üç konfedarasyonun üye sayısı 2 milyon” ifadelerini kullandı.

‘METRO ÜLKENİN SEMBOL SÖZLEŞMESİ OLDU’
İzmir’deki örgütlenmenin yetersiz olduğunun altını çizen Çakmak, “İzmir’de sanayi köşelerinde çok kötü şartlarda çalışan işçiler var, bu çalışanlarla birlikte olmamız lazım, bizlerle örgütlenmesi, sendikalı olması lazım.  Ege bölgesi büyüyen bir bölgedir. Sendikalı işçiler daha verimli çalışır. Daha çok çalışmalı daha çok koşmalıyız. Ve de her ekonomik sorunlarda işverenler gözünü işçilere dikiyor. Sanayi bölgelerinde asgari ücretin artmasını gerekçe göstererek işçilerin çıkarılacağını düşünmüyorum ama küçük işletmeler de işçi çıkarmalar yaşanabilir... Bunu da ancak örgütlenme ile durdurabiliriz. Şunu da dile getirmek gerekir ki İzmir’de en son bitirdiğimiz metro ve tramvay sözleşmesi değil İzmir’in, Türkiye’nin sembol sözleşmesi. Bu sözleşme asgari ücret görüşmelerine ve asgari ücretle çalışan işçilere örnek olmalı" şeklinde konuştu.