Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir Ticaret Odası Haziran ayı olağan meclis oturumunu gerçekleştirdi.
Meclis Başkanı Selami Özpoyraz başkanlığında gerçekleştirilen oturuma İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay da katıldı.
Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, kent gündemi ile ilgili açıklamalarda bulundu.
BİZİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ
Ticaret dünyasının önemine vurgu yaparak sözlerine başlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "Bu şehirde canlı cansız her varlığın hizmetinde olan, oylarınızla bana bu görevi verdiğiniz için sizlere müteşekkirim. Bunun gereği olarak sizlere, şehrimize, hayran olduğum, bu topraklara hizmet etme onurunu yaşayacağım bu süreçte istiyorum ki ortak bir nokta bulmak üzere bir yol yürüyelim. İZTO'nun Güzelbahçe kampüsü açılışından erken ayrılmak zorunda olduğum için üzgünüm. Belediyede yaşanan bazı durumlar nedeniyle oradan ayrılmam gerekti ancak kalbim oradaydı. Bir işletmeyi yürütmek, iş yapmak, bir sürü insanın istihdam sorumluluğunu taşımak, kriz anında ayakta kalabilmek için mücadele etmenin zor olduğunu düşünüyorum. Böyle günlerde yatırımınızın işinizin başarısı için çalışıyorsunuz ancak yaptığınız yatırım, sağladığınız katma değer, gelir sahibi olmasını sağladığınız insanların her biri şehrimiz ülkemiz için bir zenginlik. Emekçi arkadaşların hakları, iş sahibi olmayan vatandaşların sorunları, yoksulluk içinde olan vatandaşların sorunları hepsi bizim için çok değerli. Ancak bunlar bir yerde bağırmakla çözülmüyor. Çalışmakla çözülüyor. Bunu anlatabilmemiz lazım. Bunu söylemek zorundayım. Bunu vahim bir hata olarak görüyorum. Sorunun üzerine onu çözecek şekilde gitmek, dünyada yalnız olmadığımızı, birilerinin sorunun çözümü için çalıştığını bilmek ve anlamak gerek" dedi.
ÇALIŞANIN ELMASI KIZARIR
Yerel seçim süreci ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Tugay, "Başarı şansla olmuyor. Başarı çalışarak oluyor. Çalışanın elması kızarır. Seçim sürecinde anketlerde başbaşa görünüyor dediğinde sadece gülümsedim ve insanlara anlatmaya, onlar için çalışmaya devam ettim. Arkadaşlara dedim ki her şeye kulağınızı tıkayın ve sadece çalışın. Bu şekilde seçim sonucunu başarılı hale getirdik. 25 yıllık CHP belediye başkanlıklarından sonra bir yorgunluk bir şüphe vardı. Parti içinde yaşanan sıkıntılar da vardı. Benimle de çok uğraştılar. Ben bile benimle ilgili söylenenlere 'acaba ben böyle biriyim de haberim mi yok' dedim. Komikti, korkunçtu. Hayatı boyunca herkesin gözünün önünde yaşamış biriyim. Mal varlığını açıkla dediler. Sadece evi ve arabası olan biri olarak ilan edilirsem diye endişe ettim. Açıkladığımda şaka yoluyla karışık 'zengin değişmişsin' diyenler oldu. Mal mülk hayali kurmadan büyük mutluluk ve gururla görevi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum” ifadelerini kullandı.
SORUNLARI ÇÖZMEDEN TURİST GELSİN DEMEK DOĞRU DEĞİL
Kent sorunlarına dikkat çeken Başkan Tugay, “Geçmişte bir gazeteci bana turizm ile ilgili neler düşündüğümü sormuştu. Bana turizm ile ilgili görüşlerim sorulduğunda kentin birçok sorunu olduğunu ve bunları çözmeden turizm hamlelerinin çok faydalı olamayacağını söyledim. Bir taraftan gemiler gelsin istiyoruz, turistlerin bizden alışveriş yapsını istiyoruz. Diğer taraftan bunla ilgili üstümüze düşen hazırlığı yapmıyoruz. Niteliksiz yerlerden alışveriş yapmalarını umutla bekliyoruz. Körfezimiz var ancak yeterince maalesef temiz değil. Körfezimizin etrafında muhteşem kıyılar var ancak bunlara baktığımızda düzenli, insana güven veren hali yok. Yeşil dokumuz yetersiz. Temizliğimizde yollarımızda sorunlar var. Çok fazla sayıda kültürel tarihi mirasımız var. Onlarla ilgili çalışmalarımız iyi niyetli olsa da yeteri kadar hızlı değil. Bunlar varken ben siyaset mi yapayım? Turistler gelsin de nereye gelsin? Bunları görmeden İzmir’i turizm kenti yapacağız demenin gerçekçi olmadığını düşünüyorum. İzmir turizm kenti olmalıdır. Bunun için her türlü geçmişe, kültürel yapıya, gastronomiye sahip bir şehir. Ancak bunlar hazırlanmadan turistleri getirmeye çalışırken Türkiye’nin çokça maruz kaldığı niteliksiz turizmin ötesine geçemeyiz. Ben istiyorum ki öncelikle İzmirlinin, İzmir’de yaşarken huzur içinde, sağlıkla, keyifle şehrin 4 köşesindeki nimetlerden faydanılabilsin. Turizmle ilgili kimsenin hayal etmediği kadar çok şey hayal ettim. Buna sağlık turizmi de dahil, turizmde yatak sayısının arttırılması da dahil. Belediye başkanı arkadaşlarımız ile birlikte her yıl daha iyiye nasıl gideriz, daha iyi sahillerimiz nasıl olur, sosyal tesislerimiz nasıl artar bunu görüşüyoruz” dedi.
KARARLI VE CESURCA YENİLEMEYE BAŞLAYACAĞIZ
İzmir’deki planlama süreci hakkında da konuşan Tugay, “Seçimden önce verdiğim alt-üst geçit, alternatif yollar hepsi yapılır. Ancak biliyoruz 1'inci çevre yolunda olduğu gibi yapıldığında rahatlama yaratsa da belli bir süre sonrası yeni yükleri kaldıramaz hale gelecek. Bu nedenle 2'nci çevre yolunun hayalini kurmanın ötesinde deniz ulaşımı, raylı sistemleri, metroları ile alternatif yeni ulaşım yöntemleri ile İzmirlilerin ulaşımını 2070'ye kadar planlayacağımız master plan çalışması yapıp sonra İzmir trafiği ile ilgi büyük yatırımlara geçmemiz gerekiyor. Şehrimizin deprem ile ilgili risklerinden sıkça bahsediyor. 30 Ekim depreminde en çok hasar alan ilçelerden birinde belediye başkanlığı yapan biri olarak bu konudan muzdarip olarak bilgi sahibi olan herkesle konuştum, yapılmış tüm yayınları okumuş olduğum bir dönemden sonra ne yapılacağını iyi biliyorum. Zemin problemi olan yerlerde zemin analizine ihtiyacımız var. Mikro bölgeleme çalışmasına ihtiyacımızdır. Riskli yapı analizi yapılacak. Sonra cesurca binaların yenilenmesi için adımlar atılacak. Bunlar çok konuşuldu. Belediyeler kentsel dönüşüm ile ilgili çok çalışma yaptı. Ancak çoğunlukla istenen düzeye gelmedi bu çalışmalar. İçinde bulunduğumuz kronik şartlardan dolayı dönüşüm yüksek maliyetli ve zorlu bir süreç olarak önümüzde. Çevre Şehircilik Bakanının bu konuda İzmir'e yardımcı olacak adımlar atacağını söyledi Mahmut Bey. Ben kendisiyle henüz konuşmadım ancak kendisine inanıyorum. Önümüzdeki günlerde kendisini ve ilgili olan bakanlıklarımızı, üst düzey yöneticilerimizi hem kentsel dönüşüm ile ilgili hem şehrin planlaması ile ilgili hem ulaşımda yaşadığımız problemlerle ilgili ayrı ayrı ziyaret edeceğim. İl başkanımız da burada. Onunla birlikte diğer partilerin il başkanlarını ziyaret ettik. Biz İzmir’e hizmet etmek için herkese gitmeye, konuşmaya sorunlar için çaba göstermeye davet diyoruz. İyi niyetimiz ve samimiyetimizin ikna edici olacağını düşünüyorum. Bunlar biraz da şehrin talebi ile olur” ifadelerin kullandı.
Tugay’ın açıklamalarının ardından soru cevap bölümüne geçildi. Meclis üyeleri söz alarak Tugay’a sorularını yöneltirken Tugay dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
ÖLDÜRMEYİ DÜŞÜNMÜYORUZ!
Sokak hayvanları ile ilgili düşüncelerinin sorulmasına yanıt veren Tugay, “Geçmişte bu konularda çokça çalıştay yapıldı. Normalde sahipsiz hayvan her zaman kendi sağlığı için ve çevre için sorun çıkarabilme potansiyeli olan durumdadır. Kendisi için diye özellikle belirtmek lazım. Sokak hayvanlarının yaşam süreleri normal hayvan yaşam süresinin3’de 1’ine kadar düşen yaşam ömürlerine sahip oluyor. Hiçbir hayvanın sokakta sahip olması bizim istemediğimiz bir şey. Bu nedenle yapılması gereken şey kısırlaştırma ve kontrolsüz çoğalmasının durması. Mutlaka sokakta yaşamak zorunda olan hayvanlarında belediyeler tarafından ya da diğer kamu kurumları tarafından bakılacağı bir sistemin kurulması. Hayvanları öldürme hakkına sahip değiliz. Bir insan başka bir insanı öldürdüğünde sokaktaki bütün insanları öldürelim diyebiliyor muyuz? Bir köpek ya da sokak hayvanı bir insana zarar veriyorsa bunun nedenlerini bulmak, o nedenle üzerine gitmek yapmamız gereken en doğru şey. Ben yakın vadede çıkarılacak kanun ile şikayet edilen köpeklerin toplanmasıyla ilgili belediyelerin üzerinde baskı oluşturulacağını görüyorum. Bizim İzmir’de yapacağımız şey barınak sayısını arttırmak ve koşullarını iyileştirmek. Ancak orada suçsuz ve günahsız hayvanları asla öldürmeyi düşünmüyoruz. Bunun vicdani sorumluluğu büyük. İzmir halkından bizim bu talebimize destek olmalarını diliyoruz. Bunları yaptığımızda İzmir’de sokak hayvanlarının sorun yaratacağını düşünmüyoruz” dedi.
BELEDİYEYE KULLANDIRILMIYOR
Dünya Bankası’nın 5 pilot bölgede dönüşümün sağlanması için verilen kredi imkanının hatırlatılması üzerine konuşan Tugay, “Hiç kimsenin önüne yeni zorluklar çıkarmak için değil herkesin akıl yoluyla şehirde doğru işler yapmasının önünü açmak için belediye başkanı oldum. Yeni konut alanlarının imara açılması, kentin sağlıklı büyümesinin sağlanması gibi alanlarda üzerimize düşeni yapacağız. 25 bin konutu belediye eliyle yapacağımızı söyledim bunu gerçekleştiğini göreceğiz. Dünya Bankası’nın sunduğu bu olanak belediyelerin yapacağı toplu konut çalışmalarına verilmiyor. Bize gelecek başvurularda bu talep belirtilirse ben kendi adıma söylemem gerekirse üzerime düşeni yapmak için hazırım. Kimse bu sorumluktan kaçmayacak. Ruhsatları ilçe belediyeleri veriyor. Kendileri ile bu konuyu konuşup talebi onlara ileteceğim. Bizde bir şey söylendiği şekilde ile başlıyor, Dünya Bankası kredi veriyormuş deniliyor ancak herkes birbirine bakıyor. Orada tıkanma oluyor. Muhtemelen bizim kurumlara kolaylaştırıcı çalışmalara ihtiyacımız var. Bu konuda da belki adım atmamız gerekli olacaktır. Bize söylenen bu kredinin belediyelere verilmeyeceğiydi” ifadelerini kullandı.
MECLİSE GELECEK
Geçmişte ilk olarak kiralanan ancak sonrasında yapılan itirazlar sonrası iptal edilen S Plakası krizi hakkındaki soruya yanıt veren Tugay, “Meclise getireceğiz bu konuyu. Çözüm sağlayacağız” dedi.
TEŞVİK EDİCİ OLMAM
İzmir’deki sığınmacılar hakkında ‘Sizde Bolu gibi bir çalışma yapacak mısınız?’ sorusuna yanıt veren Tugay, “Bizim elimizde olsa kaçak şekilde kimsenin Türkiye’ye gitmesini istemeyiz. Burada sorunlu problemli noktayı doğru tespit etmek lazım. Bir şekilde İzmir'e gelmişlerse ilgili olarak onlara düşmanca tavır içinde olamam. Bunu insani olarak yapamam. Ancak onların buraya yerleşmesini teşvik edici bir tavır içinde değiliz. İzmir mülteci konusunda bir tavır sergiledi. En son Arapça tabelaların kaldırılması ile ilgili çalışma yapıldı. İzmir’in bazı bölgelerinde yoğun bir şekilde yerleşme izni olmayan kaçak şekilde yaşayan ve çalışan mülteciler var. Bunlara belediye ne yapabilir derseniz mevcutta hiçbir şey yapamaz. Bolu ve diğer yerlerde söylenen şeyler hukuk yolundan geri döndü. Bizim bu sorunu kaynak noktasında çözmemiz lazım. Sınırlarımızın güvenli olması, kaçak ülkeye girenlerin durdurulması lazım. Bu İzmir'deki belediyeleri aşan bir durum” dedi.
İZMİR GELİŞMİYOR ELEŞTİRİSİNİ YAPMAK HAKSIZLIK
‘İzmir gelişmiyor’ eleştirisinin haksızlık olduğunu söyleyen Başkan Tugay, Kkörfez kirliliği, gecekondu yapılaşması İzmir'in kötü görüntüye sahip olmasına neden olan şeyler... Yeni projeler yapılabilir. Zor değil, kolay. İzmir gelişmiyor eleştirisini yapmak haksızlık. 17 tane sanayi bölgesi olan bitkisel tarımda 3’üncü hayvansalda 2’nci olan, sosyal kültürü bu kadar zengin olan, 9 tane üniversitesi olan bir şehre gelişmemiş demek doğru değil. Kentimiz çok gelişken bir kent, daha düzenli bir hale gelmesi lazım. Bunun için etkin bir çalışma yapacağım. Basmane Çukuru sorununu çözerek, belediye binası ve opera binasını hallederek, Karşıyaka Stadını yaparak, yol ve kavşak çalışmalarını yaparak, kentsel dönüşüm çalışmalarını yaparak elde edeceğiz. Bunlar zor değil, yapılacak şeyler. Ben bunu sözünü verdim, yapacağım" ifadelerini kullandı.