GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
5 Şubat 2022 Cumartesi 12:37

Sındır’dan Bakan Pakdemirli’ye sert mesaj: Önce çiftçiye hakkını ver!

Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin, tarımda dış ticaret fazlası olduğu yönündeki görüşlerinin yanı sıra “Bizim çiftçimizin sırtı sıvazlansın, bu konuda iyi olduğuna dair moral verilsin, beklemediğiniz her şeyi yapar” sözlerini eleştiren CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, “Bu bir algı yaratma tavrıdır. Tarımda dış ticaret fazlamız yok, açığımız var. Çiftçinin sırtını sıvazlamadan önce, GSMH’dan payı olan hak ettiği teşviki ver” diye çıkıştı

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin, Tarım 4.0 kapsamında ele alınan “E-Tarım Stratejisi” toplantısında söylediği sözlere, CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır’dan sert eleştiriler geldi. Bakan Pakdemirli’nin “Türkiye’de üreten kesimin moralini bozmaya hakkımız yok. Türkiye’de bizim tek bir şeye ihtiyacımız var. Bizim çiftçimizin sırtı sıvazlansın, bu konuda en iyi olduğuna dair moral verilsin, beklemediğiniz her şeyi yapar” sözlerini tepkiyle karşılayan Sındır, “Çiftçiye önce Gayri Safi Milli Hasıla’dan payı olan 78 milyar liralık teşvikini ver, sonra sırtını sıvazla” dedi.

HZ. ALİ’NİN SÖZLERİYLE ELEŞTİRDİ

Son günlerde bakanlardan sıkça veciz sözler duymaya başladıklarını belirten CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, “Tarım bakanımız da onlara katılmış. Bir bakan, kombinizi kısın, daha az ısının, az doğalgaz parası ödersiniz, tavsiyesinde bulunuyor. Bir başka siyasi, ben kasaptan et almıyorum, kuzu kesiyorum, daha ekonomik oluyor, diyor. Tarım bakanı da, bizim çiftçimizin sırtı sıvazlansın, bu konuda iyi olduğuna dair moral verilsin, o zaman beklemediğimiz her şeyi yapar, diyor. Bu sözleriyle, kendi sorumluluğunu, daha doğrusu sorumsuzluğunu örtbas etmeye çalışıyor. Bu asla kabul edilebilir bir şey değil. Hazreti Ali’nin bir sözü vardır, bunu da söylemeden edemeyeceğim; her sırtını sıvazlayanı, dost sanma, belki bıçaklayacak yer arıyordur, der. Sayın bakan, sırt sıvazlamakla moral vermekle çiftçinin mutlu mesut hayatını sürdüreceğini, üretime devam edeceğini düşünüyor. Bu tür bir söylem, tarım bakanına hiç yakışmıyor. Artık gerçeklerden, somut verilerden, yapılan hizmetlerin sonuçlarından çok, bakanların göz ışıltıları, sırt sıvazlamalarıyla ekonomiyi yönetme konumunda olduğumuzu görüyoruz.”

29 MİLYAR LİRALIK TEŞVİK, HAK EDİLENİN YARISI BİLE DEĞİL

Desteklemelerle ilgili de görüşlerini bildiren Kamil Okyay Sındır, “Sayın Bakan, sırt sıvazlamayı bıraksın da, girdi maliyetlerini aşağı çekecek önlemler alsın. Tarımsal desteklemeler anlamında kanunun emrettiği, 7.880 trilyon lira olan Gayrisafi Milli Hasıla’nın en az yüzde 1’i olması gereken tarımsal destek konusu var.  Bu hesaba göre 78.8 milyar liralık destekleme vermek gerekirdi çiftçiye. Oysa 29 milyarlık bir teşvik verileceği açıklandı. Bunu çiftçiye reva gören sayın bakan, önce çiftçiye hak edişini versin, sonra sırtını sıvazlasın” diye konuştu. Sındır, verilen teşvikin, hak edilen teşvikin yarısı bile olmadığını ifade etti.

TARIMDA DIŞ TİCARET FAZLASI YOK, AKSİNE DÜŞÜŞ VAR

Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin, 2021 yılında tarımsal dış ticaret fazlasının, geçen yıla göre yüzde 31 artışla 7 milyar 200 milyon dolara yükseldiği şeklindeki açıklamalarının da gerçeği yansıtmadığını öne süren Milletvekili Kamil Okyay Sındır, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bakan beyin söylediklerinin üstünde bir ördü, bir perde var, verileri çarpıtma, manipülasyon var. Dış ticaret fazlası, 2020’ye göre yüzde 31 artmış, diyor. Fakat TÜİK rakamları öyle söylemiyor. TÜİK verilerine göre, Tarım Ormancılık ve Balıkçılık ekonomik sektörü itibariyle 2020 yılı ihracatı 5 milyar 384 milyon dolar. İthalatı ise 9 milyar 834 milyon dolar. Yani 2020 yılında dış ticaret açığı var ve bu açık, 4 milyon 450 milyon dolar. 2021 yılında ise 7  milyar 161 milyon dolar ihracata karşılık 12 milyon 82 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilmiş.  Dış ticaret açığı, sadece Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık sektörü itibariyle 4 milyar 921 milyon dolar. Bu durumda görüyoruz ki, Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık’ta dış ticaret açığımız 2021’de, bir önceki yıla göre 471 milyon dolar artmış, diğer bir deyişle artış falan olmamış.”

BU BİR ALDATMACADIR, ALGI OLUŞTURMA ÇABASIDIR

Cumhurbaşkanlığının yayımladığı 2022 yılı verilerine göre, bitkisel, ormancılık ve balıkçılıkta verilerin de TÜİK’in açıklarına yakın olduğuna vurgu yapan Sındır, “Cumhurbaşkanlığı da dış ticaret açığı olduğunu doğruluyor. Bakan, gıda ürünlerini de hesaba katarak gerçekleri örtmeye çalışıyor. Tarım sektörünü gıda sektörüyle birleştirerek, dış ticaret verisi sunmaya çalışıyor. O zaman pamuk, tarım ürünüdür; o halde yüzde 90’ı pamuğa dayalı tekstil sektörünü de tarıma dahil edelim. Olur mu böyle bir şey! Deri ürünleri mesela… Deri nereden sağlanır, hayvandan… O zaman deri sektörünün getirilerini de tarımın bünyesinde yer alan hayvancılığa ekleyebilir misiniz? İmalat sanayinin, dış ticaret verilerinin, tarımsal verilerle birbirine karıştırıp sunarak, dış ticaret fazlamız var, algısı yaratmaya çalışıyorlar. Bir kere bu kendi başına bir aldatmaca, bir göz boyama, tarımda algı oluşturmaya yönelik bir tavırdır” diye konuştu.

TARIM SEKTÖRÜNDE CİDDİ BİR DARALMA SÖZ KONUSU

Tarım sektöründeki büyüme olmadığı, tam aksine yüzde eksi 2,8 oranında daraldığını iddia eden CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Nasıl oluyor da sayın bakan, topluma 7 milyar 200 milyon liralık tarımsal dış ticaret fazlamızın olduğunu söyleyebiliyor, anlayamıyorum, hayretler içindeyim. Bakan Bey’in, o güvenmediğimiz TÜİK dışında veriler oluşturan bir birimi mi var? Bir ülkenin bakanı bir şey açıklıyorsa, o açıklamanın sağlam bir altyapısı, doğru, gerçekçi olması ve güven vermesi lazım. Bunu yapmıyorsa, bir algı oluşturmaya yönelik mesaj veriyor, demektir.

Tarım sektöründe büyüme, 2020 yılının Ocak-Eylül aralığında yüzde 6 iken, 2021’in Ocak-Eylül aylarında yüzde – 2,8 olarak tespit edildi. Tarımda daralma apaçık ortada. Üretim girdi maliyetleri inanılmaz arttı. Ürün fiyatları baskılanmış, aracılara teslim edilmiş. Aracıların insafına bırakılmış. Devletin koruması, güvencesi olmayan bir tarım ürünleri piyasası var. Aracıların aralarındaki anlaşmalar, karteller, üreticiyi çiftçiyi eziyor, onları perişan ediyor. Bu işbilmezliğin sıkıntısını sadece üretici, çiftçi değil, tüketici de fazlasıyla çekiyor. Birinci kurban çiftçi, ikinci kurban tüketici. Tüketiciye 30 liraya satılan patlıcandan üretici para kazanmıyor maalesef. Ortada asla yönetilemeyen bir tarım var.”