Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- 6 Şubat'taki deprem felaketinin ardından bölgede başlayan konut hamlesi dolayısıyla inşaat sektöründe çalışacak personel bulma sorunu arttığı sektör yetkilileri tarafından açıklanmıştı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Genel Başkanı Özgür Karabulut, Egedesonsöz’e yaptığı açıklamalarda işsizliğin hat safhada olduğunu hatırlatarak işçi bulunamamasının ifade edilmesinin gerçekçi olmadığını aktardı.
Başkan Karabulut, “Köle arıyorlar. Sadece ücret meselesi değil, barınma meselesi orada çalışıp çalışmamayı etkileyen faktörlerdir. İşçinin sigortasını eksik yatıranlar, ücreti yüksek gösterip düşük ödeyenler var. İnşaat işçisi de artık uyandı. Haklarının farkındalar ve burada çalışmak zorunda değiller. Yevmiyesi 800 TL’ye çalışanlar var. Yurtdışına giden işçiler var, gideceklerine ülkemizde çalışırlar. Bin 500 dolara gidiyorlar yaklaşık aynı paraya tekabül ediyor ancak burada sosyal haklarını ve mesai paralarını vermiyorlar. Köle gibi sabahtan akşama kadar bin 500 TL’ye çalıştırmayı bekliyorlarsa işçi artık çalışmaz. Artık eskisi gibi değil” ifadelerini kullandı.
İŞÇİLERİN ALMASI GEREKEN İNSANCA ÜCRET VAR, ÇOK DA YÜKSEK ÜCRET DEĞİL
İthal iş gücü formülü hakkında ise Karabulut şöyle dedi:
“Göçmen işçiyi daha düşük ücretlere çalıştırmak istiyorlar. Onun planlamasını yapıyorlar. İşçileri birbirine kırdırmanın zeminini hazırlıyorlar. İzmir’de inşaat işçileri asansör faciası yaşamıştı. Hiçbir iş güvenliği kuralının geçerli olmadığı şantiyelerde isterse 2 bin TL ücret olsun, neden çalışsın? Ölümle burun buruna çalışıyorlar ondan dolayı da gitmiyorlardır. İthal işçi diyenlerin işçi haklarını kısıtlamaya yönelik planlamalar vardır. Deprem bölgesine on binlerce işçinin çalışmaya gittiği doğru. Firmada yoğunluk varken diğerlerinde eksiklik oluyor, hangisi daha yüksek yevmiye veriyorsa ona gidiliyordur. Sadece ücret sorunu değil, ödeme, barınma ve yemek sorunları da yaşanıyor. İnşaat işçileri de yılın belli bir dönemi çalışabiliyor. Aldıkları ücret de açlık sınırının altında kalıyor. İşçi anca sahaya çıkarsa parasını alabiliyor. Yağmurda, karda parasını veren mi var? Ücret veriyoruz gelmiyorlar diye bol keseden konuşulmasın. Kabul etmiyoruz. Aynı şeyi deprem bölgesinde vinç operatörleri için de diyorlar. Bu bizim sorunumuz değil işçilerin alması gereken bir insanca ücret var. Çok da yüksek ücret de değil” şeklinde konuştu.