Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Manisa'nın Yunusemre ilçesi Eski Menemen Caddesi'ndeki organize sanayi bölgesinde kurulu bulunan bir geri dönüşüm tesisinde yangın çıktı.
Havadan ve karadan müdahalelerin sürdüğü yangının söndürülme çalışmalarında 16'ıncı saat geride kalırken kontrol altına alındı. Manisa’dan yükselen dumanlar dün İzmir’de de gökyüzünü kaplamıştı.
İzmir Tabip Odası Çevre Komisyonu Başkanı Dr. Tuğrul Şahbaz, yangının halk sağlığına olan etkisini Egedesonsöz’e değerlendirdi.
KRONİK HASTALARI ETKİLER
Yükselen dumanlarda çeşitli kansorejen gazların açığa çıktığını kaydeden Şahbaz, “İzmir-Manisa sınırında çıkan bu yangında dumanların gökyüzüne yükselmesiyle en zehirli gazlardan olan furan ve dioksin açığa çıktı. Vatandaşlar bu zehirli dumandan etkilendiler. İçlerinde plastik de var ancak sadece plastik parçaları diyemeyiz. Kanserojen maddeler solundu. Bu bir günde değil uzun sürede etkisini gösterir. Onun dışında zehirli dumanları solumak da KOAH gibi kronik akciğer hastalıkları olanları tetikleyecek zararlı olacaktır” ifadelerini kullandı.
YERLEŞİM YERLERİNE UZAK OLMASI GEREKİR
Organize Sanayi Bölgeleri’nin yerleşim yerlerine uzak olması gerektiğini vurgulayan Şahbaz, “OSB’lerin bir takım atıklarının çevreye ve insana olan etkisi dolayısıyla yerleşim yerlerine uzak olması gerekiyor. Genellikle şehir dışlarına yapılsa da daha sonraları yavaş yavaş yerleşim yerlerine yakınlaşmışlardır. İmar verilirken daha sonra da dikkat etmek gerekir. Buna izin verenlerde sorun” dedi.
KAMU YÖNETİMİ DENETLEMELİ
İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, geri dönüşüm fabrikalarında doğada uzun süre kalan ve doğanın kaldıramadığı poliüretan kimyasallar olduğuna dikkat çekerek, “Bu tür poliüretanlar yandığı zaman hızlı bir şekilde havaya üç önemli zararlı madde karışıyor. Bu kimyasal maddelerin ürünü olan is ve duman. Bu havanın oksijenini hızlı bir şekilde azaltıyor. Sadece koah gibi, dolaşım ve diyabetik gibi hastalığı olanlarda değil aynı zamanda sağlıklı insanlarda da kısmi veya ciddi solunum yetersizliklerine yol açabiliyor. Havaya karışan bu kimyasalların içerisinde değişik oranlarda toksisite gösteren gazlar yer alabiliyor. Havaya kül karışması ise fiziki bir maddedir. Sis, duman, toksik maddeler ve kül doğada yaşayan veya çiftlik hayvanlarında da benzer sorunlara da yol açar. Tarım arazilerindeki bitkilere de bu toksik maddeler yüzeye çökmekte. Toksik maddelerin artmasına ve insan bünyesine dahil olmasına yol açmaktadır. Yüzeye inen maddeler suya karışıyor. İnsan bünyesine dahil oluyor. Bu tür geri dönüşümlerde kamu yönetimi çok sıkı denetlemeye ve önleyici ve müdahale unsurların tedbirlerine ihtiyaç var” şeklinde konuştu.