GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
21 Aralık 2021 Salı 18:05

Metal işçileri MESS'e karşı sahaya indi!

Ülke genelinde 130 binden fazla metal işçisini ilgilendiren MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi'nde yaşanan gelişmeler greve doğru giderken, Türk Metal Sendikası İzmir Cumhuriyet Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Sendika adına konuşan İzmir Şube Başkanı Mürsel Öcal, ortada bir anlaşmazlık olduğunu belirterek, sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi.

EGEDESONSÖZ - 130 binden fazla metal işçisini ilgilendiren MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi greve doğru gidiyor.
Türk Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile metal işçileri sendikaları arasında devam eden toplu iş sözleşmesi uyuşmazlıkla sonuçlandı, sendikalar işverenlerin zam teklifini kabul etmedi.

Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve Özçelik-İş sendikaları yüzde 30 oranında zam talep ederken MESS ilk 6 ay için yüzde 12, diğer 6 aylık periyotlar için enflasyon oranında artış önerdi. Sosyal haklara ise birinci yıl için yüzde 19,25, ikinci yıl için de enflasyon oranı kadar artış teklif edildi. Ancak bu teklife karşı sendikalar masayı terk etti. Yeni bir teklif gelmezse sendikalar grev kararı alarak üretimi durduracak. İzmir’de MESS’e üye fabrikalar arasında HABAŞ, İDÇ, Ege Çelik ve CMS gibi büyük metal fabrikaları yer alıyor.

Toplu iş sözleşmelerinin tıkanması üzerine metal işçileri alana indi. 08:00-16:00 vardiyasından çıkan işçiler Türk Metal İş İzmir Şubesi üyesi işçiler Cumhuriyet Meydanı’na geldi.

İşçiler adına konuşan Türk Metal Sendikası İzmir Şube Başkanı Mürsel Öcal, şu açıklamaları yaptı:

Bugün burada, bu meydanda emekçiler var. Türkiye’nin yükünü çeken, kriz demeden, salgın demeden üreten, çalışan, alın teri döken metal işçileri var. Bugün burada, hakkını arayan, namuslu, cefakâr, vefakâr Türk Metalliler var. Burada, haklı taleplerini haykırmak için buluşanlar var. Duymayanlar için bir daha haykırıyoruz: İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız.

Bugün burada bulunanlar, kimsenin sokağa çıkamadığı günlerde, en ağır işlerde tezgâhlarının başında olanlardır. Bugün burada olanlar, herkesin salgın yüzünden evine kapandığı günlerde, işine, işyerine sahip çıkanlardır. Salgına bile meydan okuyup, durmadan, dinlenmeden üretenlerdir. Bugün burada olanlar, salgını hiçe sayanlar, ölümüne çalışanlardır. Bugün eğer birilerine teşekkür edilecekse, bu teşekkürü en çok hak eden onlardır. Onlar, metali nakış gibi işleyen emekçiler, ekonominin yükünü sırtlayan işçilerdir. Onlar Türk Metalcilerdir. Şimdi herkes susacak, Türk Metalciler konuşacak. Onların sesi duyulacak. Duyun bu sesi…Bakın diyor ki; Ölümüne çalıştık, şimdi kazanacağız.

YÜZDE 29 İSTEDİK, 12 GELDİ
130 bin metal emekçisini ilgilendiren, MESS’le sözleşme görüşmelerimiz 12 Ekim’de başladı. Biz, 12 Ekim’de masaya bir taslak koyduk. O taslak, kimsenin değil, hepimizin taslağıydı. Tek tek bütün üyelerimizin beklentisi, isteği, arzusu o taslaktaydı. Metal emekçileri o taslağı alın teriyle yazdı. İşte masadaki taslak, o taslaktı. O taslak bizim, hepimizin onurudur. Biz ne istedik taslakta? Bu ortamda, ücretlerimize ortalama % 29,57 zam istedik. Peki karşılığında ne bulduk? MESS’in masaya getirdiği % 12 zam teklifini bulduk. Buradan MESS’e sesleniyoruz: O taslak bizim onurumuzdur. Biz onurumuzu çiğnetmeyiz. Bugüne kadar kimseye boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz.

ALAYINA HODRİ MEYDAN
MESS’in, sadece ücretlerle ilgili teklifleri değil, çalışma hayatına ilişkin teklifleri de bizim için hayal kırıklığı olmuştur. MESS, esnek çalışma, deneme süresi, kıstalyevm gibi, artık geride kaldığını düşündüğümüz birçok uygulamayı, teklif adı altında yeniden masaya getirmiştir. Vicdanı sızlamadan, masaya getirdiklerini kabul edemezdik, etmedik. Buraya kadar dedik ve o masadan kalktık. Şimdi herkes bilsin ki; Biz masaya oturup müzakere etmesini de, alana çıkıp kora kor mücadele etmesini de iyi biliriz. Kimse bizi test etmeye kalkmasın. Kimse bizi denemeye kalkmasın. Kim gelirse gelsin…Alayına hodri meydan.

MESS’in, Türk Metallilerin emeğini hiçe sayan bu teklifleri üzerine masadan kalktık. Böylece, müzakere sürecinin ilk aşaması tamamlanmış oldu. Derhal ikinci aşama olan arabuluculuk sürecine geçildi. Kıymetli hocamız Muhittin Astarlı arabulucu olarak tayin edildi. Ancak hocamızın ilk arabuluculuk denemesinden, ilk toplantıdan bir sonuç alınamadı. Alınabilecek gibi de görünmüyor. Yine de elimiz kolumuz bağlı, yasal olarak sürecin bitmesini beklemek zorundayız. Ama bizim kitabımızda beklemek yok. Türk Metal, hiçbir zaman beklemekle vakit kaybetmedi. Hatırlayın, önceki hafta, MESS Genel Merkezi ve temsilciliklerinin önünde, protesto eylemleri düzenledik. Her yer sesimizle inledi: Dedik ki; İş ekmek yoksa barış da yok. İş ekmek yoksa barış da yok.

TÜRK METAL BEKLEMEKLE VAKİT KAYBETMEZ
Dediğimiz gibi, Türk Metal beklemekle vakit kaybetmez. Kimin ürettiğini, kimin çalıştığını MESS’e hatırlatmak için, dün akşamdan itibaren mesaileri kaldırdık. Nasıl ki MESS bizim sesimize kulak tıkıyor, biz de mesailer konusunda gelecek ricalara kulaklarımızı tıkayacağız. Hodri meydan, bakalım bundan sonra kim üretecek? Bakalım bundan sonra kim alın teri dökecek, işleri kim yetiştirecek? Dedik ya, bizi test etmeye kalkmayın. Test etmeye kalkan herkese hodri meydan, alayına hodri meydan…

Bizim, insan onuruna yakışır bir iş ve bir yaşamdan başka bir talebimiz yok. Bizim, üretmek, kazanmak ve kazandırmaktan başka düsturumuz yok. Ama herkes bilsin ki; bizim Türk Metal üyesinin hiçe sayılmasına da asla ve asla tahammülümüz yok. En zor günlerde, herkesin saklanacak yer aradığı salgın döneminde bile, işine ve işyerine sahip çıkan bu emekçilere reva görülen budur. O günlerde sırtımızı sıvazlayanlar, sosyal ortak olduğumuzu vurgulayanlar, Zorlukları beraber aşacağımızı söyleyenler, bugün bizi tanımazdan geliyorlar. O zaman biz de onlara kendimizi hatırlatmayı bir borç biliyoruz. Her gün bir kent merkezi bizim sesimizle yankılanacak. Yarın Manisa’da, sonra Bursa’da, ardından Eskişehir’de olacağız. Hep bir ağızdan haklı taleplerimizi haykıracağız.

YOL HARİTASINI AÇIKLAYACAĞIZ
Sonra, o önemli gün gelecek. Türkiye işçi sınıfının lideri, işçilerin kardeşi, Türk Metalimizin Genel Başkanı Pevrul Kavlak, bize yol haritasını açıklayacak. 25 Aralık’ta mücadelemize yön verecek. Neyi, nerde, nasıl yapacağımızı herkese bildirecek. 25 Aralık öyle bir gün olacak ki, ondan sonra yer gök bizim sesimizle inleyecek. Herkes susacak, Türk Metalciler konuşacak. Herkes susacak, işçinin emekçinin sesi duyulacak. 25 Aralık öyle bir gün olacak ki, zafere giden mücadelemizin ilk günü olacak ve sonunda zafer bizim olacak. Zafer, sendikasına güvenen Türk Metalcinin, zafer, bir ve beraber olan metal işçisinin olacak.

Herkes şahit olsun, burası İzmir…Başka yere benzemez. Burası kadın-erkek efelerin diyarı, kimseye boyun eğmez. Değil MESS, feriştahı gelse fark etmez. Bir emrine bakar Genel Başkanım, dağlar olsa karşımızda duramaz. Genel Başkanım, biz hazırız! Gözümüzü kırpmadan mücadeleye etmeye, sonuna kadar gitmeye, zafere kadar yürümeye hazırız.

Sana söz veriyoruz: Sonunda kazanan biz olacağız, biz olacağız, biz olacağız!

Allah yardımcımız olsun.