GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
2 Şubat 2021 Salı 14:25

Menemen'de ikinci dalga kriz!

Menemen Belediye Meclisi’nde Meta-Su Şirketi ve Menaş şirketinin devrinin Belediye Başkanvekili Aydın Pehlivan’a devredilmemesi kriz çıkardı. İşbaşı yapmak için belediyeye gelen işçiler işyerine alınmadıklarını iddia etti. İşçiler soluğu belediye binası önünde alırken CHP’den ise Aydın Pehlivan’a tepki gösterildi. Pehlivan ise "Ben şu an Menemen Belediyesi olarak Menaş ya da Meta-Su'ya hiçbir şekilde kanunsal bir para aktaramıyorum” dedi.

EGEDESONSÖZ- Menemen Belediyesi başkanvekilliği krizinin ardından şirket devri krizi yaşanıyor.

Dün yapılan belediye meclisinde CHP'li Meclis Üyesi Deniz Karakurt'un Menemen Belediyesi adına temsiliyetini yürüttüğü Menemen Belediye Şirketlerinin, Aydın Pehlivan'a devredilmesi talebi yer almışı. Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti'nin oyları ile reddedilen meclis gündemi sonrası Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı arasında gerginlikler yaşanmıştı.

Bugün ise olayın boyutunu tırmandıran bir durum yaşandı. Devri yapılmayan Meta-Su Şirketi ve Menaş şirketlerine bağlı çalışanların işbaşı yapılmasının engellendiği iddia edildi. Olayın ardından işçiler belediye hizmet binası önüne gelerek maaşlarının ödenmesi ve iş başı yapmanın önündeki engellerin kaldırılması için toplandı.

PEHLİVAN: HİÇBİR YETKİMİZ YOK
Belediye Başkanvekili Aydın Pehlivan ise işçilerle bir araya geldi. Pehlivan, şirket ile ilgili yetkilerin CHP’li Deniz Karakurt’ta olduğunu belirterek “Şu an siz bizler için dışarıdaki herhangi bir şirketin elemanı gibisiniz. Ne personel alabiliyoruz, ne de personel çıkartabiliyoruz. Hiçbir yetkimiz yok.  Mete-Su ile Menaş'ın, Menemen Belediyesi ile arasında yapmış olduğu herhangi bir iş anlaşması da yok.  Deniz Hanımın sizlere gösterdiği söyleşme bir sendikal iş sözleşmesidir. Ben şu an Menemen Belediyesi olarak Menaş ya da Meta-Su'ya hiçbir şekilde kanunsal bir para aktaramıyorum” dedi.

Pehlivan’ın açıklaması şöyle:

“Biliyorsunuz 12 Ocak'tan itibaren Belediye başkan vekili olarak seçildi. Menemen Belediyesi'nin içinde olduğu durumu biliyorsunuz. Yaklaşık 2 yıldır içinde bulunduğunuz iyi/kötü bir sistem var. Hakikatten Menemen Belediyesi'nin içinde bulunduğu durum çok sıkıntılı… Dün tüm halkıyla, Menemen Belediyesi'nin bilançosunu açıkladık. Hepiniz farkındasınız. İşçi alacakları, ikramiye alacaklarınız, kamunun alacaları ve esnafın alacakları neredeyse 600 milyon TL. Bunun ile ilgili geldiğimiz günden itibaren, göreve geldiğimizi günden itibaren devletimizden destek amaçlı ü. günlük bir Ankara programı yaptık. Yaptığımız programda sağ olsunlar yapmış olduğumuz talep ve isteklerde 65 milyon TL'lik bir kredi yardımında bulunabileceklerini belirttiler. Dün gerçekleştirdiğimiz Meclis'te bu kredi önerisini getirdik, plan ve bütçe komisyonuna havale ettiler. Ben buradaki işimi bitirdim ve Ankara'ya giderek bir mücadele gösterdik. Geldiğimiz bu noktada bu kararın acil olduğunu söylememize rağmen madde 3 farklı komisyona gönderildi. İnşallah bu kredinin yetkisini alız.

Sizlerin burada bulunmasını sağlayan en önemli unsur, sizlerin bağlı olduğu Menaş ve Meta-Su şirketlerinin şu anda yönetim kurulu başkanı Deniz Karakurt olması. Siz takip ettiniz, Serdar Aksoy'a da Deniz Karakurt'a da bizler oy birliği ile bu şirketlerin yetkisini verdik. Tahammüller gereği, Menemen Belediyesi'ne ait iştirakleri, Menemen Belediyesi'nin başında oturan kişi yönetmesi gerekir. Ancak şu anda, ayrıştırma noktasında olduğu konu tamamen sizlerle bizleri yabancı kılıyorlar. Şu an siz bizler için dışarıdaki herhangi bir şirketin elemanı gibisiniz. Ne personel alabiliyoruz, nede personel çıkartabiliyoruz. Hiçbir yetkimiz yok.  Mete-Su ile Menaş'ın, Menemen Belediyesi ile arasında yapmış olduğu herhangi bir iş anlaşması da yok.  Deniz Hanımın sizlere gösterdiği söyleşme bir sendikal iş sözleşmesidir. Ben şu an Menemen Belediyesi olarak Menaş ya da Meta-Su'ya hiçbir şekilde kanunsal bir para aktaramıyorum. Sizlerin maaşlarının yatırılmamasının en büyük nedeni budur. Aynı zamanda benim yönetemediğim şirketle ilerleyebilmemizin mümkünatı yok. Biz bunu açıkladık ancak Deniz hanım çok sayıda işçi çıkartılacağı iddiası ile yetkileri vermedi. Sayın Aksoy göreve geldiğinde çok sayıda işçi çıkarmıştı. Ben o çadırlarda arkadaşları savunmuştuk. Ancak dün mecliste işçi çıkartılacağını iddia ederek savunan kişilerin hiçbiri o çadırlarda yoktu. Biz işini yapan, emekçi, alın teri döken bütün arkadaşlarımız görevinin başında olacak. Bir an önce bu yanlıştan dönmelerini bekliyorum. Şu an sizler Menemen Belediyesi'nin çalışanı konumunda değilsiniz.  Bu bizim açımızdan da çok nahoş bir durum ancak yapabileceğimiz bir şey yok. Sizi bu konuda üzdüğümüz için özür diliyoruz. Ancak bizim elimizden gelen bir şey yok.

Deniz Hanım geldi 30 insan çıkardı ancak ben bu güne kadar kimseyi çıkartmadım. Biraz daha sabredin ben sizin hakkınızı savunacağım. Şirketlerin devri olmadığı zaman da A,B,C planlarını devreye sokmaya çalışacağız. Şeffaf belediyecilik anlayışı ile de bunları sizlere anlatacağız.

Yaşanan gelişmeler sonrası sosyal medya hesabından açıklama yapan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, çalışmak isteyen işçilere engel olunduğunu belirtti.

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in açıklamaları şu şekilde:

"Menemen’de hukuksuz ve adaletsiz bir kararla başkanvekili seçilmesinin önü açılan AKP’li başkanvekilinin ilk işi işçiye zulm etmek oldu. Menemen halkının iradesi ve Meclisin kararıyla, belediye şirketinin yönetim kurulu başkanı olan CHP Mec.Üyemiz Deniz Karakurt’un, şirketi kendisine devretmesini isteyen AKP’nin başkanvekili işçileri şirkete sokmuyor. İşçilerin maaş ödemeleri için bir önceki CHP’li bşk.vek.tarafından hazır hale getirilen parayı işçilere ödemediği gibi, Menemen’e hizmet için işlerine başlamak isteyen işçilere de engel oluyor.

AKP’nin Menemen’de hem hukuken hem de vicdanen sorunlu olan yönetiminin ilk icraatı, işçilere baskı ve zulüm oldu. Buna derhal son verin, işçilerin işlerini yapmalarının önünde engel olmayın Yaptığınız TCK'ya göre suçtur! İşçinin emekçinin ekmeğiyle oynayan biri o koltukta oturamaz. Menemen’i germenize, şirketi ele geçirmek uğruna işçilere zulm etmenize izin vermeyeceğiz. Hukuk işlediğinde şaibeli yönetiminiz de, Menemen’e zulmünüz de son bulacak."