GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
23 Ağustos 2021 Pazartesi 14:41

MP-CHP arasında kılıçlar çekildi! ‘Körfezdeki deniz de, koltuktaki Deniz de kokmuştur’

Memleket Partisi (MP) İzmir İl Kongresi'nde yaşanan 'afiş' krizi ile ilgili İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e yanlış bilgi verildiğini belirten İzmir İl Başkanı Cüneyt Oğuz, Soyer'den özür beklediklerini belirtti. Konuyla ilgili açıklama yapan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’i hedef alan Oğuz "Edep ahlak ve vicdandan bahsetmiş. Deniz Yücel'e çok açık söylüyorum. Bu konular ile ilgili Türkiye'de son konuşması gereken kişidir. 540 baskıcı imza ile kongrede aday olmuş ve 250’sini zor almış, atanmış bir il başkanıdır. İzmir'de körfezdeki deniz de koltuktaki Deniz de kokmuştur" dedi.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ -Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrıldıktan sonra kendi partisini kuran Muharrem İnce, İzmir İl Kongresi’ne katılmıştı.

Kültürpark İsmet İnönü Konferans Salonu’nda düzenlenen kongrede yer alan İnce, İzmir Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin kendi partisinin afişlerini söktüğünü iddia ederek, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i hedef almıştı. İnce'nin paylaşımı sonrası Tunç Soyer de sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile iddiaları yalanlarken, Soyer'in cevabı sonrası İnce ve Soyer arasında sosyal medya üzerinden söz düellosu yaşanmıştı. Yaşanan gerilimler sonrası Tunç Soyer yayınladığı video ile iddiaları bir kez daha yalanladı.

Konu ile ilgili olarak bugün Memleket Partisi İzmir İl Başkanlığı binasında düzenlenen toplantıda İl Başkan Cüneyt Oğuz açıklamalarda bulundu, toplantıya il yöneticileri de katıldı.

ARTVİN’DEN EDİRNE’YE KADAR HERKES İZMİR’İ KONUŞUYOR
Oğuz toplantıda açıklamada "Dün hakikaten Türkiye'nin ihtiyacı olan birlik ve beraberliği sağlamak için kuruluş Memleket Partisi İzmir'de çok önemli bir kongre gerçekleştirdi. Burada çok önemli mesajlar var. Genel Başkanımızın da kongreye katılımı çok önemli ve değerliydi. Memleket Partisi 17 Mayıs'ta kuruldu. 22 Ağustos'ta İzmir gibi Türkiye siyasetinin en önemli şehrinde kongre yapma başarısını gerçekleştirdi. Arkadaşlarımız ile birlikte gece gündüz çalışarak bu zor işi başardığımızı düşünüyoruz. Bu bizim için gelecekte neler yapabileceğimizin göstergesi. Memleket Partisi’nin çıkışından huzursuz olan bir takım kitleler var ya da var olacak ki maalesef dünkü kongreden sonra saldırılar had safhada. Öncelikle bir afiş skandalı yaşadık.  Artvin'den Edirne'ye kadar her yerde İzmir konuşuluyor. Memleket Partisi İzmir İl kongresinde yaşanan bu afiş krizi ile ilgili açıklamalar konuşuluyor ve Büyükşehir Belediyesi tarafından da yapılan değerlendirmeler konuşuluyor" dedi.

KENDİSİNE VERİLEN BİLGİLERİN ÇOK DOĞRU OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM
Sözlerine 'afiş' krizinin yaşanma süreci ile ilgili detaylar vererek devam eden Oğuz, "Bizim gönüllü genç arkadaşlarımız Cuma günü Fuar Lozan alanında bayrak ve afiş asımı yaptılar. Tüm çalışmalar 24'e kadar sürdü. Saat 24:00 sularında da en son keşfi ben yaptım ve son durumu bitirdik. Ancak sabah 7 de tekrar çalışma yapmak için Lozan Meydanı’na giden arkadaşım orada hiçbir şey olmadığını görmüş ve yapmış olduğu görüşmeler sonrası parti bayrağı ve Türk bayrağından oluşan afişlerimizin tamamının sökülüp Büyükşehir Belediyesi'nin Gürçeşme'deki Zabıta Başkanlığına atıldığını öğrendik. 21 Ağustos günü saat 14:00'te Gürçeşme zabıta daire başkanlığına giden arkadaşlarımız orada maalesef 2 poşetin içine sokulmuş durumda afişlerimizi gördük. Bunun içinde Türk Bayrakları mevcut. Bunları tutmuş oldukları zabıt ile saat 14'de teslim aldık. 250 adet diye bir sayı söylenmiş. Yaptıklarının yanlış olduğunu kendileri de bildikleri için teslim veren kişi adını yazmaktan imtina ediyor. Belge Büyükşehir Belediye belgesidir. İki belge, bayrakların ve afişlerin söküldüğünü ispatıdır. Maalesef Soyer,  kendisine verilen bilgilerin çok doğru olmadığını iyimser olarak düşünüyorum" dedi.

 İBB BAŞKANINA YAKIŞIR BİR DURUM DEĞİLDİR
Soyer'in Muharrem İnce'ye yönelik yaptığı cevap paylaşımının karalama kampanyası olduğunu iddia eden Oğuz, "Dün atmış olduğu bir tweet ile büyük bir karalama kampanyası başlattı. Bu iftiraya pabuç bırakacak değiliz. Bizim partiden ayrılma nedenimiz bu iftiralardır. Bu arkadaşlar sıkışınca çözümü iftira atmakta aramaya devam etmektedir. Belli ki korkuyorlar ancak korkunun ecele faydası yok. Korkulsa dahi böyle hareket edilmemeli. Tunç Soyer’e iç organizasyonu içinde ya doğru bilgi ulaşmıyor ya da kasıtlı olarak iftira atmaya devam ediyor. Biz kendisinin seçilmiş olduğuna itiraz etmiyoruz ancak ittifak ile giren seçimde kim olsa zaten seçilirdi. Onun seçim döneminde benim de büyük emeklerim var. Seçilmiş olması yeni kurulmuş bir partinin afişlerinin sökülüp bir depoya atılması ve sonra inkâr edilmesi Büyükşehir başkanına yakışır bir durum değildir. Kendisinin gerçekleri görerek Genel Başkanımızdan özür dilemesini isteriz. Tunç Soyer ittifak adayı olmasına rağmen, HDP ve İYİ partinin aday çıkamamış olmasına rağmen yüzde 58 gibi düşük bir oy alarak aslında düşük bir oyla seçildi. Seçime giren siz ya da ben olsaydım belki de daha yüksek oyla seçilirdik. 2018 seçimlerinde CHP'nin tek adayı olarak  Cumhurbaşkanlığı seçimine girmiş olan Muharrem İnce Soyer'in aldığı oyu tek başına almıştır" diye konuştu.

KÖRFEZDEKİ DENİZ DE KOLTUKTAKİ DENİZ'DE KOKMUŞTUR
Tartışmalara dahil olan  CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'e de sert sözlerle yüklenen Oğuz, "Kendi hatalarına kılıf arıyorlar. Bu tutumdan kaynaklı İzmirli olarak hicap duyduğumu belirtmek isterim. İftira atıyorlar böyle bir şey yok diye, bu arkadaşlar şunu bilsinler ki mevkidaşım da kendi sosyal medya hesabından biraz kişisel saldırıda bulunmuş. Biz kimseye iftira atmıyoruz. Ancak maalesef arkadaşlar bazı kurumlardan rahatsız. Bugün itibari ile İzmir Valiliğine Lozan çevresindeki kameralardan bu olayın olduğu saatlerdeki kayıtların bize iletilmesi yönünde dilekçe verdik. Biz gerçeklerin peşindeyiz. Sayın Deniz Yücel, iftira üzerine kurulmuş bir yapının İzmir'deki temsilcisidir.  Biz her zaman her daim gerçeklerin peşinden koşuyoruz. Edep ahlak ve vicdandan bahsetmiş. Bende Deniz Yücel'e çok açık söylüyorum. Bu konular ile ilgili Türkiye'de son konuşması gereken kişidir. 540 baskıcı imza ile kongrede aday olmuş ve 250’sini zor almış, atanmış bir il başkanıdır. İzmir'de körfezdeki deniz de koltuktaki Deniz de kokmuştur. Bu kirlilik İzmir için iyi değildir. Sözler verildi 2019 da körfezde denize girilecek diye ancak körfezin durumu açıktır” dedi.

REFERANDUM DA HAYIR BLOĞUNUN OYU YÜZDE 70'Tİ
Soyer'in yerel seçimlerde başarısız olduğunu da dile getiren Oğuz, "Seçtiği ve tuttuğu dal kitle yanlış bir kitle. Muharrem İnce Türkiye'de yapılmış olan en büyük seçim olan seçimde en büyük oyu almış ikinci adaydır. Şu an içinde bulunmuş olduğumuz sistemde Muharrem İnce Türkiye'nin ikinci adamıdır. Adam kızdı söylemleri çok çirkin! Sayın Tunç Soyer'in çağrısı üzerine 2019'un çağrısı üzerine biz Genel Başkanımızı İzmir'e getirdik ve Seferihisar seçimlerinin kazanılması konusunda zafiyet olduğunu belirttiler. Kendisi ‘Sayın İnce siz 350 bin oy fazla aldığınız seçimlerde CHP'den bundan dolayı katkı sağlayabilir misiniz?’ talebini iletmiş ve bunun ardından ameliyattan yeni çıkmış olmasına rağmen Sayın İnce ile temas kurduk ve kendisi gelip miting yaptı. Bugünkü söylemleri çok talihsiz. Başarıdan bahsediliyor, rekor oyla seçildiğini söylüyor ancak ittifaklar ile seçime gidilmiştir. Burada İYİ Parti ve HDP gerçeği vardır. Referandum da bu bloğun aldığı oy yüzde 70'lere yakındır. Yani burada bir başarısızlık vardır" diye konuştu.

BİZİ TEHDİT OLARAK GÖRÜYORLAR
İzmir'deki diğer parti kongrelerinde böyle bir olayın yaşanmadığının hatırlatılması üzerine de konuşan Oğuz, "CHP'nin temel sıkıntısı ve bizim de içinde verdiğimiz mücadele ile ayrılma nedenimizin başı bunların az olsun benim olsun mantığı. İzmir gibi bölgelerde iktidara karşı olan tepki oyları ile ayakta durabilmeleri ve bundan memnun olmaları. Hiçbir şekilde ülkeyi yönetme konusunda özgüvenleri olmadığından dolayı. Genel Başkanları da ‘ben aday olacağım’ diyemiyor. Dostlarımız ile birlikte diyor. Kendisine özgüveni olmayan genel başkana ve kadroları ile İzmir gibi bir şehirde vatandaşlara umut olamıyorlar. Onlar bizi bir tehdit olarak görüyorlar. Biz CHP'nin koltukta oturan kadrolarına tehdit değil Türkiye'yi yönetmeye alternatifiz. Ekonomiden adalete kadar yozlaşmayı tekrar revize edip yeniden ülkeyi kuruluş ayarlarına geri getirmek istiyoruz.  Bizim İzmir'de belediyeyi alarak Türkiye'de 3-5 şehirde belediyeyi alarak ülkedeki bu yolsuzluğun yoksulluğun önüne geçilebileceğini düşünmüyoruz" ifadelerini kullandı.