Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Pazardaki yangın sönmek bilmiyor. Pazarın ateşi, yazın temmuz sıcağından da yakıcı bir halde. Havaların ısınmasıyla tarla ürünlerinin tezgaha düşeceği ve fiyatların da aşağıya çekileceği beklentisi boşa çıktı. Bu beklentiyi boşa çıkarmayan tek ürün, maydanoz oldu. Bir ara demeti 7 liradan satılan maydanoz, roka, dereotu gibi ürünler 2 liraya düştü. 20 liradan aşağıya alamadığımız domatesin kilosu, bugün itibariyle 6 ile 10 lira arasında değişiyor. Ancak bamya, börülce, fasulye, barbunya gibi mevsim sebzeleri cep yakıyor. Kınalı bamyanın kilosu 45-55 lira arasında değişirken, diğer üç sebzenin fiyatı 30 liranın altına inmiyor.
KURU SOĞAN 12 LİRA, YEŞİL SOĞAN 20 LİRA
Kuru soğanın kilosu 12 lira olurken, yeşil soğan 20 liralık etiketiyle hala dudak uçuklatıyor. Salatalık 5 liradan satılırken patatesin fiyatı da her geçen gün biraz daha artıyor. Pazarcılar, kilosu 12 lirayı bulan patatese, sürümden kazanmak amacıyla “3 kilosu 30 lira” etiketi yapıştırıyor. Dolmalık biberin kilosu 10-15 lira arasında değişirken, patlıcan 10 liralık etiketiyle stabil seyrini sürdürüyor. Çarliston ve acı biberin kilosu da 15 lirada durakladı. Meyve fiyatları, tüketiciyi bir nebze zorlasa da sebzedeki gibi isyan ettirmiyor. Bir kilo şeftali 10-15 lira arasında satılırken, Malatya kayısısı ve Iğdır kayısısı 15-20 lira arasında değişiyor. Karpuzun kilosu 5 liraya sabitlenmiş gibi görünüyor.
BAŞKAN ERİŞEN, VATANDAŞTAN DAHA ÇOK DERTLİ
İzmir Pazarcılar Odası Başkanı Hamdin Erişen de rakamların hala makul seviyeye gelmemesine şaşırdıklarını söyledi. Vatandaştan daha çok dert yanan Başkan Erişen, “Bamya ile hele bu sıcaklarda uğraşmak gerçekten çok zor. Bamyanın pahalı olmasını anlayabiliriz ama fasulye, barbunya, börülcenin bu kadar yüksekten gitmesini anlamakta zorlanıyoruz” dedi ve şu değerlendirmelerde bulundu:
“Mal aldığımız yerlerde, bu ürünlerin üretiminin az olduğu, bu nedenle pahalıya satıldığı konuşuluyor. Havalar ısındığında bunların fiyatlarının düşeceğini, insanların rahat rahat fasulye, börülce, barbunya tüketeceğini umuyorduk. Hayal kırıklığına uğradık. Domates 6 liraya da var, 10 liraya da var. Bu yıl salça yapmak pek mümkün olmayacak galiba. Salçalık domates 5 lira. Kuru soğan 12 lira, yeşil soğan 20 lira. Maalesef bizim paramız pul olmuş. Bu etiketlerle biz de baş edemiyoruz. Biz pazarcılar olarak ne yapacağımızı bilemiyoruz. Durum iyi görünmüyor. Bu sıcakta, Temmuzda, Ağustosta, mevsiminde biz bu sebzeleri bu fiyatlara yersek, sonbaharda kim bilir kaç liraya yiyeceğiz, merak ediyorum. Fasulyeyi 50 liradan yiyebilirsek, şanslı sayılırız. Kasım ayından sonra domatesi sadece tezgahta seyredeceğiz, onu da yiyemez hale geleceğiz. İzmir’in yediği domates şu anda Manisa’dan geliyor, Menemen’den geliyor, Aydın’dan geliyor. Antalya’dan sera ürünü domates İzmir’e geldiğinde, 30 liradan aşağı domates yiyemeyiz. Sebzemiz meyvemiz ihraç ediliyor diye seviniyoruz. Yahu, benim vatandaşım o meyveyi o sebzeyi makul fiyattan yiyemedikten sonra, ihraç etsek ne olur? Önce kendi insanımızın karnını doyuralım. Maydanozu 2 liradan yiyoruz, bu rakama seviniyoruz. Az mı 2 lira bir demet maydanoz için? İnsanlarda para yok. 2 lira bile pahalı geliyor, haklılar.”