Metehan UD/ EGEDESONSÖZ - Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü, İzmir’in Seferihisar ilçesi sınırları içerisinde yer alan Sığacık Mahallesi’nde bulunan Teos (Sığacık) Yat Limanı’nın kapasitesini arttırmak için düğmeye basmıştı.
Proje kapsamında liman alanının kuzeyine yeni yapılar (yüzer iskeleler, yüzer dalgakıranlar ve yüzer beton platformlar) ve mevcut liman içerisinde ilave yapıların eklenmesi planlanırken, Bakanlık proje ile ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ÇED başvurusunda bulunmuştu.
TOPLANTI YAPTIRILMADI
ÇED süreci kapsamında bugün yapılması planlanan ‘halkın katılımı’ toplantısı bölge halkının ve çevrecilerin engeline takıldı. Toplantının gerçekleştirileceği duyurulan kafenin önünde, Seferihisar Demokrasi Platformu, EGEÇEP ve İzmir Yaşam Alanları gibi çevre örgütlerinin çağrısıyla bir araya gelen vatandaşlar alkışlarla ıslıklarla toplantıyı yaptırmadı. Eyleme, Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, CHP İzmir Milletvekilleri Tacettin Bayır ve Atilla Sertel katıldı. Toplantının yaptırılmadığına dair tutanak tutturuldu.
YETİŞKİN: TEKRAR BİR AFET YAŞANIRSA...’
Yapılması planlanan kapasite artışı ile ilgili Egedesonsöz’e açıklamada bulunan Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, projenin halkın yararına olmadığına dikkat çekti. Projenin sosyeteye hizmet edeceğini vurgulayan “Balıkçıların denize açılmaları zorlanacak. Yüzer iskeleler, yüzer dalgakıranlar, yüzer beton platformlar oluşturulacak. Körfezin en derin yeri marinaya tahsis edilecek. Bir süre sonra marinaya sadece küçük tekneler girecek. Daha da üzücüsü körfez derinliği giderek azalacak balıkçılık yok edilecek. Denizde koku ve pislik artacak. Körfez’in açılımı kuzey rüzgarlarına doğru. Kuzey rüzgarları devamlı esen rüzgarlar, bu şekilde çamur içeri basacak ve dışarı çıkmayacak, deniz kirlenmiş olacak. O güzelim mavilik görünemez olacak. Burası bir tsunami yaşadı. Oraya bir dalgakıran konulacak. Tekrar bir afet yaşanırsa Sığacak tamamen yok olur.”
EGEÇEP: ZENGİNLERE TAHSİS EDİLECEK
EGEÇEP Bilim Kurulu üyesi Erhan İçöz, Seferihisar’ın tehditle karşı karşıya olduğunu belirterek “Sığacık’ta mevcut marinanın kapasitesi arttırılarak, burada yeni bir ayrıcalıklı bölge oluşturulacaktır. Deniz doldurulacak, yapılacak dalgakıranlarla Sığacık balıkçılarının denize açılmaları zorlaştırılacak, Sığacık ranta kurban edilecektir. Yüzer iskeleler, yüzer dalgakıranlar, yüzer beton platformlar oluşturulacak, marina içerisine marka alış-veriş merkezleri kurulacaktır. Körfezin en derin yeri, marinaya tahsis edileceği için Sığacık koyuna sadece küçük tekneler girebilecektir. Bir süre sonra körfez derinliği giderek daha da azalacak, balıkçılık yok edilmiş olacaktır. Balıkçı tekneleri körfeze giremeyecektir. Yatların atıklarıyla deniz aşırı derecede kirlenecektir. Akıntının çok zayıf olması, körfez kirliliğini kalıcı yapacak, aşırı koku etrafa yayılacak, denizdeki canlı yaşamı sona erecek, bir süre sonra Sığacık, bugünkü özelliklerini, güzelliklerini ve değerini kaybedecektir. Dolaysıyla çevre esnafı da ekonomik açısından ciddi anlamda olumsuz etkilenecektir.”
‘SIĞACIK RANTA KURBAN EDİLECEK’
30 Ekim depreminin yarattığı tusunaminin henüz belleklerimizden silinmediğini ifade eden İçöz şunları söyledi “Benzeri bir depremle oluşacak Tusunami dalgaları, kurulacak dalgakıranlarla doğrudan Sığacık’ın içerisine yönelecek ve çok daha büyük tahribatlar ve facialara yol açacaktır. Üstelik bu bölgede aktif fayların varlığı da bilinmektedir. Hazırlanan ÇED raporu, özetlediğimiz bu sorunlara hiç değinmemekte, marina kapasitesinin arttırılmasını bir müjde gibi sunmaktadır. Oysa bu marina, halka bir katkıda bulunmayacak marina içerisinde kurulacak marka alışveriş mekânlarını büyütecektir. Marinanın içine yapılacak otel, restoran vb. bölge ekonomisine ve halka hiçbir katkı sağlamayacaktır. Seferihisar halkının soluk aldığı, denizle buluştuğu Sığacık, ayrıcalıklı bir kesime tahsis edilmiş gibi olacaktır. Doğası gereği bu süreç marina ile sınırlı kalmayacak, bölge betonlaşacak, kısacası, kentimiz sakin şehir olmaktan çıkacak, Sığacık’ın bir rant alanına dönüşmesi kaçınılmaz olacaktır.”.
DOĞA DERNEĞİ: EKOSİSTEMİ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEYECEK
Doğa Derneği Deniz Araştırmaları Koordinatörü Denizcan Durgun ise yaptığı açıklamada ‘’Marinanın genişletilmesi deniz ekosistemini olumsuz yönde etkileyecek. Aynı zamanda Barselona sözleşmesiyle korunan deniz çayırları yok olacak. Deniz çayırları yataklarının hem dip sistemi hem kıyı ekosistemi için çok önemli rol oynadığı aşikar. Herhangi bir yıkıma uğradığında geri dönüşü neredeyse imkansız.’’ dedi.
Mevcut marinanın kapasite artışının gerçekleşmesi halinde yaşanacak sorunları özetleyen Durgun; ‘’Alanın doldurulmasıyla yaşanacak habitat kaybıyla deniz ekosistemi olumsuz etkilenecek. Tekne trafiğinin artmasıyla birlikte bölgede petrol kirliliğin artması da bu işlemlerin bir sonucu olacak. Hali hazırda zayıf olan deniz suyu döngüsü daha da zayıflayacak ve su kalitesinde negatif değişiklikler olacak bu da körfezden koku yayılması anlamına geliyor. Bu projenin derhal durdurulması buradaki deniz ekosisteminin yaşaması için şart.’’ dedi.
Doğa Derneği üye ve gönüllüleri mevcut marinanın çıkışından itibaren söz konusu yüzer mendireğin yapılacağı alana kadar serbest dalış ile taradığı alanda; denizin 50 cm derinliğinden 6.7 metre derine ulaşan sağlıklı deniz çayırlarına rastlandığı 7.metrelerde ise bu çayırlara rastlanmamasının nedeninin mevcut marinadan kaynaklı olduğu belirtildi.
PROJEDE NELER VAR?
Bakanlık tarafından yapılan ve yaklaşık olarak 40 milyon 307 bin 270 TL’ye mal olacak proje başvurusu kapsamında TEOS Yat Limanı'na ilave liman alanı olarak 18 bin 84,05 metrekare alan ilavesi yapılması planlanırken, bu kapsamda mevcut dalga kıran yapısının çevresinde (Mevcut Dalga kiran hariç) 11 bin 258,3 metrekare dolgu alanı ve 6 bin 825,75 metrekare ise yüzer yapıların ilave edilmesi planlandığı belirtildi. İlave dolgu alanının deniz tarafına ise; 212,15 metre x 3 metre boyutlarında 78 yat kapasiteli 1 adet yüzer iskele, 197,10 metre x 3 metre boyutlarında 60 adet yat bağlama kapasiteli 1 adet yüzer iskele, 182,05 metre x 6 metre boyutlarında 29 adet yat bağlama kapasiteli 1 adet yüzer beton dalgakıran, 257,35 metre x 6 metre boyutlarında 50 adet yat bağlama kapasiteli 1 adet yüzer beton ana dalgakıran, 301,05 metre x 6 metre boyutlarında 49 adet yat bağlama kapasiteli 1 adet yüzer beton ana dalgakıran, 105,40 metre x 6 metre boyutlarında 4 adet yat bağlama kapasiteli 1 adet yüzer beton ana dalga kıran, ve ana dalgakıranları birbirine bağlamak için 3 adet yüzer beton platform, eklenmesi planlandığı dosyada belirtildi.
Ayrıca ilave dolgu alanı üzerinde ilave çekek sahası, yatçı depoları, sanitery yapısı, cafe, teknik atölyeler, yakıt depoları ve istasyonu, ofis yapıları, çekek sahası ilavesi ile mevcut 80 çekek kapasitesi 250 yata çıkarılması, yüzer yapı ilaveleri ile de yat limanının mevcut 480 yat bağlama kapasitesi 270 adet artarak toplamda 750 yat/tekne bağlama kapasitesine çıkarılması hedeflendiği belirtildi.
Ayrıca proje kapsamında 40 odalı otel de yaptırılacaktır.
Limanın işletme hakkı, Kolin Grubu’na ait TEOS Marina İşletme ve Ticaret Anonim Şirketi’ne 12 Ocak 2007 tarihinde ‘yap-işlet-devret’ modeliyle devredildi.