GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İş Dünyası
27 Mayıs 2024 Pazartesi 15:57

Koza Altın'a bilirkişi şoku!

Kayyım tarafından yönetilen Koza Altın’ın Manisa’da açmak istediği antimon maden ocağı ile bilirkişi raporundan şirket aleyhine rapor geldi. Raporda projenin içme suyuna olan etkilerine dikkat çekildi.

Metehan UD /EGEDESONSÖZ –Darbe girişimi sonrasında TMSF tarafından el konulan Koza Altın İşletmeleri’nin Manisa’da hayata geçirmek istediği ‘Antimon Madeni Açık Ocak İşletmesi’ için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı vermişti.

Şirket Alaşehir’in 21,23 hektarlık orman sahasında 3 yılda 124 bin 800 ton antimon çıkarmayı planlıyor. Proje sahasının yakınlarda üzüm bağları ve tarım arazileri bulunuyor. Ocak sahasının en yakın yerleşim alanına olan uzaklığı 140 metreye kadar düşecekken hammadde patlatma yöntemiyle çıkarılacak.  Proje sahası ayrıca 3 endemik bitki türünü de ev sahipliği yapıyor.

YARGIYA TAŞINDI
Karar, Alaşehir Doğa ve Çevre Gönüllüleri Derneği'nin (ADOÇEV) tarafından yargıya taşınmış ve mahkemenin kararı ile bölgede bilirkişi incelemesinde bulunulmuştu.

Bilirkişinin hazırladığı rapor açıklandı. Projenin yüzey ve yeraltı sularını, orman varlığını ve ekosistemi olumsuz etkileyeceğinin ifade edildiği raporda karar uygun bulunmadı.



Rapordan başlıklar:

- Dava konusu etkinlik kapsamında açık ocak madenciliğiyle sahadan sıyrılma, kazılma, delme, patlatma yoluyla önemli miktarda malzeme alınarak yükleme ve taşıma etkinlikleri yapılacağı; dağ, yamaç vb. değiştirilerek çukurlar açılacağı, oluşturulacak stok ve pasa depolama sahalarıyla yüzey topoğrafyasının değiştirileceği, tüm bu etkinliklerin yüzey ve yeraltı sularını olumsuz etkileme potansiyeli bulunması,

 - Kütlesel toz emisyonlarının eksik hesaplanmış olması nedeniyle çevre üzerinde oluşturacağı etkilerin öngörülmesine olanak sağlamadığı, Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği Açısından uygunsuzluk içerdiği,

- Evrenli içme suyu sondajının memba tarafında kalan tesisin, Asit Maden Drenajı risklerinin değerlendirilmemiş olması,

- Madencilik faaliyetleri sonucu ormansızlaştırılma nedeniyle yağışların yüzeysel akışa geçerek yeraltı suyunun fakirleşmesine, su kalitesi ve miktarının bozulmasına neden olabileceği göz önünde bulundurulduğunda 3 yıllık süreyle çalıştırılacak bir madenin kamu yararına uygun olmayacağı,

- Proje alanının eğimli olması nedeni ile mevcut orman varlığının madencilik faaliyeti ile bütünlüğünün bozulacağı, Amenajman Plan verilerine göre bölgedeki orman varlığının toprak koruma amacına yönelik olduğu, bu nedenle Antimuan Madeni Açık Ocak İşletmesi faaliyetinin, ormancılık çalışmaları açısından sakıncalı olduğu, davaya konu bölgenin orman olarak kullanılmasında yarar görüldüğü

- Faaliyet öncelikle habitatın doğrudan kaybı, bozulması ve parçalanması nedeniyle ekosistemin bozulmasına neden olacağı,

- Faaliyet bölgenin flora, fauna ve biyolojik çeşitliliği üzerinde olumsuz etki yaratacağı,

-Karasal memeliler üzerindeki potansiyel etkileri, gen akışına engel oluşturabilecek habitat bozulması ve parçalanmasını ve yol ölümlerini beraberinde getireceği.

- Ekosistemin trofik (beslenme) düzeninin bozulmasına yol açacağı,

- PTD raporunda proje sahası içindeki ve çevresindeki omurgasız hayvan faunasının belirlenmemiş olması, nadir ve önemli türler ile ilgili tedbirlerin alınmamış olması ve projeden kaynaklı habitat kayıpları, habitat parçalanması ve bölünmesine karşı gerekli tedbirlerin alınmamış olması,

- Dava konusu işlem ile yüzey ve yeraltı suyunun beslenmesi üzerinde olumsuz etki gösterme tehlikesi bulunmaktadır. Bölgedeki içme ve tarımsal kullanım suyu yetersizliği göz önüne alındığında. Hazırlanan PTD raporunda söz konusu etkinliğin olası çevresel etkileri ve bölge tarımını besleyen su kaynaklarına etkisini önlemek açıdan yeterli düzeyde tanıtılmamış olması

'MAHKEME UMARIM PROJEYİ İPTAL EDER'
Kararı değerlendiren dernek avukatı Yıldıray Çıvgın “Bu davada özellikle Alaşehir ilçesinin içme suyu ve Erenli Köyünün tarımsal sulama suyunun tamamen mahvolacağı gerçeğine karşı hareket ettik. Bu antimon madenine bu nedenle dava açmıştık. Bilirkişi raporu da gösterdi ki bu iddiamızda haklıyız. Bu nedenle bu raporu, hukuki olarak önemli bir kazanım olarak görüyorum. Umarım mahkeme de bu rapora uygun şekilde karar vererek, projeyi iptal eder. Ancak hem Alaşehir hem Salihli gibi yörenin önemli tarım arazilerine bu saldırılar devam edecektir. Bu nedenle bu kazanımdan aldığımız güçle de daha iyi ve daha örgütlü bir şekilde mücadelemizi büyütmemiz gerektiğini düşünüyorum.” dedi.