GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
22 Aralık 2018 Cumartesi 13:44

Kocaoğlu’ndan ittifak çıkışı: Koskoca CHP ben şu ilde seçime girmiyorum diyemez!

Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, ülkedeki ittifaklar gündemi üzerinden, “Böyle bir ittifak olmaz. Örgütlerin hassasiyetleri vardır. Koskoca CHP, cumhuriyeti kuran parti ben şu şu illerde seçime girmiyorum diyemez. Ne İYİ Parti ne MHP açısından bu lafı söylemiyorum. Siyaset bilimi açısından söylüyorum. Hangi partinin şemsiyesi büyük? AK Parti… Gider birisi oradan aday gösterilir. Diğer taraftan lokomotif kimdir? Ana muhalefet partisi CHP, kim girecekse oradan aday olarak girer. Ama sandığa CHP girer!” dedi.

Mehmet İŞLER/EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bornova’da bulunan Şeytan Deresi Hafriyat Atıkları Depolama sahasının ağaçlandırma törenine katıldı. Programda Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Orman Bölge Müdür Vekili Mehmet Erol, siyasi partiler, oda, dernek temsilcileri, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş da yer aldı.  Çalışmayla birlikten 280 bin metrekarelik alanda 47 bin ağaçlık kızılçam ormanı kurulmuş olacak.

Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu programda yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi. Körfez Tüp Geçit Projesi’nin yargı tarafından iptal edilmesi, hükümet temsilcilerinin ‘İzmir’e suyu biz getirdik’ söylemiyle başlayan polemik, 31 Mart 2019 tarihinde gerçekleşecek yerel seçimler ve siyasi partilerin oluşturduğu ittifaklar üzerinden çarpıcı açıklamalara imza attı.BELEDİYE OLARAK MOLOZ İÇİN BAKANLIĞA 15 MİLYON 500 BİN TL’LİK REHABİLİTE PARASI ÖDEDİK
Başkan Kocaoğlu ilk olarak ağaçlandırma çalışmaları hakkında detaylı bilgi verdi ve “Yine Bornova’da yine evimizde yine bir ağaç dikme töreninde birlikteyiz. Ağacı, ormanı, doğayı sizlere anlatacak değilim. Maden, taş ocağı sahası, terk edilmiş yerler vs… Aslında bütün ihaleler iş bittikten sonra doldurulacak, üzerine bitki yetiştirilecek toprak konulacak, ağaçlandırılacak olarak çıkar. Buradan ne alınıyorsa alanın görevidir ağaçlandırmak. Ama ne yazık ki bizde böyle olmuyor, olamıyor. İşi biten bırakıyor, ondan sonra erozyon, kötü görüntüler kalıyor. Biz bütün bu yerleri bakanlıktan ücretle kiralıyoruz. Şeytan Deresi için 3 milyon 80 bin TL para ödedik. Gökdere’ye 3 buçuk milyon para ödedik. Yelki’ye de 4 milyon 137 bin TL para ödedik. İzmir Büyükşehir Belediyesi moloz döküm sahaları için Tarım ve Orman Bakanlığı’na 15 milyon 500 bin TL rehabilite etme parası ödemiştir. Bazı özel sektör temsilcileri bu sahaları alırlar ve ücretiyle moloz döktürürler. Biz de cüzi bir ücretle döktürüyoruz. Bizim ücretimizin düşük olmasının nedeni, yollara, yeşil alanlara, park ve bahçelere kamyon ve kamyonetlerin moloz döküp kaçmamasını cazip hale getirmektir” dedi.
UMUYORUM, ‘ENGELLETTİLER’ DEMEZLER!
Merkezi hükümetin ‘Çılgın Proje’ olarak nitelendirdiği tüp geçit projesinin iptal edilmesine değinen Kocaoğlu, “Körfez Geçiş Projesi’nde ÇED raporu da iptal edildi. Bu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin dolaylı yollardan yaptırdığı bir iş değildir. İzmir Büyükşehir Belediyesi zaten 15 senedir kendisi arkaya saklanıp kimseden bir şey rica etmemiştir. Yapacaksa, mücadele edecekse yargıya gidecekse kendi yapar. Uygun görülmemiştir. Umuyorum bizim bu iyi niyetimiz, merkezi hükümetimizin yapmak istediği projelere destek olma yaklaşımımız önümüzdeki yerel seçimlerde ‘engellettiler’ diye seçim malzemesi yapılmaz. Bunun yapılmamasını bugünden diliyorum. 2004, 2009, 2014’te İzmir’de seçimler centilmence yapılmıştır. 2019 seçimlerinin yine önceden olduğu gibi dostluk, kardeşlik havası içinde hizmet yarışı anlayışıyla gerçekleşmesini diliyorum. İzmirlilerin belediye başkanı olarak ve belediye başkanlığına devam etmeyecek bir ağabeyiniz, kardeşiniz olarak diliyorum” diye konuştu.DEVLET BAŞKANINA HER HAFTA CEVAP VERMEK BENİ ÜZÜYOR! İZMİR’E ÇİFTE STANDART NİYE YAPILIR?
Kentteki tartışmalarda taraf olan bürokratlara isim vermeden yüklenen Kocaoğlu, su polemiği üzerinden net ifadeler kullandı. Kocaoğlu, “Bir müdür arkadaş, ‘2040 yılına kadar İzmir’in suyunu hallettik’ demiş. Seçimler yaklaştıkça illerdeki bölge müdürlerine laf düşmez. Tam tersi konuşmazlar. Çevre Şehircilik İl Müdürü bizimle uğraşıyordu, gitti! Daha çok gitti de! Neler gitti neler gitti. Şimdi de bir sağlık müdürü bizimle uğraşmaya kalktı. Konuştuk sustu. Umarım seçime kadar susar. AK Parti’nin 16 yıldır iktidarında İzmir’de yaşayan hemşerilerimizin su ihtiyacını karşılamak için 27 milyon metreküp Gördes barajından bizim bulduğumuz yöntemle su gelmiştir. Gördes barajından İzmir’e su gelmemektedir. Baraj deliktir. Su toplanamamaktadır. Yüzde 11-12 sınırını geçmemektedir. Gördes’ten Belkahve’ye gelecek olan hat bitmemiştir. Teslim alınamamıştır. Bize teslim edilmeye kalkıldığında birçok aksaklık vardı. Onları tamamlarsanız DSİ tarafından biz burayı alırız denmiştir. Yine bizim sorumluluğumuzda olan Belkahve’de arıtma bitmiştir. 3 senedir müteahhitten teslim alamıyoruz. Çünkü su bulup, test edip, kabul ediyoruz diyemiyoruz. Buraya gelen suyun Buca’ya aktarılması lazım. O da DSİ sorumluluğu altındadır. O da bitirilmemiştir. Bitirilse, hat gelse ne olacak? Barajda su yok! Baraj delik arkadaş! Bunu yurt içinde yurt dışında cumhurbaşkanına ‘İzmir’de su yoktu, biz getirdik’ diye sürekli söyletmek bunu hafızalara yerleştirmek için yapılmaktadır. Ben devlet başkanımıza her hafta bu konuda cevap vermek durumunda kalmaktan, sade bir vatandaş olarak üzülmekteyim. Belediye başkanı olarak değil, vatandaş olarak üzülüyorum.  Gördes’te bunları konuşunca Beydağ çıktı. Beydağ sulama gölettir. Oradan da su gelmemiştir. 2010 yılından, ilk aldığımız sudan itibaren biz sürekli DSİ’ye İZSU’dan kullanmadığımız suyun parasını ödemekteyiz. Öderiz sıkıntı değil ama su almadığımız tarihten de başlatıyorlar. 15 yıllık başkanlığım sürecinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurumları, belediyeleri, İzmir Belediyesi bunun neresinde? İzmir belediyesi Türkiye Cumhuriyeti’nin belediyesi değil mi? Bu ayrım, çifte standart niye yapılır?” dedi.  
ELEŞTİRİLERE: VALLA HELAL OLSUN!
Kocaoğlu sözlerine devam etti ve “İzmir’i Aziz Kocaoğlu’ndan daha iyi tanıyan pehlivanlardan söz edilmeye başlandı. Valla helal olsun derim. Saygı da duyarım. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 597 köyü karış karış gezen, her 100 dönümünde ne olup ne olmayacağını benden başka bilen bir adam varsa istediği yerde konuşalım. İzmir’i masaya yatıralım. Bazı arkadaşlar da İzmir sadece Konak, Kordon değildir diyor. Bir de şu Gültepe’ye bakalım diyor. İZSU geçen sene sadece yağmur suyu için proje yaptı. Sadece yağmur suyunu denize ulaştırmak için 28 milyon TL’lik yatırım yaptı. Bilmezsen konuşursun. Bilmezsen mangalda kül bırakmazsın. Önce bir işin nasıl yapılacağını bileceksin. Önce o işi yürekten yapmak isteyeceksin. O zaman yapabilirsin. Herkes yapabilir” diye konuştu.  

BALÇOVALI ARSA MAĞDURLARI ŞOV YAPIYOR
Kocaoğlu ayrıca, “Balçova arsa mağdurları her seçim arifesinde ortaya çıkar Aziz Kocaoğlu aleyhinde şov yapar. Neden? Bunların sorunlarıyla sadece Aziz Kocaoğlu ilgilenir diye yapar. Tapulu Balçova arsa mağdurlarının belediyeyle hiçbir sorunu yoktur. Müracaat ettikleri zaman bin 642 mağdurun oturacağı daire 100 metrekare hesabıyla ve altyapıda kullanılmak üzere 600 dairelik imar durumu çıkmıştır. Yerin durumu bundan fazlasının yapılmasına jeolojik olarak mümkün değildir. Engebelidir. Konutların konulacağı yerler bile zemin etütlerinden sonra belirlenmiştir. Şov ayrı bir şeydir. O yapanı bağlamaktadır” dedi.
SİYASET, BELEDİYE BAŞKANLIĞI OYUNCAK DEĞİLDİR! AZİZ KOCAOĞLU’NU KİM YIPRATMAK İSTİYORSA SÖYLESİN!
İşten çıkarmalar üzerinden kendisinin hedef alındığını ifade eden Kocaoğlu, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde siyasi görüşünden, etnik kökeninden dolayı adam çıkmaz, ayrım yapılmaz. Daire başkanına saldıran, işe gelmeyen, müdür dövmeye kalkan insanları disiplin kurulu kararıyla işten atıyoruz. Bu da en doğal hakkımız. Kendisini dövmeye kalkan adamı kim çalıştırır, ekmek verir? Birisi kalkıyor, ‘ben sizi işe aldıracağım’ diyor. Şov başlıyor. Adam genel merkeze taşınıyor. Abant toplantılarına katılıyor. Bunun parasını kim veriyor? Hangi Aziz Kocaoğlu’nu yıpratmak isteyen adam veriyor? Çıksın ben veriyorum desin. Başkan seni yıpratmak için bu adamın parasını ben veriyorum desin. Biz de bilelim kim olduğunu. Sonra devreye giriyorlar, bir belediye başkanımıza işe aldırıyorlar. Böyle şey olmaz. İnsan hatası yoksa işten çıkarılmaz. Hatası varsa o adam bir daha o kurum tarafından işe alınmaz. Belediye başkanının imarda, ihalede, işe almada, disiplinde her ne şekilde olursa olsun en önemli meziyetlerinden biri emsal karar yaratmamaktadır. Geçen gün yine bir arkadaşı işten çıkardım. Biri aradı. Ben emsal karar yaratamam! Ben 4 milyon İzmirliye aynı nazardan bakarım. Siyaset, belediye başkanlığı oyuncak değildir. Başkan herkese eşit, herkese adil davranmak zorundadır. Bunu da 4 buçuk senedir göğsümüzü gere gere yaptık” diye konuştu.  İZMİRLİLER İZMİR İSTANBUL OLMASIN DİYE BİZİ DESTEKLİYORLAR
İstanbul ve İzmir kıyaslaması üzerinden gelen eleştirilere değinen Kocaoğlu, “Yaşadığın kenti seveceksin. Yaşadığın kenti başka bir yerle kıyasladığın zaman iğneyi kendini çuvaldızı başkasına batıracaksın. Sadece belediye başkanını yıpratmak için ortalıkta dolaşmayacaksın. İzmir- İstanbul olmasın! İzmirliler İzmir’in İstanbul olmasını istemiyor. İstemedikleri için bizi destekliyorlar. Vapurlara pik saatlerde takviye olsun diye vapur kiralıyoruz. Oradan çalışmadıkları, körfeze uygun olmadıkları yönünde bazı haberler çıkıyor. Bunlar abesle iştigal etmektir. Bu boş işle uğraşmaktır” dedi.STAT PARAVAN, AVM ŞAHANE!
Statlar için konuşan Kocaoğlu, “Yine seçim geldi yine İzmir’in gündemine statlar geldi. Ben 2 stat sözü verdim. Bornova Belediyesi ile stadı bitirdik Göztepe şampiyon oldu birinci lige çıktı. Yine Tire Belediyesi’nin arazisini bulduk orada da bitirdik. Ben iki sözümü yerine getirdim. Dilerdim ki, isterdim ki Karşıyaka Spor Kulübüne yapsaydık. Yerini de bulmuştuk. Diğerini de Tınaztepe’de Göztepe için 30-35 bin kişilik kent stadı ve spor kompleksi yapalım. Uğraştık, didindik, niye Güzelyalı’ya, Karşıyaka Yalı’ya bunlar yapılır? Alsancak başımızın üstünde, destekliyoruz. İddia ediyorum; Güzelyalı stadı bittiği zaman spor yapılacak, maç izlenecek ama onun altındaki AVM ne olacak? Hep beraber göreceğiz. Karşıyaka’da da göreceğiz! Stat paravan, AVM şahane!” açıklamasını yaptı.

İTTİFAK İÇİN ÇARPICI ÇIKIŞ: CUMHURİYETİ KURAN PARTİ BEN ŞURADA SEÇİME GİRMİYORUM DİYEMEZ
İttifaklar üzerinden net mesajlar veren Kocaoğlu, “Yerel seçimlerde Türkiye’de bir ittifak gündemi yakalandı, gidiyor. Genel seçimlerde ittifak olur, oldu. Hiçbir itirazım yok. Yerel seçimde de ittifak olur. Ona da bir itirazım yok. Ama illeri paylaşmak, ilçeleri, meclis üyeliklerini paylaşmak… Ben bu ilde aday çıkarmayacağım. Böyle bir ittifak olmaz. Siyaseti partililer götürür. Partilerin örgütleri vardır. Örgütlerin hassasiyetleri vardır. Koskoca CHP, cumhuriyeti kuran parti ben şu şu illerde seçime girmiyorum diyemez. Ne İYİ Parti ne MHP açısından bu lafı söylemiyorum. Siyaset bilimi açısından söylüyorum. Hangi partinin şemsiyesi büyük? AK Parti… Gider birisi oradan aday gösterilir. Diğer taraftan lokomotif kimdir? Ana muhalefet partisi CHP, kim girecekse oradan aday olarak girer. Ama sandığa CHP girer! Türkiye Cumhuriyeti’nde ben başka partiye oy vermem, dedemin, babamın partisi der millet. Partisine sadıktır. Nasıl oy verecek bu insan? Verdiği zaman nereye savrulacak? Siyasette böyle bir şey yok. Örgüt dağılacak. Sadece CHP için değil ülke için söylüyorum. Demokrasiyi güçlendirecek olanlar siyasi partilerdir. Siyasi partilerin güçlü olması, tabanını koruması gerekir. Bu bir oyundur. Bir sürecin en önemli kararıdır. Başkanlık sistemiyle birlikte sistem iki partiyi dayatmaktadır. İki partili sisteme gidişin partilileri sağa sola savurmak ittifakıdır. Buradan sonunda bir parti güçlü çıkacak, diğer partilerin hepsinin kafası gözü yarılacak. İttifaka evet ama Türkiye Cumhuriyeti’nde her yerde tek şemsiye altında. Kiminle ittifak yapıyorsan! Başka türlü olmaz. Bu demokrasiye de, ülkenin geleceğine de 81 milyon vatandaşa da zararlıdır. Ben aday değilim. Bunu sadece ve sadece siyasete gönül vermiş, hizmet etmiş, İzmir’e 15 sene belediye başkanlığı yapma onuruna ulaşmış sade bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, siyasetin geleceğinde gördüğüm gidişi değerlendirmek için konuşuyorum. Yukarıda ittifaklar yapılır ama ittifakın bu şekilde olmaması gerektiği konusunda ciddi çekincelerim var. Bunu tüm kamuoyuyla içtenliğimle ve ülke vatandaşı duyarlılığıyla paylaşmak istedim” dediİZMİR MODELİ TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLSUN
Ülkedeki ekonomik gündeme dair konuşan Kocaoğlu, “Bir ekonomik krizdeyiz. Konkordatolar, ödeme sıkıntıları almış başını gidiyor. 31 Mart’tan sonra ne olacağı konusunda ciddi kaygılarım var. Herkesin ciddi kaygıları var. Türkiye Cumhuriyeti bu ekonomik modelden kurtulmak durumundadır. Tasarruf etmek, acı ilacı içmek, katma değerli ürünler üretmek, ihracatını arttırmak, ekonomiyi büyütecek, ülkeyi zenginleştirecek sektörlere yatırım yapmak ve ayağa kalkmak durumundayız. Bugün ülkemiz ekonomik olarak giderek zayıflıyor, giderek dışa bağımlı oluyoruz. Bu arttıkça siyasi olarak da dışa bağımlılığımız artmaktadır. Ülkemizin bağımsızlığını korumak için üreteceğiz, çalışacağız ve bize bu cennet vatanı bırakan atalarımıza, anne, babalarımıza layık olacağız. Türkiye’nin önündeki acil önlem ekonomik büyüme seferberliğidir. Bunun da başlayacağı yer tarımdır! İşte İzmir modeli! İşte yerelden kalkınma. Bu Türkiye’ye örnek olsun. Bugün burada dikilen ağaçlar da havamızı, toprağımızı koruması dileğiyle…” açıklamasını yaptı.

KOCAOĞLU İLE ÇALIŞMAK EN BÜYÜK ONURDUR!
Törende ev sahibi olarak konuşan Başkan Atila da,  “Böyle bir hafriyat alanını yeşil alana dönüştürülmesi için bir aradayız. Biz Bornova Belediyesi olarak çocuklarımızla birlikte geldik. Hem fidanları dikeceğiz hem de gelecek için fidanlarımızı yetiştiriyoruz. Büyükşehir Belediye başkanımızla birlikte olmak, bugüne kadar birlikte çalışmak hayatımız boyunca taşıyacağımız en büyük onurdur. Kendisine karşı desteklerimizi bütün iyi dileklerimiz en kalbi duygularımızla iletiyoruz. 31 Mart sabahından sonra çok güzel günler göreceğimize inanıyorum. Bugüne kadar İzmir’de hep sevgi kazandı, bundan sonra da sevgi kazanacak ve halkın dediği olacak” ifadelerini kullandı.ÇOK MUTLUYUM
Orman Bölge Müdür Vekili Mehmet Erol da “Ben bugün çok mutluyum. Manzara çok güzel. Buranın en kısa zamanda sık bir orman haline geleceğini hayal ediyor ve çok mutlu oluyorum. Manzara denince akla deniz hava geliyor ama biz ormancılar olarak yeşillikler düşünüyoruz. Biz bu yüzden çok mutluyuz. Çalışma çok güzel olmuş elinize sağlık” dedi.