GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
16 Ocak 2016 Cumartesi 12:51

Kılıçdaroğlu’ndan bombardıman: Bunların niyet patronlu başkanlık!

CHP 35. Olağan Kurultayı'nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemi eleştirisinde bulundu ve ''Nasıl başkanlık, patronlu başkanlık sistemi. Buna asla izin vermeyeceğiz. Hangi gerekçeyle istiyorlar?'' dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tek aday olarak girdiği 35.Olağan Kurultay’da çarpıcı mesajlar verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’yi topa tutan Kılıçdaroğlu, “Nasıl başkanlık, patronlu başkanlık sistemi. Buna asla izin vermeyeceğiz. Hangi gerekçeyle istiyorlar?” dedi.

İşte Kılıçdaroğlu’nun mesajları:
35. Kurultayımızın umuyorum üzerimize çöken atmosferi dağıtmış olur. Bu kurultayın bir bayram havasında geçmesini isterdik. İsterdik ki hapishanelerinde gazetecilerin olmadığı bir Türkiye'de yapalım, bu kurultayı yaptığımız günde hiçbir çocuk teröre kurban gitmesin, herkes rahat nefes alabilsin. Yönetilemeyen bir Türkiye gerçeği var.

Demokrasiden, özgürlükten söz ediyoruz ama oluşan bu atmosfer hepsini gölgeliyor. Bugün karamsar bir hava varsa toplumda yönetimden kaynaklanıyor. Bizim görevimiz bu havayı dağıtmak. İş, aş, ekmeği isteyenler, demokrasi ve özgürlüğü isteyenler bir olursa aydınlık günler gelir.

BİZİM GÖREVİMİZ
Bizim görevimiz bu ülkeye özgürlüğü getirmektir, bizim görevimiz kardeşliği getirmektir, bizim görevimiz birinci sınıf demokrasiyi getirmektir.

Toplumda karamsar hava varsa, o yönetimden kaynaklanıyor. Birlik olursak emin olun Türkiye’yi aydınlığa çıkarırız.

CAN GÜVENLİĞİ VAR MI DİYE DÜŞÜNÜYOR?
Vatandaşlar benim can güvenliğim var mı diye düşünüyor. Biz CHP’liler olarak olarak, terör nereden gelirse, nasıl gelirse gelirse gelsin, hangi amaçla olursa olsun karşıyız. Nokta. Terör bir insanlık suçudur, teröristler affedilmemelidir. Teröre karşı durmak insanlık görevidir. Kandan beslenen terör örgütleridir. Terörle mücadele akılla, bilimle yapılır.

AKP SIFIR TERÖRLE DEVRALDI
Öcalan yakalanmış, Terör örgütü dağılma sürecine girmişti. AK Parti iktidara geldi. Sıfır terörle Türkiye'yi devraldı. Hiçbir şey yapmadılar. Terör örgütü palazlandı, büyüdü. Bugün geldiğimiz noktada "biz barışı sağlayacağız" dediler, buyrun dedik.

Terör örgütüyle masaya oturursanız terörü meşrulaştırırsınız dedik, siz bu işi bilmezsiniz dediler. 2012'de bir yol haritası önerdik, sizin haritanıza ihtiyacımız yok dediler.

Silah bırakmayacaksa nasıl örgütle anlaşacaksın? Valilere bunlara dokunmayın diye talimat verildi. Terör örgütü her eve silah soktular, Kandil'den gelenler şehir merkezinde gencecik çocuklara terör eğitimi verdi. AKP "Kimse bunlara dokunmayacak" dedi.

ERDOĞAN'IN SÖZLERİNİ HATIRLATTI
Kılıçdaroğlu Erdoğan'ın bir televizyon programında yaptığı konuşmayı hatırlattı:

Güneydoğu'da bunlar adeta çözümsürecini silah stoklama süreci olarak değerlendirdiler. Çok ciddi silah stoklaması yaptılar diyor. BU süreç içinde güvenlik güçlerimiz herhangi bir çatışmaya girmeyin dediler ama daha sonra anladık ki bunlar bu süreçte bunu yaptılar.

Doğu, Güneydoğu silah deposu haline getirilirken kim iktidardaydı? Ölenlerin tamamının suçu AKP'dir.

DAVUTOĞLU'NA YENİ ANAYASA ÇAĞRISI
Son günlerde bir tartışma daha var: Anayasa. Darbe döneminde çıkarılan yasalar topluma dar geliyor. Toplum özgürlükçü bir demokrasi istiyor. Evet, darbe hukuku ortadan kaldırılmalı. Hiçbir kaygımız, kuşkumuz yok. Darbe yasalarının değişmesi konusunda samimi olarak, toplantılara katılacağız, düşüncelerimizi ifade edeceğiz. Hiç kimsenin kişisel beklentileri üzerine yeni bir dünya inşa etmeyeceğiz.

Darbe yasalarının arkasına saklananlar, yeni bir darbe anlayışını Türkiye'ye dayatmasınlar. AKP'nin değerli genel başkanına çağrıda bulunuyorum. Siz bu ülkede özgürlükçü bir demokrasi istiyorsanız, gelin darbe hukukunu tümüyle değiştirelim. Bunları değiştirebilirsek darbe hukukunu temizleriz.

Darbe hukukunu tümüyle değiştirelim. Bunları değiştirebilirsek Türkiye'ye demokrasiyi getirmiş oluruz.

Yasa değişiyor, adı değişiyor ama o yasanın darbeci ruhu değişmiyor. Özgürlükçü, çoğulcu demokrasiyi getirelim. Demokrasi hukukundan söz ediyoruz. Darbe hukukunun kaldırılmasından söz ediyoruz. Anayasa diyor ki, "basın hürdür, sansür edilemez" diyor. Bugün basın hür mü? Basın özgür olsaydı, o gazeteciler doğru haber yaptığı için tutuklu olur muydu?

BUNLARIN NİYETİ PATRONLU BAŞKANLIK
Onların niyeti darbe hukukunu kaldırmak değil, darbe hukukunu tahkim etmek. Yetmiyor Başkanlık sistemini istiyorlar. Buna asla izin vermeyeceğiz.

Düne kadar Osmanlı diyorlardı, Osmanlı'da da parlamenter sistem vardı, niye şimdi bunu istemiyorlar?

Türkiye'de parlamenter sağlıklı çalışıyor mu? Hayır çalışmıyor. Peki ne yapmalıyız? 12 Eylül darbe hukukunu değiştireceğiz. Siyasi partiler yasası değişecek, lider sultasına izin verilmeyecek.

Bir ülkenin rejimini tarihi koşullar, siyasal, sosyolojik koşullar belirler. Biz ikinci meşrutiyetten bu yana parlamenter sistemi benimsemiş bir sistemiz. Osmanlı'nın parlamenter sistemini niye reddediyorsun? Bunların niyeti patronlu başkanlık sistemi. Bir kişi emredecek, yargı gereğini yapacak, aydınlar hapse tıkılacak. Bunun gereğini yapacağız. Bunu Mısır'daki sağır sultan da, kaçak saraydaki zat da duysun.

AKADEMİSYENLER BİLDİRİSİ
Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Diktatör bozuntusu" diyerek akademisyenlerin gözaltına alınmasını sert dille eleştirdi:

Nasıl oluyor da bu insanların kapısına terörle mücadele polislerini gönderebiliyorsunuz? Bizim de içeriğine katılmadığımız yerleri var. Ama üniversiteler düşüncelerini özgürce ifade edebilmeliler. İlim Çin'de bile olsa gidip alın diyor Peygamberimiz. Ve bu diktatör bozuntusu "devletin ekmeğini yiyip devlete düşman edenler diyor. Ben de soruyorum. Devletin ekmeğini yiyip, aile boyu devleti soyanlar ne olacak? Oturduğun yer devleti soyma makamı değil. Bu kara leke senin alnındadır, hiç silinmeyecektir.

NEREYE GÖTÜRDÜN BU MALI?
'Benim servetim bu yüzüktür' diyor. Bırakın yüzükleri dünyanın en zengin liderlerinden birisin. Nereden götürdün bu malı? Nasıl kazandı?

BOYUNUZU AŞAN İŞLERE KARIŞACAĞINIZA...
Mazlum insanların öldürülmesinin İslam'la alakası olmadığını neden anlatmıyorsun. Suriye konusunda da "yanlış yapıyorsunuz" dedik, dinlemediler. Artık politika üreten değil olayların arkasından giden bir Türkiye var.

Bu kadar boyunuzu aşan işlere karışacağınıza, Mustafa Kemal'in "yurtta sulh cihanda sulh" sözü neyinize yetmiyor?

Bunların dostlarını arkadan hançerlemek gibi bir adeti var. Türkiye Kaddafi'nin arkadan hançerlenmesini izledi.

BU PARAYI NE YAPTIN?
Buna İnsan hakları ödülüyle birlikte iki yüz elli bin dolar para verdiler. Gazeteciler sordu 'ne yapacaksınız bu parayı' dediler? 'Hayır kurumlarına bağışlayacağım' dedi. Hep sordum yine soruyorum hangi hayır kurumuna bağışladın? Doları bu kadar arzu eden birisi hayır kurumlarına verir mi?

ERDOĞAN’A SERT SÖZLER
Diktatör bozuntusu olan olan adam. Senin için şeref ve namus ne anlama geliyor? Oturacaksın bunun hesabını vereceksin. Ya tarafsızlığını korursun, saygı görürsün. Ya da sana her gün namus ve şeref kavramını hatırlatırım. Sen bu yemin niye ettin? Tarafsızlığını korumazsan bu lafları ağırlaştırarak devam ettireceğim. Bir de dindar geçiniyorsun. Ona göre sadece o dindar. İnançlı adamda namus ve şeref önemlidir. Sayın Davutoğlu beni eleştirebilir, ben de cevabını veririm.