Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yoksulların, kimsesizlerin karınlarını doyurması için Kemeraltı’nda hizmete açtığı Kent Lokantası, lokantacı esnafının tepkisine yol açtı.
Lokantacılar, Kent Lokantası önünde uzun kuyruklar oluşurken, iki gün içerisinde işlerinin bir anda azaldığına vurgu yaparken, “Belediye ile rekabet edemeyiz. Bu proje vatandaşı sevindirir ama lokantacı esnafını bitirir” ifadesini kullandı. İzmir Lokantacılar Odası Başkanı Doğan Kılıç da “Proje doğru ama lokantanın açıldığı adres yanlış” dedi. Başkan Kılıç, “Keşke bize de danışsalardı. Keşke bu lokanta Kemeraltı’nda değil de Tepecik’te, Kadifekale’de, Karabağlar’ın kenar mahallelerinde açılmış olsaydı” yorumunu yaptı.
ORADA YEMEK YİYENLERİN HEPSİ KEŞKE GARİBANLAR OLSA!
İzmir Lokantacılar Odası Başkanı Doğan Kılıç, Kent Lokantası ile ilgili olarak Egedesonsöz’e şu değerlendirmelerde bulundu:
“Belediyenin, yoksullar için böyle bir yaklaşımda bulması gerçekten doğrudur. Fakat esnaf penceresinden bakarsanız, bu sosyal proje, o bölgedeki lokantacı esnafının zararınadır. Zaten para kazanamıyoruz, belediyenin lokantası sayesinde büsbütün tükeniriz. Bu durum lokantacı esnafını fazlasıyla üzüyor. Kemeraltı’na açılan Kent Lokantası’nda yemek yiyenlerin hepsi keşke gariban olsa, tek laf etmem. Normal bir esnaf lokantasında yemek yiyecek ekonomik gücü olduğu halde, daha ucuza yemek yemek isteyenler de oraya gidecek. Nitekim gidiyor da. Çarşının esnafı orada yemek yiyor, daha ne diyeyim?”
BELEDİYENİN BU PROJESİ, ESNAFA, DÜKKANINI KAPAT GİT, ANLAMINA GELİYOR
4 çeşit yemeğin 50 liraya mal edilmesinin bile mümkün olmadığını, bu fiyata tüketiciye ulaştırılmasının zarara yol açacağını belirten Başkan Doğan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay, keşke bu projeyi hayata geçirmeden önce bize sorsaydı, bize danışsaydı. Kemeraltı’nda böyle bir lokantanın hizmete girmiş olması, doğru olmamıştır. Böyle bir lokantayı açmak, esnafa, dükkanını kapat git, anlamı taşımaktadır. Büyükşehir Başkanımız Oda Başkanı olarak bana danışmış olsaydı, Kemeraltı’nda lokanta açılmasını önermezdim. Gidin, Kadifekale’de lokanta açın, derdim; Tepecik’te, Karabağlar’ın arka mahallelerinde açın, derdim. Bu mahallelerdeki insanlar kuru ekmek bulamıyorlar, gelsinler, Kent Lokantası’nda yemeklerini yesinler. Aşevinde yapılan yemekleri yoksulların evine gönderiyordu belediye. Buna kimin itirazı olabilir, doğru adrese gittikten sonra? Neden şehrin merkezinde, kalbinde lokanta açıyorsun? Zaten esnafımızın işi kötü, bize zarar vermeyin lütfen. Yine bana sorsalardı, fakir fukarayı kayıt altına alalım, günlük yemek istihkakını bir elektronik karta yükleyelim, o yoksul yurttaşımız gelsin esnafın lokantasından yemek yesin, derdim. Bugün dört çeşit yemekten oluşan tabldot 150 lira, 120 lira. Esnaf olarak biz 90 liraya, 80 liraya verirdik yemeği. Çünkü 50 liraya olmaz, 50 liraya 4 çeşit yemek vermek mümkün değil. Belediye böylece hem yoksula hem esnafa katkı koymuş olurdu. Bizim de bu sosyal projede bir tuzumuz olurdu”