Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, yılın üçüncü enflasyon raporunu açıkladı. Yılsonu enflasyon tahmini yüzde 22,3'ten yüzde 58'e çıkarıldı. Erkan, enflasyonun kısa vadede geçici yükseliş göstereceğini, belirgin iyileşmeye kadar parasal sıkılaştırmayı kademeli olarak güçlendireceklerini söyledi.
İzmir iş dünyası konuyla ilgili Egedesonsöz’e değerlendirmelerde bulundu.
'DÜŞÜRÜLMEK İÇİN ÇALIŞMALAR YAPILMALI'
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar:
Yılsonu itibariyle akaryakıt, petrol ve diğer kalemlere gelen zamlar dolayısıyla Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahmininin yüzde 22,3’ten yüzde 58’e artırması normaldir. Önceki yıllarda olduğu gibi enflasyonu 10’lu rakamlara düşürmek için doğru politikalar ile düzenlemeler yapılmalıdır. Bu revizenin zirve yaptığı noktada düşürülmek için çalışmalar yapılmalıdır. Öte yandan bu revize istenen değil içinde bulunduğumuz ekonomik durumun doğal bir sonucudur.
'EVDEKİ HESAP ÇARŞIYA UYMADI'
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi:
Evdeki hesap çarşıya uymadı. Temmuz ayındaki enflasyon rakamı tüm zamanların aylık bazda en yüksek enflasyon rakamlarından birisi olacak gibi görünüyor. Asgari ücret, memur ve emeklilere yapılan ücret artışları ve iğneden ipliğe her ürüne gelen zamlar enflasyonun hararetini artıracak. Merkez Bankası’nın fiyat istikrarını sağlamak için parasal sıkılaştırma politikalarında üreten ve ihraç eden sektörleri istisna tutmasını doğru bir adım olarak nitelendiriyoruz. Reeskont kredilerindeki 5 kat artış üretimi ve ihracatın sürdürülebilirliğine katkı sağlayacaktır. Biz ihracatçılar ülkemizin dövize ne denli ihtiyaç duyduğunun farkındayız bu ihtiyacı karşılamak için yoğun bir mesai veriyoruz. Benzer bir performansı da kamudan bekliyoruz. 2023 yılı sonu için yüzde 58 enflasyon hedefinin tutturulabilmesi için, sadece vatandaşın tasarruf yapması yetmez, tasarrufa kamunun da katılması gerekir.
'HER KESİME BEDEL YÜKLENİYOR'
İzmir Ticaret Borsası(İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli:
Seçimler, hükümete beş yıllık yeni bir kredi açtı. Değişen ekonomi yönetimi de bu dönemde, son yıllarda kademeli olarak bozulan makro dengeleri rayına oturtmak hedefiyle, “her alanda rasyonelleşme” diye tanımladığı yeni bir yol seçti. Bu yol, her kesime bedel yükleyen bir yol. Gözetilmesi gereken nokta; üretim gücümüzü zayıflatacak adımlardan kaçınılması ve hiç kimseye kaldırabileceğinden fazla yük yüklenmemesi. Enflasyon, tüm ekonomik dengeleri ve toplumun yaşamını etkileyen büyük bir problem. Bu sorunun orta ve uzun vadede kalıcı olarak hayatımızdan çıkartılması şart. Bunun için, uygulanacak politikalar güven vermeli. Güveni sağlamanın ilk adımı da şeffaflık. Bu nedenle içimizi acıtsa da, enflasyon beklentisinin rasyonel zemine çekilmesini çözüm yolunda umut verici buluyoruz
'GÜVENSİZLİK ORTAMI OLDUĞUNU GÖSTERİYOR'
Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı:
Ekonomi güvene dayalı bir süreçtir. Türkiye’nin en güzide kurumu olan Merkez Bankası’nın verilerinde bile bu kadar fark varsa kurumlarla ilgili bir güven sorunu var demektir. Kurumun bu kadar savrulması, yöneticiler değişince farkın bu kadar yükselmesi demek ki güvensizlik ortamı olduğunu gösteriyor. Böyle bir ortamda tahmin rakamlarını az ya da çok diye değerlendirmeyi doğru bulmuyorum. Enflasyonu değerlendirirken sokağa ya da devlete güveneceğiz. Ben ikisini de sıkıntılı buluyorum.
'NORMAL BİR GELİŞME'
İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin:
Seçim sonrası ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası Başkanı değişikliği ile rasyonel ekonomi politikalarına bir dönüş gerçekleşti. Bunun sonucunda da ertelenen kararlar alınmaya başlandı. Faizler yükseldi. Ekonomideki sorunlar ve deprem nedeniyle ihtiyaç duyulan ek bütçeyi de oluşturmak için başta akaryakıt olmak üzere birçok hizmet ve ürüne zam yapıldı. Bu zamlar sonucunda enflasyon rakamı yükselecekti. Merkez Bankası’nın da bu süreçte yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 22.3’ten yüzde 58’e çıkarması normal bir gelişme. Ancak Türkiye’nin şu anda en büyük sorunu enflasyonun düşürülmesi. Bu politikalardan taviz verilmeden mutlaka enflasyon düşürülmeli.
'REKOR ENFLASYON İLE KARŞILAŞACAĞIZ'
Girişimci İş Kadınları Federasyonu (GİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Huriye Serter:
Türkiye ekonomisinde uzun süredir yaşananlar hepimizi derinden etkiliyor. İş dünyası olarak bu sorunları defalarca dile getirmemize rağmen ekonomi bilimi ile uyuşmayan programlar uygulandı. Sonuçta iktisatçıların uyardığı gibi Türkiye ekonomisi daha derin bir krizin içine girdi. Bu krizin de atlatılması için rasyonel önlemler alınması gerekiyordu. Mehmet Şimşek’in başında olduğu ekonomi yönetimi şu anda bu kararları alıyor. Ekonomide istikrarın sağlanması, bütçe açığının kapatılması için vergi artışları ve zamlar gündeme geldi. Asgari ücret artışları yapıldı. Bunun sonucunda da Temmuz ayında daha önceki yıllarda olmayan rekor bir enflasyon ile karşılaşacağız. Bu ortamda Merkez Bankası’nın enflasyon tahminini de yükseltmesi normaldir. Hepimizin yaptığı fedakarlıklar umarım bir sonuca ulaşır ve ülkemiz bu enflasyon sıkıntısından kurtulur
KESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mutlu Can Günel:
Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 22.3’ten yüzde 58’e çıkarması rasyonel ekonomi politikalarına dönüşün bir sonucudur. Bu ay içinde akaryakıttaki ÖTV artışları, vergi ve asgari ücret artışlarının sonucu olarak Temmuz enflasyon oranı da çok yüksek çıkacak. Hükümet seçim sonrası Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile birlikte rasyonel ekonomi politikalarına dönüş yaptı. Faiz oranları yükseltildi. Seçimler nedeniyle ertelenen ekonomik tedbirler uygulanmaya başladı. Döviz kurları üzerindeki baskı gevşetildi. Kurlar hızla yukarıya çıktı. Tüm bunların sonucu da enflasyon arttı. Ayrıca toplumun bütün kesimlerine de fedakarlık yapmak düştü. Umarım bu tedbirler sonuç verir ve bugünlerde yaşadığımız sıkıntılar sonrasında enflasyonun düşmesi ile birlikte ekonomik dengeler yerine oturur. Bu konuda bizi yönetenlerin de azami dikkat göstermesini bekliyoruz