GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
16 Ağustos 2016 Salı 16:08

Erdoğan: Tankların önüne yatanlar seçkinler değildi!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sokakları, meydanları dolduranlar, tankların önünde yatanlar, namluların karşısında dikilenler seçkinler değil bu ülkenin ortalama vatandaşıydı'' ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu ve 70 ilin baro başkanlarını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etti.

Randevu talebinin TBB'den geldiği öğrenildi.

''TANKLARIN ÖNÜNDE YATANLAR SEÇKİNLER DEĞİL BU ÜLKENİN ORTALAMA VATANDAŞIYDI''
Cumhurbaşkanı, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, ''Darbeciler ne kadar vicdansız, ahlaksız, cani, şuursuz ise milletimiz o derece asil, dirayetli, cesur, kararlı bir tavır içinde olmuştur. Bu millete ancak saygı duyulur. Bu millet alnından öpülesi bir millettir. Sokakları, meydanları dolduranlar, tankların önünde yatanlar, namluların karşısında dikilenler seçkinler değil bu ülkenin ortalama vatandaşıydı'' ifadesini kullandı.

Kabulde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Türkiye Barolar Birliği FETÖ mensupları tarafından 15 Temmuz'da başlatılan darbe girişimi karşısında demokrasinin hukukun üstünlüğünün yanında yer almıştır. Baro başkanlarımız şundan emin olsunlar; Türkiye bir hukuk devletidir ve hukuk devleti olarak kalmaya devam edecektir. Ülkemize ve milletimize savaş açan darbecilere karşı mücadele, ilk andan itibaren hukuk devleti sınırları içinde yürütülmüştür. 15 Temmuz gecesi darbeciler karşılarında, milletimiz ve emniyet güçlerimiz ile savcılarıyla, hakimleriyle adalet teşkilatımızı da bulmuşlardır.

Gözaltı ve tutuklamalar tamamen hukuk kuralları içerisinde yürütülmüştür ve öyle devam etmektedir. 79 milyon tarihi bir sınavı alnının akı ile verdi. Darbeciler ne kadar vicdansız, ahlaksız, cani, şuursuz ise milletimiz o derece asil, dirayetli, cesur, kararlı bir tavır içinde olmuştur. Bu millete ancak saygı duyulur. Bu millet alnından öpülesi bir millettir. Bugün geriye dönüp baktığımızda, Türkiye'nin yıllarca, yalanla, iftirayla, çarpıtmayla, boş sözle, hamasetle ülkesine ve devletine sahip çıktığını iddia eden güya seçkinlerin istismarına maruz kaldığını fark ediyoruz. Ama 15 Temmuz'da darbeci teröristlerin silahları ölüm kusmaya başladığında, bu istismarcıların hiçbiri ortada yoktu. Sokakları, meydanları dolduranlar, tankların önünde yatanlar, namluların karşısında dikilenler seçkinler değil bu ülkenin ortalama vatandaşıydı. 15 Temmuz gecesi hangi kökenden, meşrepten, siyasi görüşten olursa olsun Türk milletinin, 79 milyonun tamamı tarihi bir sınavı alnının akıyla vermiştir. Hiç kimsenin bu iftihar verici görüntüye gölge düşürmeye hakkı yoktur.
Bakıyorsunuz Uluslararası Af Örgütü açıklama yapıyor, bazı şeylerden endişe duyduklarını söylüyorlar. Önce çık gel bakalım burada, Türkiye Cumhuriyeti'nin parlamentosunda ne olmuş, emniyet teşkilatında bombalanma neticesinde 53 emniyet görevlimiz nasıl şehit olmuş  Gel gör bakalım Cumhurbaşkanlığı Külliyesi nasıl vurulmuş, burada 6 şehit nasıl olmuş  Boğaz Köprüsü'nün üzerinde ve Kuleli Askeri Lisesinin orada 39 kişi nasıl şehit edilmiş  Gel bunları bir gör, yerinde incele, sana düşen görev budur. Ondan sonra da açıklamanı yap. Sadece duyduklarınla, aldığın haberlerle bu tür açıklamaları yaptığın zaman, kusura bakma sana saygı duyulmaz.

Bırakın darbe teşebbüsünü, şöyle bizdeki birkaç aylık PKK, DAİŞ terör eylemleri Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde yaşansın, idam cezasını da getirirler, kesintisiz olağanüstü hal de ilan ederler.

(Batılı devlet adamları) Telefonla aradıklarında da bizim halimizden ziyade darbecilerin durumlarını merak ettiklerini gördük. Bu da çok enteresan. FETÖ mensubu teröristlerin katlettiği 240 vatandaşımızın, yaraladığı 2 bin 195 kardeşimizin durumunu soran yok. Ama gözaltılar, tutuklamalar, görevden almalar niye ise pek ilgilerini çekiyor. Aslında batılı ülkelerin askerleri, diplomatları, gazetecileri zaman zaman gerçek niyetlerini ağızlarından kaçırmıyor değiller. Biz bunlara rağmen demokrasimize, özgürlüklerimize, hukuk devletimize sonuna kadar sahip çıkacağız. Çünkü bu değerleri batılılar veya AB dayattığı için değil, milletimiz buna layık olduğu için savunuyor ve hayata geçiriyoruz.

Biliyoruz ki istiklalini ve istikbalini, dünyanın en modern silahlarıyla üzerine gelen darbecilere teslim etmeyen bu millet, Allah'tan başka hiçbir gücün karşısında eğilmez. Türk milleti, o gece kendisine baş eğdirebileceklerini sananların başlarına gök kubbeyi yıkmıştır.

TBB'nin uluslararası kongrede durumu anlatmak istemesine teşekkür ediyorum. Gerekli belgeleri de veririz. TBB'yi bu örnek dayanışma ziyaretinden dolayı bir kez daha tebrik ediyorum.''