GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
1 Haziran 2021 Salı 14:54

Deprem bölgesinde uyarı eylemi... Böyle kolon mu olur?

İzmir'de yaşanan deprem sonrası hasar gören ve yeniden yapımı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile TOKİ tarafından yürütülen  Yağcılar Apartmanı'nda sosyal medyada yer alan hasarlı kolon görüntüleri tepkiye neden olmuştu. Yaşanan süreç ile ilgili TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu ve İzmir Barosu inşaat önünde basın açıklaması düzenledi. Düzenlenen toplantıda konuşan TMMOB İl Kordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir, "Biz istemezükçü değil, demiştikçiyiz. Biz bugün bu sorunları burada görüp söylüyorsak, yarın can kayıplarını önlemek içindir" dedi.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında yaşanan 6.9 şiddetindeki deprem sonra en fazla hasarı alan ilçelerden biri olan Bayraklı'da hasarlı binaların kentsel dönüşümüne hız kesmeden devam ediliyor.

117 vatandaşın hayatını kaybettiği deprem sonrasında vatandaşlar yeni yapılacak konutlarını merakla beklerken, Türk Mühendisler ve Mimarlar Odaları Birliği İzmir İl Koordinasyon Kurulu ve İzmir Barosu inşaatlardaki kötü işçiliklerin olduğu iddiası ile basın açıklaması düzenledi.

Toplantıya TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar ve İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel katıldı.

‘BEN YAPTIM OLDU’ SİSTEMİ UYGULANDI
30 Ekim'de yaşanan deprem sonrası yürütülecek çalışmalar ile ilgili odaların sürece dahil edilmediğini söyleyen İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, "Odalar dahil edilseydi süreç elbette ki çok farklı ilerlerdi. Yapılacak binaların sağlıklı, bilimsel standartlara uygun olması gerektiği gibi yürütülürdü. İhalelerin şeffaf yürütülmesi sağlanırdı. Burada ‘ben yaptım oldu’ sistemi uygulandı. Depremin üzerinden daha kısa bir süre geçmiş ve enkaz kaldırılmamışken ihale yapıldı. Bizler işin içinde olsaydık çok farklı sonuçlar ortaya çıkardı. Yıkılan tüm binaların tamamını kapsayacak bir çalışma ortaya konulur ve ayrımcılık olamamış olunurdu. Herkes memnun değil deniliyor ya, memnun olanlar var. İhaleyi alanlar, eksik kolon dökenler, harcını eksik yapanlar, demirini eksik koyanlar ve yeni ölümlere zemin hazırlayanlar ve yeni ölümlere zemin ayarlayanlar bu durumdan memnundur" dedi.

SÜRECİN DIŞINA İTİLDİK
Süreçte odaların ve vatandaşların yoğun itirazlarının 'istemezükçüler' olarak yorumlanmasını değerlendiren  İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar ise “30 Ekim'den sonra hasar sürecinde yer almak istedik ancak sürecin dışına itildik. Burada istememek diye bir durum yok. İstedik… Hatta çok istedik. Ancak bizler sürecin dışında tutulduk. Sosyal medyadan denetim yapıyoruz. Burada bir hata var. Hem hak sahipleri açısından baktığımızda, bu kadar travma yaşayan bir ilçede denetimlerin bu kadar sorumsuz olmasını kabul edemeyiz. Burada bir kolondan bahsediyoruz, ancak sorun tek bir kolon değil, sistem meselesidir." diye konuştu

'İSTEMEZÜKÇÜ' DEĞİL 'DEMİŞTİKÇİ'YİZ
'İstemezükçü' eleştirilerine yanıt veren TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir ise, "Biz istemezükçü değil demiştikçiyiz. Biz daha önce de söylemiştik, bizim haksız çıkmamız gerekiyor. Biz bugün bu sorunları burada görüp söylüyorsak, yarın can kayıplarını önlemek içindir. Bizler canlar kaybolduğunda haklı çıkmak istemiyoruz.  Bizim haklılığımız için insanların ölmesi gerekmiyor.  İstemezükçü söylemi de, işlerine gelmeyen, hukuka uygun davranmayanlar ve birilerine rant kapısı açanların söylemidir. Biz halkın yanında olarak sözlerimizi söylüyoruz" dedi.

DENETİM MEKANİZMASI GÜÇLÜ TUTULMALI
Kendilerinin yapılan inşaatların süreçleri hakkında bir bilgiye ulaşamadığını belirten İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, denetimsizlik konusuna dikkat çekti. Ayatar, "Bu binaların ne projesinden haberdarız, ne de hesaplamalarından haberdarız. Şu an sadece tüm İzmir gibi biz de uzaktan izliyoruz. Binalara dair teknik açıdan bu yüzden bir şey söylememiz mümkün değil. Ancak burada gördüğümüz şey denetimsizliği açıkça ortaya koyuyor. Sosyal medyadan  konuyu gördüğümüzde,  fotoğraflarda dökülen betonun doğru yerleşmediğini gördük. Burada bir bakım eksikliği olduğunu da düşünüyoruz. Görüntü ayrıdır, ancak imalat aşamasında da bakımın mutlaka yapılması gerekiyor. Burada denetim mekanizmasını da kesinlikle güçlü tutmamız lazım. Aslında bugün burada asıl vurgulanması gereken konu tam olarak bu. Bunlar sosyal medyaya yansımasa belki de o şekilde kalacaktı. Sosyal medyaya yansıyınca bu beton kırıldı" diye konuştu.

HİÇBİR SORUMUZA CEVAP VERİLMEDİ
Belediyelerin inşaatları denetleme konusunda hukuki olarak hiçbir yetkisi olmadığının altını çizen İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel ise, "Burada denetim ofisleri var. İnşaatlara ilişkin denetimlerini onlar yapıyorlar. Yapı denetim kurulları getirildi, kimin denetim yapacağı açıkça belli. Belediyenin burada denetim sorumluluğu yok. Bu bizim ilk basın açıklamamız değil. Sürecin başından beri birkaç kez benzer konularda açıklamam yaptık. Hep söylediğimiz şeffaf olmayan bir süreç yönetiliyor. Bir eleştiri getirmemizin bile önüne geçmek için bir süreç yönetiyorlar. Burası dışarıdan tespit edilebildi. Ya tespit edilemeyenler? Denetimin sağlıklı gerçekleşip gerçekleşmediğini bilmek maalesef mümkün değil. Burada yaşanacak sorunlardan burada görevli olan herkes sorumlu olacak. Bizim buradaki söylemek istediğimiz suçluyu bulmak değil, sorunların önüne geçmek. Biz birçok konuda açıklamalar istedik ancak bunların hiçbirinin cevabı bizlere verilmedi" ifadelerini kullandı.

BENZER BİRÇOK SORUNLA KARŞILAŞACAĞIZ
Deprem sonrası ihalelerin gerçekleşme hızına dikkat çeken  TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir ise "7 ay geçti depremin üzerinden, depremden 1 ay sonra buranın ihalesi yapıldı. Burada asli sorun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve TOKİ'dir. İhaleyi yapıyorsanız sorumluluğu taşırsınız. Şeffaf olmayan, herkese kapalı olan, rant alanı yaratmakta amacıyla yürütülen bu süreç sorunlu bir süreçtir. Bu olay iyi ki yakalandı, ancak kim bilir bunun gibi kaç tane daha alan var.  Bu süreç böyle devam ederse, buna benzer daha çok sorunla karşılaşacağımızı biliyoruz" dedi.

DİKKATSİZ VE ÖZENSİZ YAPILAR KABUL EDİLEMEZ
Katılımcılar adına basın metnini okuyan İzmir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar ise şunları söyledi:

"30 Ekim İzmir depreminde bazı binalar kısmen bazı binalar tamamen yıkılmış, ağır can ve mal kayıpları meydana gelmiş olup depremin yarattığı travmaları atlatmaya çalıştığımız, yapıların yıkım nedenleri üzerine hukuki ve bilimsel araştırmalar ile Savcılık soruşturmalarının hala devam ettiği bugünlerde, sosyal medyaya yansıyan bazı fotoğraflar bizi son derece rahatsız etmiştir. Tarafımıza ulaşan fotoğraflar, 30 Ekim depreminde yıkılan Yağcılar Apartmani yerine TOKİ tarafından ihale edilerek "depreme dayanıklı" nitelikte yeniden yaptırıldığı iddia edilen inşaattan çekilmiş görüntülerdir. Fotoğraflar, ne yazık ki yapının bir katında kolon imalatlarının son derece özensiz bir şekilde yapıldığını göstermektedir. Deprem bölgesinde, depremde yıkılan yapılar yerine inşa edilen yapılarda dikkatsiz ve özensiz, konusu suç teşkil eden imalatlar yapılması kabul edilemez niteliktedir. Bir bina, statik açıdan doğru tasarlanmış olsa da yerinde projesine ve fen kurallarına uygun imal edilmediği, imalat sonrası bakımları düzgün yapılmadığı takdirde herhangi bir depremde istemediğimiz sonuçların ortaya çıkma ihtimali artmaktadır. Üstelik bu tür imalat hatalarının, binanın yıkılması durumunda tespitinin de oldukça zor olduğunu ifade etmek isteriz. Dolayısı ile imalat aşamasındaki denetim de bu nedenle son derece önemlidir. Denetim konusunda yaşanabilecek herhangi bir zaafiyetin bedelinin çok acı olduğunu 30 Ekim tarihinde 117 kişinin göçük altında kalarak ölümü ve yaşanan mal kayıpları ile hep beraber yaşadık"

İDARİ MAKAMLARIN SORUMLULUĞUNDADIR
“Durumun sosyal medyaya yansımasının ardından fotoğraflara yansıyan hatalı imalatların kırılarak yeniden yapılacağına dair bilgi tarafımıza ulaşmıştır. Fotoğraflara yansıyan görüntüler 2. Proje alanında yer alan eski Yağcılar apartmani 5. Kat kolonlarına ilişkin olup gerek bu yapıda 5. kata kadar olan imalatın gerekse 7 proje alanında ve depremden etkilenen diğer alanlarda şimdiye kadar yapılan imalatların hatalı olup olmadığının denetlenmesini, denetleme sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılmasını istiyor; usul ve yasalara, projesine ve fen kurallarına aykırı imalatların tespiti halinde gereğinin yapılması idari makamların sorumluluğunda olduğunu hatırlatıyoruz. Yapı üretim süreçlerinde "yetkin mühendisliğin ve etkin denetimin" önemini bir kez daha hatırlatarak TMMOB İzmir İKK ve İzmir Barosu olarak konunun kamu adına takipçisi olacağız"