GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
24 Nisan 2022 Pazar 08:50

Cemal Tercan, oda başkanlarına seslendi: Esnafın derdine seyirci kalmayın

İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığı’nı 44 yıl yapan, üç dönem milletvekili olarak TBMM’de bulunan Cemal Tercan, “Esnaf kepenk kapatıyor ama mahalle aralarında mantar gibi büyük marketler çoğalıyor. Buna dur denmedikçe, esnaf yok olmaya mahkumdur” dedi. Oda başkanlarını vicdanlı olmaya davet eden, sorunların çözümü için korkusuzca mücadele etmeye çağıran Tercan, devletin de esnafın elektrik, doğalgaz giderlerini sübvanse etmesi gerektiğini dile getirdi.

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – İki yılı aşkın süredir boğuştuğumuz korona salgını yüzünden işleri kötüye giden, son aylarda elektrik, doğalgaz ve kiralara yapılan zamlarla cirosu dip yapan esnaf, bir bir kepenk kapatmaya başladı. Esnaf, siftah yapmadan evine giderken, ağır faturalar altında ezildikçe ezildi. “Esnaf, içinde bulunduğu bu girdaptan nasıl kurtulur?” sorusunu, gidişatı yakından izleyen yılların siyasetçisi, sanayisi ve esnafı Cemal Tercan’a sorduk. Yılların deneyimli ismi 89 yaşındaki Tercan, çözüm yollarını Egedesonsöz’e anlattı, tavsiyelerde bulundu.

'DÜNYA ŞARTLARI, ÜLKEMİZDEKİ ŞARTLARI OLUMSUZ ETKİLEDİ'
44 yıl İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığı görevini yapan, aynı zamanda iki dönem Adalet Partisi, bir dönem de Anavatan Partisi’nden milletvekili olarak TBMM’de bulunan Cemal Tercan, esnafın içinde bulunduğu sıkıntılı ortam nedeniyle çok üzgün olduğunu söyledi. Esnafın yöneticilerine, “Esnafın sorunlarına seyirci kalmayın” çağrısında bulunan Cemal Tercan, “Esnaf Sanatkarlar benim özümdür. Esnaflık yaptım, esnafa başkanlık yaptım. Çaresiz insanların çaresi oldum, çare buldum. Bugün dünya şartları, ülkemizdeki şartları da olumsuz etkilemiştir. Esnafımızın çok sorunları var. Bir de esnafımızın yöneticileri var. Yöneticilere sesleniyorum; ne olur, esnafın sorunlarına seyirci kalmayın. Hükümet, bir takım destekler sağlıyor, kararlar alıyor esnafımız için. Hükümete teşekkür etmek lazım. Bu alınan kararların getirdiği imkanlar, tabana maalesef yayılmıyor. Çünkü üstteki yöneticiler, tabandan kopmuşlar. Türkiye’de çok güzel çalışan birlikler de var, federasyonlar da var. Onların haklarını yememek lazım. Esnafın sorunlarını çözmek için devreye kim girecek? Birlik girecek, federasyonlar girecek! Devletin aldığı, esnafın sıkıntılarını giderecek kararların, uygulamada tabana ulaştırılmadığını düşünüyorum” dedi.

'O MARKETLER ÇOĞALDIKÇA, ESNAFIMIZ YOK OLMAYA MAHKUMDUR'
Esnafın dar imkanlarla iş hayatını sürdürmeye çalıştığını belirten Cemal Tercan, sokak aralarındaki büyük marketlerin kesinlikle şehir dışına çıkarılması gerektiğini savundu. Mahalle bakkalının, kasabın, manavın o marketler yüzünden iş yapamadığını öne süren Tercan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Gerçekten çarşıda artık alışveriş eskisi gibi olmuyor. Sebebi nedir? Büyük sermaye, belli noktalarda birleşiyor. Sokak içinde sıra sıra marketler var. Haliyle bakkalımız, kasabımız, manavımız, o marketler yüzünden iş yapamıyor. O marketler sokaklarda, mahallelerde durdukça, esnafımız yok olmaya mahkumdur. Dünyada buna çare bulmuşlar, ama biz bulamadık. Büyük marketleri, AVM’leri Avrupa’da şehir içinde bulamazsınız, şehrin 50 kilometre uzağında bulabilirsiniz ancak. Esnaf birliği, esnaf konfederasyonu, bu konuda bir şey yapmadı.  Büyük sermayeye karşı değilim ancak küçük esnafımızın ekmeğini almasına şiddetle karşıyım. Bunun yasal düzenlemesini yapmak, çok mu zor? Bastıracaksın hükümete, zorlayacaksın. Konfederasyon başkanının esnafla ilgili konuşmalarını dinliyorum, kahve konuşmalarından öteye geçmiyor söyledikleri. Esnaf neden zor durumda, detayına inmiyor, çare bulmuyor, göstermiyor. Hükümete derdini söyleyeceksin, hükümet dermanını bulacak.”

'ESNAFIMIZ, BABADAN KALMA YÖNTEMLERLE ESNAFLIK YAPMAYA DEVAM EDİYOR'
Esnafın da eksikleri olduğunu, örneğin çağı yakalayamadığını, babadan kalma yöntemlerle esnaflık yapmaya devam ettiğini belirten Cemal Tercan, “Esnaf, işine yatırım yapmalı; işyerini, verim artırıcı bir şekilde dizayn etmeli. Bu, bir bilinç meselesidir. Maalesef esnafımız, çağın gerçeklerine göre bir gelişim gösteremedi. Suç esnafta değil, ona yol göstermeyen esnaf teşkilatındadır. Teşkilat, esnafa öncülük etmek zorundadır” ifadelerini kullandı. Siyasetin içinde olduğu yıllarda esnaf için yaptığı çalışmaları hatırlatan Tercan, şunları söyledi:

“Ben siyasette sadece Süleyman Demirel’le, Turgut Özal’la değil, Adnan Menderes ile de çalıştım. 1967-68 yıllarında. O dönemde Türkiye’de ekonomik sıkıntılar yaşanıyordu. Türkiye, darboğazdaydı. Ben o dönemde birlik başkanıydım. O zaman İzmir’in Belediye Başkanı Osman Kibar’dı. İzmir Ticaret Odası Başkanı Şevket Filibeli’ydi. Vali, Kemal Hadımlı’ydı.  O dönemde, Ticaret Odası’ndaki esnafın haklarını, aslanın ağzından alır gibi, birliğe aldım. Esnafımız için o günün şartlarında inanılmaz işler yaptım. Ekonominin zararını önleyecek teknolojik gelişmeleri getirdim. O dönemde fiyat tarifeleri belediyelerin elindeydi. Ben Esnaf Kanunu o dönemde çıkartıp, o hakkı esnafa aktarılmasını sağlayan adamım. O kanunla fiyat tarifelerinin birlikler tarafından tespit edilmesini sağladım. O yetki artık birliğimizdeydi. Milletvekilliği döneminde esnafın sorunlarını Meclise taşıdım. Bugün de siyasilerin esnaf için bir şeyler yapması lazım.”

AİLELERE SESLENDİ: OKUMAK İSTEMEYEN ÇOCUĞUNUNU ÇIRAKLIK OKULUNA GÖNDERİN
İzmir Mithatpaşa Sanat Okulu mezunu olduğunu hatırlatan Cemal Tercan, sanatkarın, sanayicinin artık çırak bulamadığını söyledi. Mithatpaşa Sanat Okulu gibi pek çok sanat okulunun, dört dörtlük sanatkarlar yetiştirdiğini belirten Tercan, ailelere çağrıda bulundu:

“Mithatpaşa Sanat Okulu’nda öğrenciyken, gece yarılarına kadar çalışırdık. Yaptığımız işlerden biz talebelere para verirlerdi. Ben sanat okulundan mezun olurken, o zamanın parasıyla 50 lira para aldım. Sonraki yıllarda sanat okulları, yeterince değer görmedi. Ben milletvekiliyken, Sanayi Bakanlığı bütçesi belirlenirken genel kurulda partim adına bir konuşma yapmıştım. O zaman da sanatkarlar, yanlarında çalışacak çırak bulamıyordu. 1991 yılında… Sanat okullarını güçlendirmek lazım, dedim. İlkokulu bitiren çocuklar, ya yokluktan dolayı, ya da okumak istemiyorsa, çırak verilirdi bir sanatkarın yanına. Çıraklık, Kalfalık, Ustalık Kanunu, benim çabalarımla çıkarıldı o dönemde. Çıraklık okullarının açılmasını sağladım. O okullardan mezunlar daha sonra çok iyi yerlere geldiler. Şimdi ara eleman arıyoruz, istediği parayı vereceğiz ama bulamıyoruz. Asgari ücret 4 bin 250 lira, sanayici 7 bin lira veriyor. Buna rağmen kaynakçı gibi elemanları bulamıyoruz. Devlet, sanayicinin, esnafın yanında çalışan çırakların sigortasını ödüyor. Maaş da veriyor. Bu çok büyük bir nimettir.  Cumhurbaşkanımızın açıkladığı imkanlardan yararlanmak üzere 1 milyon çocuğun, son iki-üç ay içinde kayıt yaptırdığını duyuyoruz. Her çocuk okuyacak diye bir şey yok. Okumak istemeyen, sanatkar olmak isteyen çocukları aileleri, çıraklık okullarına göndermeli. Gelecek kaygısı yaşamasınlar, çünkü çocukların kollarında birer altın bilezikleri olacak. Sokakta işsiz çok insanlar. Çoğu vasıfsız işçi. Sanayici, sanatkar, vasıflı işçi arıyor.”

'ESNAF ŞURASI DÜZENLENMELİ, SORUNLAR VE ÇÖZÜMLER ORTAYA KONMALI'
“Esnafın derdine derman olacak adımlar acilen atılmalı” diyen Cemal Tercan, neler yapılması gerektiğini şu sözlerle anlattı:

“Türkiye’de ilk esnaf şurasını ben yaptım. Şurada esnafın sorunları konuşuldu, atılması gereken atımlar tek tek tespit edildi ve çözümler üretildi o zamanlar. Şimdi de pekala esnaf şurası yapılabilir. Esnaf neden kepenk kapatıyor? Neden kepenk kapatmak zorunda kalıyor?  Önce bunu araştırıp çok net sonuçlara ulaşmak lazım. Giderleri fazla, alışveriş olmuyor eskisi gibi. Elektrik, doğalgaz, kira giderleri çok fazla. Personel giderleri arttı. Esnaf kepenk kapatıyor, ama koca koca marketler peşpeşe açılıyor. Esnafın başında ben olsaydım, esnafı yalnız bırakmazdım. Oda başkanlarından, birlik başkanlarından, esnafı yalnız bırakmamalarını istiyorum. Oda başkanları vicdan sahibi olmalı, esnafın sorunlarının çözümü için korkmadan, çekinmeden mücadele vermeli. Cesur olsunlar. Esnaf, sanatkar, sanayici üretmek zorunda. Onlar ürettikçe hem kendileri kazanır, hem vatandaşın ihtiyacı görülür, hem de devlet kazanır. Dolayısıyla, devletin, üretimin devam etmesi için sanatkarın elektrik, doğalgaz gibi ağır giderlerini sübvanse etmesi lazım.”