Mehmet İŞLER/ EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Örgütü 7 Ocak'taki kongreye kilitlendi. Süreçte il başkan adaylığı noktasında kulislere çok sayıda isim ortaya atılırken kimseden adaylık ilanı gelmemesi belirsizlik yaratıyordu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun ilçe başkanları, milletvekilleri ve belediye başkanlarıyla gerçekleştirdiği temasların ardından yaşanan gelişmeyle ilk resmi adaylık açıklaması Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Sözcüsü Deniz Yücel'den geldi.
Yücel'in adaylığına örgütün bir kısmından tepki geldi. Yücel'i tecrübesiz ve Başkan Kocaoğlu'nun örgüte dayatması olarak nitelendiren partililerin kazan kaldırması kulislere yansıdı. Genel Sekreter ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır gelinen durumu değerlendirdi.
ÇABASINA SAYGI DUYARIM AMA YÖNTEMİ YANLIŞ!
Başkan Kocaoğlu'nun yöntemini doğru bulmadığını ifade eden Sındır, "İzmir'de şu an örgüt infialde. Aziz Bey'in kavga gürültü olmasın çabasına saygı duyarım. Ama yöntemi yanlış buluyorum. Uzlaşı aday diye bir şeyi tanım olarak yanlış buluyorum. Daha önce bunu defalarca söyledim. CHP'liler zaten ideolojisiyle, değerleriyle, ilkeleriyle, parti programımızla ülkenin içinde bulunduğu siyasi iklimi düzeltmek adına zaten uzlaşı içindeyiz. Aday uzlaşısı demek doğru değil. Uzlaşmak demek birden fazla özgür iradesiyle ortaya çıkmış adayların birisinde yoğunlaşmaktır" dedi.
NE GÖRÜŞÜLMÜŞ, NE GÖRÜŞ ALINMIŞ!
"İlçe başkanlarının tamamıyla ve milletvekilleriyle devamlı görüşüyorum. Düzenli bir diyaloğum var" diyen Genel Sekreter Sındır, "Belediye başkanlarımızın birkaçıyla görüştüm. Onların zaten işi başından aşkın. İktidarın zulmüyle karşı karşıya. Kongreler sürecinde onları bu konuda rahatsız etmek istemem. Örgüt dediğimiz şey, ilçe başkanları ve onların arkasında duran delegasyon ve üyelerin tamamıdır. Ön seçimle gelsin gelmesin milletvekillerimizdir. Ben bunlarla konuştum. Deniz Yücel hakkında kimseyle ne görüşülmüş, ne görüş alınmış" açıklamasında bulundu.
ÖRGÜT ŞU AN RAHATSIZLIK İÇİNDE!
Adaylığını ilan eden Yücel özelinde konuşmadığını ve ilkesel bir tavır sergilediğini vurgulayan Sındır, "Deniz Yücel kardeşimiz genç bir kardeşimiz. Büyükşehir Belediyesi meclis üyemiz. Saygı duyarım. Onun nitelikleri, siyasi birikimleri üzerinde bir şey söylemem doğru olmaz. Kendisine inanmışsa herkes gibi çıkar aday olur. Bu hakkı kullanır. Bu hakkı kullanması için de her şeyimi veririm. Aday olmak haktır ve bunun önünde durulması doğru bir şey değil. Deniz Yücel ismi üzerinden konuşmuyorum ama Aziz Bey'in yöntemini doğru bulmadığımı söylüyorum. Bu demokratik bir yöntem değil, dayatmacı bir yöntem. Örgüt tarafından kabul edilmemiş bir yöntem. Örgüt şu an bir rahatsızlık içinde. Beni arayan sayısız partililerimiz ve parti büyüklerimiz var. Bu nasıl olur diyen var. İzmir bu süreci geçmişte bu denli yaşamadı. Deniz Yücel uzlaşı adayıyım, kendi irademle çıktım dedi ama Aziz Bey dünden herkesi arayarak budur dedi. Bir anda aday oldu. Olabilir. Tekrar söylüyorum. Saygı duyarım ve olmalıdır. İstiyorsa, ben yaparım diyorsa adayım diyebilmelidir. Diyemiyorsa başkaları üzerinden bir baskı hissederek kendini ortaya koyamıyorsa zaten orada demokrasiden söz edilemez. Ben de onun önünde engel olurum" diye konuştu.
TRAJİKOMİK BİR SÜREÇ OLDU!
Süreç hakkında eleştirilerini sıralayan Sındır, "Bize düşen görev, başta ilçe başkanlarımız, il yönetimimiz, milletvekillerimiz, MYK üyelerimiz, ben genel sekreter olarak, Aziz Bey, çeşitli belediye başkanlarımız bir vesayet kurmamalıdır aday olmak isteyenlerin üzerinde. Partide şöyle bir geçmişim, deneyimim var, örgütü şuradan şuraya taşırım, düşüncelerim şunlardır diyen herkes aday olmalı. Biz günlerdir isim tartışıyoruz düşünce ve fikir tartışıldı mı? Partiyi hangi yöntemle nereye taşıyacağız? Bunlar tartışıldı mı? Aziz Bey'in uzlaşı aday diyerek herkesi arayarak dayattığı kardeşimiz günler öncesinden çıksaydı düşünceleriyle, herkes bunun üzerinde doğru tercih diyerek irade ortaya koysaydı anlardım. Yahu düşünce ortaya konulmuyor. Fikir tartışılmıyor. İzmir'de partiyi nereye taşıyacağız? Ülke elden gidiyor. Buna yönelik ne yapılacak? İzmir'de ne yapılacak? İzmir'in siyasi iklimi değişiyor. Bir İyi Parti çıkmış, AKP bütün güçleriyle, topu tüfeğiyle İzmir'e yükleniyor, hallaç pamuğu gibi atma derdinde, belediyelerimizin üzerinde baskı var. Tüm bu sorunlar içinde tavır koymak gerekirken aday şu olacak, bu olacak, genç olsun, uzlaşı olsun denildi. Komik ve trajikomik bir süreç bu. Asla kabul edilebilir değil" dedi.
BEN BU PARTİNİN GENEL SEKRETERİ İSEM... GÜVENCE VERİYORUM!
Sındır aday olmak isteyenlere güvence verirken, "Ben bu partinin genel sekreteri isem asli görevim İzmir'de CHP'nin kongresinde en demokratik en sağlıklı adayların özgürce ortaya çıkabileceği ve üyenin ve üyeyi temsil eden delegasyonun fikirlerini temsil edebileceği bir demokrasi şöleni şeklinde kongre olmasını sağlamaktır. Sayın Aziz Kocaoğlu'nun bu dayatmasının İzmir'de partimize yarar getirmediğini ve getirmeyeceğini ön görüyordum gelinen süreç bunun böyle olmadığını ortaya koydu. Partililerimize sesleniyorum; gönülleri ferah, rahat olsun. Aday olmak isteyen arkadaşlara güvence veriyorum. Aday olmak isteyen kimse varsa çıksın imza alsın, çalışsın. Daha sonra baktı ki olmayacak uzlaşı arayabilir. Sonuçta sandıktır karar verici organ. Bunu sağlamak hepimizin aslı sorumluluğudur" ifadelerini kullandı.
- CHP İZMİR'DE İLK RESMİ ADAYLIK İLANI... YÜCEL: UZLAŞI ADAYIYIM!
- BAŞKAN KOCAOĞLU'NDAN NET MESAJ: ADAYI DEĞİL, PROFİLİ BELİRLEDİM