GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
10 Mayıs 2023 Çarşamba 09:37

CHP’li Foggo ’yoksullukla mücadeleye 20 yılımı adadım’ dedi: İzmirliler kendilerini şanslı görüyor

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir 2’nci bölge 8’nci sıra Milletvekili adayı Hacer Foggo, 20 yıldır İzmir de dahil olmak üzere birçok kentte yoksullukla mücadele yürüttüğünü söyleyerek “Çok fazla çocuk işçi var, kadın yoksulluğu çok fazla benimde çalışacağım alanlar bu. Ve ben 20 yılımı adamışım. Bence İzmirliler böyle bir insan olduğum için kendilerini şanlı olarak görüyorlar. Dip yoksulluk yaşayan mahalleler beni kucaklıyor” dedi.

EGEDESONSÖZ- CHP İzmir 2’nci Bölge 8’nci sıra Milletvekili Adayı Hacer Foggo, SonSöz Tv’de canlı yayına katıldı. Gazeteci-Yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtlayan Foggo seçim gündemine dair açıklamalarda bulundu.

İZMİR’DE OLMAKTAN MUTLUYUM, BURADA OLMAMDAN İZMİRLİLER DE MUTLU
Hayatının yirmi yılını yoksulluk ile mücadele için geçirdiğini söyleyen Foggo,  “İzmir’de daha önce çalıştım. İzmir, İstanbul, Mersin ve Adana’da kent yoksulluğu üzerine araştırmalar yaptım. İzmir benim için yabancı bir şehir değil. Burada olmaktan mutluyum. İzmirlilerin de mutlu olduğunu düşünüyorum. Yollarda gezerken birçok İzmirli ile konuşuyorum. 8’nci sıradayım, mücadeleci bir insanım ve mücadele etmeye devam edeceğim. 8’nci sıra benim için sorun değil. İstanbul yerine İzmir’den aday gösterilmem benim için stratejik bir seçim oldu. Buna çok fazla şaşırmadım. Aslında İzmir’de olduğum için çok da mutluyum” dedi.

ERZURUM PROVOKASYONU KARARSIZ SEÇMENİ ETKİLEDİ
Millet İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı olan Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum’da düzenlediği mitingde yaşananlara değinen Foggo, “Erzurum bir avuç insandan ibaret değil” dedi. Foggo, “Erzurum’da bir avuç insanın provokasyonu olurken, ben de Tire’de Erzurum federasyonu ile bir toplantıdaydım. Gerçekten orada Erzurumlu arkadaşlar bu haberi alınca çok üzüldüler. Çünkü Erzurum bir avuç insandan ibaret değil. Belli ki o insanlar da oraya bu nedenle gitmiş. Bu tür olaylar kararsız seçmenleri dahi etkiledi. Çünkü insanlar, kutuplaşmadan bıktılar. Kimin ve kimlerin kışkırttığını aslında hepimiz biliyoruz. Tam da bu yüzden bizler de bu mücadeleyi veriyoruz. Ayrı ayrı partiler, farklı görüşler ile yan yana durmayı becerebiliyoruz. Tam da bu yüzden bu mücadeleyi yapıyoruz. Daha başka bir Türkiye istiyoruz. Bunlar olmaya devam  edecek. Ancak bizler de sevgi pıtırcığı olmaya devam edeceğiz. Farklı görüşler ve farklı renkler ile birlikte olabileceğimiz bir Türkiye yolundayız” ifadelerini kullandı.  

BİLGİYİ ADALET BAKANLIĞI İLE ORTAK ÇALIŞAN BİR SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜNDEN ALDIM
Sur olaylarında attığı “Siz eğitim yaparken ‘Savaş İstemiyoruz! Çocukları Öldürmenizi İstemiyoruz! Girişimi’ne göre 44 çocuk öldürüldü” tweeti üzerinden gelen eleştirilere yanıt veren Foggo, “20 yıldır yoksulluk ile mücadele ediyorum. Bir trol ekibi var, meslekli trollük yapıyorlar. Beni suçladıkları tweetime bakarlarsa, bu konudaki bilgiyi Adalet Bakanlığı ile ortak çalışan bir sivil toplum örgütünden aldığımı ve hatta bu araştırmanın, Cumhuriyet Gazetesi ve Hürriyet Gazetesinde çıkmış bir haber olduğunu görürler. Ancak orada katil sözcüğü geçmiyor. Evet, arada kalan çocuklar öldü. Bana bu şekilde değil de, soğanın kilosu 30 lira değil, yoksulluk yok, yetersiz beslenme gibi bir şey yok ülkede deseler bu eleştirileri daha ciddiye alırım. Trollere cevap verilemez. Bu konu haber olmuş bir konu. Ben katil diye yazmamışım bir araştırma raporundan alıntı yaptım. Çocuklar benim için çok hassas bir konu. Arada çocuklar ölmüş. Ne diyelim, çocukların ölmesini seyir mi edelim? Çocuklar ölsün mü diyelim? Ben insan hakları savunucusuyum ben, nereden gelirse gelsin kim ne yaparsa yapsın, ben bunların karşısındayım. Bir sivil toplum örgütünün araştırmasından çıkan bir rapordu bu” şeklinde konuştu.  

YANLIŞ BİR İFADE KULLANMIŞIM
2014 yılında atmış olduğu, “Türk usulü faşizmde çocuklar ya Kemalist bir okula yada imam hatipe. Şimdi ‘ İmam hatip’ yoksul çocuğun seçme şansı 0” tweeti ile alakalı özeleştiride bulunan Foggo, ‘tırnak içerisinde yanlış ifade kullanmışım’ dedi. Foggo, “O dönemde hatırlayın birçok okul İmam Hatip’e dönüştürülüyordu. Ben aslında onu eleştirdim.  İmam hatipler de olsun ancak, liseler imam hatibe çevrilmesin. Oradaki halka sorulmadan özellikle böyle bir şey hiç yapılmasın. Yoksul mahallerde oradaki düz liseyi İmam Hatip’e çevrilmesini insanlara sormuyorsunuz. Tırnak içerisinde yanlış bir ifade kullanmışım. Ancak benim maksadım liselerin İmam Hatip’e çevrilmesiydi. İmam hatipler olmasın demiyorum ancak, liseler İmam hatip’e çevrilmesin. Çocuk Anadolu lisesini kazanmış ancak, Ataşehir’de oturuyor. Anadolu Lisesi ise Kartal’da… Onun mahallesindeki lisede İmam hatip’e çevrilmiş. Sırf oraya gitmek istemediği halde yol parası vermemek için oraya gidiyor. İmam hatiplerin olması değil, zorunlu bir dönüşümün olmasını eleştiriyorum. Birçok çocuğun okulu bırakmasına sebep oldu” ifadelerini kullandı.

DİP YOKSULLUK YAŞAYAN MAHALLELER BENİ KUCAKLIYOR
Yaptığı yoksulluk çalışmalarının parti üzeri mesele olduğunu anlatan CHP’li Foggo, İzmir’de tanınırlılığın olduğunu da belirterek “İnsanlar bana el sallamaya başladı. Köylerden arıyorlar. Kararsızız ama size ulaşmak istiyoruz diyerek arıyorlar. Birçok genç beni tanıyor. Ben sadece İzmir’de değil, birçok şehirde yoksulluk çalışmaları yaptım. Yoksulluk da aslında partiler üstü bir çalışma. Uluslararası alanlarda da konferanslar verdim. İzmir’de hiçbir sorun olduğunu düşünmüyorum. İzmir’de de derin bir yoksulluk var. İzmir Türkiye’de baktığında uyuşturucuda birinci kent olarak çıkıyor. Çok fazla çocuk işçi var, kadın yoksulluğu çok fazla benimde çalışacağım alanlar bu. Ve ben 20 yılımı adamışım. Bence İzmirliler böyle bir insan olduğum için kendilerini şanlı olarak görüyorlar. Dip yoksulluk yaşayan mahalleler beni kucaklıyor” dedi.

SABAH ÇOCUĞUMA BESLENME KOYACAK MIYIM, AYAKKABI ALABİLECEK MİYİM DİYEN BİRÇOK AİLE VAR!
Yoksulluk kavramının geçmişe nazaran değiştiğini söyleyen CHP’li Foggo, “artık çalışan yoksulluğu kavramı oluştu” dedi. Foggo, “Kadınlar ile çok fazla toplantılar yapıyorum. Gerçekten biraz aynı dili konuşuyoruz. Daha onurluca, onurlu bir hayatı hedefliyoruz. Özellikle kadınlara bunu anlatıyorum. Temel ihtiyaçlara kilitlenmeyen, ‘sabah ben çocuğuma beslenme koyacak mıyım? Ayakkabı alabilecek miyim?’ diyen birçok aile var. Devletin onların ayağına giden sistemini anlattığımda, herkes anlayarak mutlu bir yaşam sürmek istiyorlar. Daha çok kararsız kitle ile konuşuyorum. Özellikle yoksul bölgelerdeyim. Yoksulluk kavramı da çok değişti. Eskiden şu mahalle çok yoksul derken, aslında şuanda Karşıyaka yoksul diyoruz. Öğrenciler ve akademisyenler  de yoksulluk sınırında yaşıyoruz. Ve artık çalışan yoksulluğu kavramı oluştu” şeklinde konuştu.

NE SIRA ÖNEMLİ NE DE ŞEHİR… BU SEÇİM STRATEJİK BİR SEÇİM
CHP kesin olmayan ilk listeleri yayınladığında İzmir 2’nci bölge, 8’nci sırada Hüseyin Sezer varken, kesin listede Hacer Foggo’ya yer verilmişti. Hüseyin Sezer’in yaptığı açıklamayı değerlendiren Foggo, “Hüseyin Sezer’in Açıklamasını okudum. Kendisine de teşekkür ederim… Ben onun listede olduğunu buraya geldikten sonra öğrendim. Bu stratejik bir seçim, kendisi çok doğru açıklamalar yaptı. Beni genel başkanımız ya da CHP’nin kurmayları, Ardahan’a da koysa giderdim. Hatta Ardahan’dan olan bir arkadaşımız keşke Ardahan’a koysaydınız Hacer Hanım’ı dedi. Ben Mersin’de de çalıştım ve bundan dolayı Mersin’de beni yabancı görmez. Bu stratejik bir seçim, ne sıra önemli ne de şehir… Kazanmamız lazım. Ancak aday olduğunuz şehrin de hakkını vermek gerekir. Bende İzmir’in hakkını vereceğim… 16 ilçede çalışmalarımı sürdürüyorum. Her gittiğimiz yerde, Sivil Toplum örgütleri toplantısı ya da kadın toplantılarında raporlar hazırlıyorum. Burada insanlar zaten kendileri anlatıyor. Benim 20 yıllık bir tecrübem var. Birlikte nasıl uygulayabiliriz? Sivil toplum örgütünü bakanlıkla nasıl ortak bir projede hayata geçiririz? Kimseyi dışlamadan, uygulamanın içerisinde olacak burada yaşayan herkes” ifadelerini kullandı.  

HİÇBİR ÇOCUK YATAĞA AÇ GİRMEYECEK!
Genel Başkan ve Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Hiçbir Çocuk Yatağa Aç Girmeyecek’ sözüne olan inancı ile aday olduğunu dile getiren Foggo, “Bu söze çok inanıyorum… Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek demek sadece açlık değil. Aynı zamanda, o çocuk okulu bırakmayacak demek, o çocuk aileden yoksulluğu miras alamayacak demek. Anne ve babasının rahat bir hayat sürdüreceği anlamına da geliyor. Aile destekleri sigortası aynı zamanda CHP’nin bir projesi. Aynı zamanda sosyal devlet için atılmış en önemli adım. Kadını sosyal yardımlarla kapı kapı dolaştırılan değil, ben de yıllarca kadınlarla dolaştığım için sosyal hizmet almak için dolaştıkları kapılarda nasıl horlandıklarını biliyorum. Bu sigorta ile birlikte, 25 bin sosyal hizmet uzmanı sözü verdik. Bu arkadaşlarımız zaten, Yoksulların evlerinden hiç çıkmadığını göreceğiz. Burada, gelirini ortaya çıkartan, gören bir uzmanlar olacak. Bu uzmanlar geliri çıkardıktan sonra insanların temel ihtiyaçlarını karşılamak için altın kart verilecek… Anne ailesinin temel ihtiyaçlarını karşılamak için o altını kullanacak. Bu ne demek?  Aile özgürleşecek demek… Ailede bir de işsiz varsa, öncelikle onların istihdam edilmesi olacak. Bu insanlar da üretime katılarak içinde olacaklar. Kadın dışarı çıktığı zaman ücretsiz bir kreşe sahip olması gerekecek… Ayriyeten toplumda kadın merkezleri olması gerekiyor. Buralarda sosyalleşecek, kapasite artacak ve mesleki eğitimler alacak. Böyle bir Türkiye olacak. En önemlisi mülakatlar kalkacak. Ben her hanede üniversiteyi bitirtmiş, mülakatta elenmiş gençler ile karşılaşıyorum. Çok iyi puanlar almış ve atanmamış çocuklar ruhsal bunalım yaşıyor. Bundan dolayı mülakatlar kalkacak” şeklinde konuştu.

BU KADAR DERİN BİR YOKSULLUĞU HİÇ KİMSE YAŞAMADI!
Son dönemlerde yaşanan ekonomik krizi, “Bu kadar derin bir yoksulluğu hiç kimse yaşamadı” diyen Foggo, “Temel ihtiyaçların dördüne de kilitlenmek. İnsanlar sarmalanmış durumda. Ben tek odalı bir evde doğdum, büyüdüm ama böyle derin bir yoksulluk yaşamadım. Kirayı ödeyememem, gıdaya ulaşamamam gibi bir durum yaşamadım. Babam öğretmendi. O maaşla o çarkı çeviriyordu… Benim babamlar şu anda ki ekonomide açlık sınırının altında yaşıyorlar. Beyaz yakalar, akademisyenler yoksulluk sınırının altında yaşıyorlar. Akademisyen arkadaşımız, 18 bin lira alıyor. Ev sahibi, evin kirasını 15 bin lira yapmaya çalışıyor. Çocuk, kadın, yalnız anne, yaşlı yoksulluğunu ayrı ayrı ele almamız gerekiyor. Çocuk yoksulluğu şu demek, benim 20 yıl önce tanıdığım Halil 7 yaşında kağıt toplayıcısıydı… Ben babasını da tanıyordum, o da kağıt toplayıcısıydı. Çocuklara devredilen bir yoksulluk var. Bundan dolayı, bu konuda çok konuşuyoruz. Çocukların yoksulluğunu önlersek onlar yetişkin olduğunda yoksul olmayacaklar. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın açıklaması vardı. 2022 yılında, 11 bin küsür çocuk ailesinin yanında, ailesi bakamadığı için sosyal yardım desteği alan çocuklar var. Şimdi çok güzel bir şeymiş gibi 14 kat artmış ve biz bu kadar destek vermeye çalışıyoruz diyorlar. Övünülmesi gereken şey, o 173 bini nasıl aşağıya çekeriz. Bu yoksulluğu nasıl ortadan kaldıracağız? Okula devam eden çocuk sayısını nasıl arttıracağız? Bir çocuk sokaktaysa risk altındadır. Ya suça, ya uyuşturucuya bulaşır. Çocukları okullarda tutmak gerekiyor. Yoksulluk eğitim ile önlenir” dedi.

BELEDİYELERİN SOSYAL PROJELERİ YETERSİZ KALIYOR…
Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin sosyal projelerini değerlendiren Foggo, “İktidarda olmadığımız sürece hiçbir belediyenin yaptığı proje aslında yeterli değil. CHP’li belediyelerde müfettişler dolaşıyor. Belediyeler istedikleri bütçeyi almıyor. Bundan dolayı yeterli değil. Ancak iktidar olduğumuzda çok değerli projeler yapılacak. Biz Tunç Bey ile toplantı yaptık, çok kıymetli projeleri var. İktidar olduğumuzda tüm ülkeye yayılacak projeler. Örneğin, çocuk yoksulluğu anne karnında başlıyor. Gebe anne derin yoksulluk yaşıyorsa, bebekte doğduğunda bilişsel ve mental problemler başlıyor. Bu İzmir 95 projesi aynı zamanda anneye yönelik gıda paket sağlarken çocuğu da, 0-3 yaşına kadar anne ile birlikte izliyor. Annenin de sürekli ihtiyaçlarını gideren bir proje. 3 yaşından sonra ise ücretsiz kreş sonradan ise kadının üretime katılması sonrasında da okulda olmalılar. Riskli mahallelerde çocukların izlenmesi bu şekilde süre gelen projeler. Sosyal devlet dediğimiz de tam olarak bu zaten. Projelerin birçoğu gerçekten Türkiye projeleri, iktidarı aldığımızda bu projeler tüm Türkiye ye yayılacak” ifadelerini kullandı.

ROMAN BİR VEKİLİN YERİNİ DOLDURMAK İSTEMİYORUM
Roman vatandaşların temsiliyetleri konusunda, “Romanların sorunlarını çok iyi bilirim” diyen Foggo, “Karşıyaka belediye başkanının düzenlediği bir toplantıda roman temsilcisi arkadaşlar ile birlikteydim. Ben kapıdan içeri girdiğimde zaten yıllardır tanıdığım arkadaşlarım… Özcan Purçu’da benim çok yakın arkadaşım… Onun seçim kampanyasını yürüten insanlardan bir tanesiyim. Çünkü CHP, Türkiye’de bir tabuyu kırdı. Roman arkadaşımızı milletvekili yaptı. Bu şu demekti o zaman, bende o toplantıdaydım. Bir çocuğun özelikle de roman çocuklarının önünde rol model yoktu. Özcan arkadaşımızın vekil olması çocukların hayallerini büyüttü. Türkiye’de 7-8 roman derneği varken şuanda daha örgütlü 500’e yakın roman derneği var. Bence son 10 yıl içerisinde bir kırılma, kırgınlık olduğunu düşünmüyorum. Temsiliyet tabi ki çok önemli… İktidarı kazandığımızda arkadaşlarımız, bakanlık, kamu kurumlarında yer alsınlar. O dönemde 8-9 üniversite öğrencisi varken şu anda, yüzlerce roman arkadaşlarım var. Hepsi de çok güzel temsil edecekler kamu kurumlarında… Ben kimsenin yerini doldurmam. Özellikle de roman bir vekilin yerini doldurmak istemiyorum. Ancak, romanların sorunlarını çok iyi bilen bir vekil adayıyım. Onların önünde değil, arkalarında ve yanarlında duracağım. Romanların kamu kurumlarında olması için bir aracıyım” dedi.

10 GARANTİ 11’İ ZORLARIZ
Milletvekili seçimi tahmini hakkında konuşan Foggo şunları söyledi: Daha önceki genel seçimlere kıyasla bu seçim daha fazla vekil çıkaracağız. Tahminim 10 vekil ancak, 11 de çıkmasını istiyorum. Her bölgeden 10 vekil çıkarırız. Nereye gittiysem, hangi mahalle, hangi örgüt ile görüştüysem onara şu sözü verdim. Seçildikten sonra hem teşekküre hem de oturup proje konuşmaya geleceğim dedim. Öncelikle bu bölgedeki projeleri hayata geçirmek için adım atmak istiyorum. Bunun dışında en önemli şey özgürlük”