Kalemlerini birilerine kiralamak yerine tek ve doğru bildikleri işi,mesleklerinin gereğini, yani haber yaptıkları için Can Dündar ve Erdem Gül’ün 40 günü aşkın süredir tutuklu olmasını eleştiren Çam, basın ve ülke tarihine çalınan bu kara bir lekeye dair şu açıklamayı yaptı:
“Her yerinden baskı, zulüm ve yobazlığın aktığı AKP iktidarında gazeteciler büyük baskıgörüyor. Halkımızın evrensel ve iç hukuktan kaynaklanan tüm hakları çiğneniyor. Türlü araçlarla, baskıyla, yıldırmayla gazeteciler ve halkın haber alma özgürlüğü tutsak alınmak isteniyor. Onlarca yıllık tarihi, deneyimi ve saygınlığı hiçleştirilmek istenen gazeteler ve gazeteciler işlerini yapamaz hale getiriliyor. Yazdıkları için, düşüncelerinden ötürü yargılanıyor. Gazetecileri fanusa kapatmak isteyen anlayış Saray soytarılığına soyunmuş, kendi gibi olanın el üstünde tutulduğu bir düzeni bu ülkenin sırtına bir deli gömleği gibi giydirmeye azmetmiş, süslü haberlerle halkın gözünü boyamaya çalışıyor.
Tüm ülkede ağır bir baskı ve zulüm dönemindeyiz. Boyun eğmeyen gerçek gazeteciler ya işsiz ya tutuklu ya tehdit altında! Onlarca gazete, yüzlerce internet haber sitesi kapatılmış, 31 gazeteci demir parmaklıklar ardına konmuş ve ülkemiz basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 149’uncu sıraya inmiş.Bu süreçte Cumhuriyet Gazetesi İzmir Bürosunun kapatılmasıda ekonomik baskıların, ‘benden değilsen yok ol’ mantığının basın üzerindeki ezici baskının yansıması. AKP iktidarına boğun eğmeden gazetecilik yapmaya çalışan bir avuç emekçinin emeği ötekileştirildiği için Cumhuriyet Gazetesi de ekonomik çıkmaza düşmüş durumda. Bu karanlık tabloda ve her geçen günle kararan yarınlarda 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün kutlamak çok zor. Kutlama yapamasak da dayanışmayla, beraberce bu zor günleri atlatacağımızı unutmadan mücadeleye devam edeceğiz.Çünkü mücadelemiz yarınlarımız içindir. Çocuklarımız içindir. Özgür Türkiye, özgür yaşam, sömürüsüz dünya idealimiz ancak ve ancak birlikte başarılabilir. Basın özgür değilse bilinmelidir ki hepimiz tutsağız!”