GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
22 Haziran 2023 Perşembe 09:36

CHP’li Bakan’dan ‘2024’ mesajı ve ‘aday belirleme’ için öneri: Ön seçim bir formüldür ancak…

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, yerel seçimde belediye başkanlarının belirlenmesi sürecinde atılacak adımlarla ilgili yaptığı değerlendirmede “Belediye başkanlarımızın performansları ortada… Adaylık konusunun nesnel ve objektif kriterleri var. Bunlar performans kriterlerine göre değerlendirir. Ön seçim de bir formüldür. Ancak ön seçim belediye başkanlığında her zaman doğru sonucu vermeyebilir” dedi.

EGEDESONSÖZ- CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, SonSöz TV’de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İTTİFAK SEÇİM İÇİN YAPILDI… SEÇİMDEN SONRA İTTİFAK OLMAZ!
Millet İttifakı’nın devamlılığı hakkında değerlendirmelerde bulunan CHP’li Bakan, “İttifak seçim için yapıldı, seçim bittikten sonra ittifak olmaz. Tekrar yerel seçimlerde aynı anlayışın devam etmesi konusunda görüşmeler olacaktır. Seçim için yapılan resmi ittifak bitti. Şu anda bir ittifak yok. Her parti kendisi bağımsız hareket edecek. Ama meclis başkanlığı seçiminde İzmir’den seçilen DP’li vekiller bizim başkan adayımıza oy verdiler” dedi.  

ÖN SEÇİMDE BİR FORMÜLDÜR ANCAK…
CHP’nin yerel seçimlerde belediye başkan adaylarını belirlemede belli kriterleri dikkate alacağını söyleyen Murat Bakan, “Belediye başkanlarımızın performansları ortada… Adaylık konusunun nesnel ve objektif kriterleri var. Bunlar performans kriterlerine göre değerlendirir. Ön seçim de bir formüldür. Ancak ön seçim belediye başkanlığında her zaman doğru sonucu vermeyebilir. Çünkü partinin üye yapısı ile o kentteki seçmen yapısı örtüşmeyebilir. Buradaki dinamikleri değerlendiren, formül neyse onu bulmak lazım… Kimi yerde önseçim olur kimi yerlerde ise merkez yoklaması… Bu sonuçlara göre de adaylar belirlenir” şeklinde konuştu.

SEÇİM SONUCU HAKKINDA ÖZELEŞTİRİ YAPMALIYIZ AMA…
Mart seçimlerini kazanacaklarına çok inandıklarını söyleyen CHP’li Bakan, “Seçimi kazanacağımıza yürekten inanmıştık. Bu inanmışlıkla mücadele içine girdik. Burada amasız, fakatsız kendi üzerimize düşeni yapmak gerekiyor. Özeleştiri yapmamız ve eksiği kendi özümüzde aramamız lazım. Ancak, parti devletine dönüşmüş devletin kaynaklarını seferber etmiş, Türkiye’yi içinden çıkması çok zor ekonomik bir duruma sokmuş, kaymakamı ve valisi parti siyasetçisi gibi ayrışmış, bakanlarını istifa ettirmeden, bakanlık personeli ve bürokrasisi ile çalıştırmış bir yapı vardı. Ben de adaydım, Süleyman Soylu’da adaydı. Ancak o kampanyasında 81 vali, 900 kaymakam emniyet müdürleri ile birlikte seçim kampanyası yürütmüş, biz ise tek başımıza kampanya yürütmüşüz” ifadelerini kullandı.

PARA İÇİN MAL, MÜLK SATAN ÜLKE HALİNE GELDİK!
Mart seçimlerinden bugüne ülkedeki ekonomik durumun değerlendirmesini yapan CHP’li Bakan, “Ekonomiye bakarsak berbat durumda, Türkiye’nin yapısal sorunları var. Öncelikle bu sorunları aşmak lazım, ihracata dayalı bir ekonomi yok. Türkiye’nin ithal ürünlerine bakarsan, göçmen ithal ediyor. Bu durum da ekonomiye yük. Gayrimenkul satıyor, bu satışta da karşıtlık yasası olmalı, bunu da önemsemiyorlar. Yabancı vatandaşa, vatandaşlık vermek için gayrimenkul satıyorsunuz. Bunun dünyada mütekabiliyet diye yasası var. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri ilk kez bu iktidar döneminde bu yasayı kaldırdı. Bu ne demek? İran vatandaşı Türkiye’den gayrimenkul alabilir ancak, Türk vatandaşı İran’dan gayrimenkul alamaz. Bu durumun açık özeti; Türkiye Cumhuriyeti, para için mal mülk satan bir duruma getirdi” ifadelerini kullandı.

BEN BU İKTİDARI DÜYÛN-I UMÛMİYE GİBİ GÖRÜYORUM
Türkiye’nin ekonomik anlamda yapısal sorunları olduğuna dikkat çeken Bakan, iktidarın yurtdışından ekonomist getirerek sorunları çözemeye çalıştığını söyledi. Bakan, “Vatandaşlık dediğiniz şey bu ülke için mücadele eden savaşan ülkenin geleceğini düşünen insanların hakkıdır. Buraya vatandaş olmak isteyen insanların da ortak noktası Türkiye’yi ileri götürmektir. Türkiye açısından bakıldığında, Arap şeyhi 4 karısı ile geliyor oy kullanıyor. Zerre kadar Türkçe bilmiyor, geliyor oy kullanıyor. Vatandaşlık alabilmesi için asgari ölçüde Türkçe bilmesi gerekiyor, ancak adam bir tane Türkçe bilmeden bizim geleceğimiz hakkında oy kullanıyor. Türkiye’nin ekonomik durumu bir yana Türkiye’nin büyük yapısal problemleri var. Üretmiyoruz, ileri teknoloji ihracatı yapmıyoruz. Gayrimenkul satıyoruz. Ekonomiyi içinden çıkılamayacak hale getirdiler. Seçim döneminde ise altın rezervinden satışlar yaptılar ve dolar rezervlerini sattılar. Ben bu iktidarı Düyûn-ı Umûmiye gibi görüyorum. İngiltere’den Mehmet Şimşek’i getirdiler, Amerika’dan Gaye hanımı getirdiler… Yurtdışından ekonomist ithal ederek Türkiye’nin yapısal sorunlarını çözmek istiyorlar. Ancak çözemezler! Borsa’da Türk şirketleri yerlerde sürünüyor. Değerlerinin 10 kat aşağısında olan şirketler var. Dünya piyasalarında ‘Treş’ diyorlar Türk hisselerine, yani çöp diyorlar. Türkiye bu durumda, ihracatçıya yaptıkları zulüm var, ihracatlarının belli miktarını Türk Lirası’na çevirme zorunluluğu koşuyorlar. Ancak ihracatçı, hammadde alıyor, hammaddeyi de dolar üzerinden tekrar alıyor. Büyük ihracatçı firmalar tek haneli karlarla çalışırlar. Siz bu insanlara yüzde 10 kur farkı getirdiniz. Devlet resmen ihracatçıların arpasına çöküyor.  Artık deniz bitti, gidecek yol yok. Mehmet Şimşek’in getireceği acı reçeteyi herkes üstlenmek zorunda. En çok da Türkiye’nin dar gelirlisi bu sıkıntıyı çekecek” dedi.