GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
20 Ocak 2016 Çarşamba 18:23

CHP İzmir'de ziyaret mesaisi

CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel’e nezaket ziyaretleri devam ediyor. Yüksel’i Belediye-İş Sendikası, Minibüsçüler Odası KESK ve Roman Dernekleri ziyaret etti. Ziyaretlerde sorunlar masaya yatırıldı, sorunların çözümü konuşuldu.

Gökhan KOÇ/EGEDESONSÖZ CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel’i makamında nezaket ziyaretleri devam ediyor. Yüksel’i Belediye İş Sendikası, Minibüsçüler Odası, KESK ve Roman Dernekleri makamında ziyaret etti. Sorunları anlatan sendika ve dernekler çözüm için Yüksel’den yardım istedi. Birlik beraberlik vurgusu yapıldı.

BELEDİYE-İŞ SENDİKASI ZİYARETİ
Belediye- İş Sendikası İzmir Şube Başkanları CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel’i makamında ziyaret etti. İşçilerin haklarının gasp edildiğini dile getiren Belediye-İş Sendikası 2 No’lu Şube Başkanı Ahmet Mutoğlu’na, Yüksel’den çözüm için birlikte hareket etme önerisi geldi.

ONA BİLE HİLE KARIŞTIRDILAR
Belediye-İş Sendika İzmir 2 Nolu Başkanı Ahmet Mutoğlu ise, “Emek cephesinde biz üzerimize düşen sorumluluk olarak tam destek veriyoruz. Belediye İş örgütü olarak 81 ilinde yaklaşık 2500 belediyesinde örgütlü bir sendikayız. 75 bin üyemiz var. Belediye çalışanlarının içerisinde CHP üyesi olan en çok sendikalı bizim sendikamızdır. Emek, sermaye mücadelesine baktığımızda bir çok haklar çalışanların elinden alındı. Yerelde mücadele belki ivme kazandı fakat genele baktığımızda bir etkisi olmadı. Son 12 yıla baktığımızda iş yasasında yapılan değişiklikler, düzenlemeler, toplu iş sözleşmesi, örgütlenmenin önündeki engellemelere baktığımızda bu süreçten sonra CHP ile birlikte mücadele etmek zorundadır. Bütün haklarımızı kaybettik. Asgari ücret 1300 TL net dediler. Ona bile hile karıştırdılar. Aldatmaca içerisine girdiler. CHP’nin bu hakların gaspı konusunda parlamentoda sesi olacağına inanıyorum” dedi.

12 EYLÜL FAŞİST GENERALLER BİLE…
İktidarın son dönemde bir takım yasal düzenlemelerle işçi haklarına müdahale ettiğini söyleyen Mutoğlu, “İktidar kıdem tazminatı ve özel istihdam büroları gibi konular üzerinde çalışmalar yapıyor. Örgütlü, sendikalı sözleşmeli işçilerin yok edileceği, kıdem tazminatının fona devredilmesi sonrası hakların elden alınacağı, Atatürk’ün armağan ettiği kıdem tazminatının işçinin elinden alınacağı ortadadır. 12 Eylül faşist generaller bile düzenleme yaptıklarında sınır koymuşlardı. 80 öncesinde kıdem tazminatı maaşın 7,5 katıydı. Bugün ise 3 katı. İşçiler 12 Eylül’le kıdem tazminatının yüzde 60’ını kaybettiler. Bugün iktidar ise geri kalan yüzde 40’ı almak için elinden gelen mücadeleyi veriyor. Sonuç olarak birlik ve beraberlik içerisinde, CHP kadrolarıyla bütünleşmemiz lazım. Ancak bu şekilde başarıya ulaşacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

KEŞKE HER UYER İZMİR OLSA
İl Başkanı Yüksel ise yıllardan beri birlikte mücadele ettiklerini dile getirerek, “Önümüzdeki süreçte birlikte mücadeleye ihtiyaç olacak. Yakın ve omuz omuza olmamız gerekiyor. Bugün siyasi partiler içinde ‘emek en yüce değerdir’ diyen, emeğe hakkını vermeye çalışan tek siyasi parti CHP’dir. Kandırmaca asgari ücret varsa da CHP’nin seçim bildirgesinden alınmış olması az da olsa asgari ücrette katkısı büyüktür. Tarihinde beri sendikalılılaşmayı getiren partidir. Sendikalı işçi sayısı neredeyse yok hale geldi. 15 milyon işçiden 800 bin işçi sendikalı. Keşke her yer İzmir olsa diyoruz. Burada yerel yönetimlerde işçilerin önünde bir engel yok. Örgütlü çalışanların önünde engel yok. Her şeyi kendinde toplamaya çalışan bir cumhurbaşkanı var. İşçilerimizin önümüzdeki dönemde daha uyanık olması lazım. Bizimde daha dikkatli olarak davranmamız gerekiyor” dedi.

MİNİBÜSÇÜLER ODASI ZİYARETİ
Minibüsçüler Odası Başkanı Taner Uğuz ve yönetim kurulu üyeleri CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel’i ziyaret etti. Ziyarette konuşan Uğuz, “Biz yıllardır İzmir’de hizmet veriyoruz. 1117 minibüs var. Günde 450 bin yolcu taşıyoruz. Bize de ne görev düşerse yapmaya hazırız. Birlikte çalışmak için hazırız. Sizlere de başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.

HİBRİT ARABA PROJESİ…
Minibüslere kamera sistemleri konulduğunu ,ifade eden Uğuz, Gediz Üniversitesi ile bir proje yapacaklarını bu projeyle hibrit araba yapmak ile ilgili olduğunu ifade etti. Proje üzerinde çalışma yaptıklarını söyleyen Uğuz, sisteme entegre olmak yönünden kolaylık sağlayacağını söyledi.

BÜYÜKŞEHİR’DEN MEMNUNUZ
Büyükşehir Belediyesi’nin sorunları çözen bir anlayışa sahip olduğunu söyleyen Uğuz, “Başkanımız esnafın arkasında durdu. Ulaşım Daire Başkanlığı’yla bir araya geliyoruz. Diğer illerin başkanlarıyla bir araya geliyoruz. Herkes belediyelerden şikayetçi ama biz belediyemizden şikayetçi değiliz. Esnafın arkasında durmasından başkanımıza teşekkür ediyoruz. Burada halk otobüsünün olmamasının sebebi hazırda var olanla sorunu çözmek için mücadele vermesidir. Biz memnunuz” dedi.

YASAL ENGELLERİ KALDIRIN
Yıllardır birlikte mücadele verdiklerini söyleyen İl Başkanı Yüksel ise, AK Partili meclis üyelerine yüklenerek, “Bizler omuz omuza mücadele ediyoruz. Büyükşehir sorunların çözümü noktasında destek oldu. Büyükşehir Belediyesi otobüsleri sübvanse ediyor. AKP’li meclis üyeleri de sık sık İZULAŞ’ın, ESHOT’un zarar ettiğini ifade ederek bağırıyorlar kendilerini batırıyorlar. Oy oranları artmıyor daha da düşüyor. Büyükşehir sübvanse ettiği için vatandaş ucuza taşınıyor, dolayısıyla zarar ediyor. 90 dakika uygulaması Türkiye’nin hiçbir yerinde yok. Bu sisteme minibüsçüleri de dahil etmek istiyoruz. Fakat yaslar izin vermiyor. Minibüslerin kart sistemine girmesi için yasal engellerin kaldırılması olarak yerel yönetimler olarak canı gönülden istiyoruz. Sübvanse edeceğiz. Engelleri kaldırın.

ROMAN DERNEKLERİ ZİYARETİ
Belediye-İş Sendikası yöneticileri ve Minibüsçüler Odası’nın ziyaretinin ardından İzmir Romanlar Derneği’de İl Başkanı Yüksel’i ziyaret etti.

İl Başkanı Yüksel’e başarı dileklerini ileten Konak Meclis Üyesi Ali Yangır, Yüksel’den romanlara sahip çıkmasını istedi. Romanların işsizlik, barınma ve eğitim gibi sorunları olduğunu söyleyen Yangır, bu sorunların çözümü için Yüksel’den yardım istedi. Roman mahallelerinde yapılacak olan kentsel dönüşümün Türkiye’ye örnek olacağını dile getiren Yangır, Aziz Kocaoğlu’ndan belediye çalıştırılmak üzere romanların işsizlik sorununun çözümü için kontenjan talep etti.

YÜKSEL: “BENİM YERİME BİR ROMAN VEKİL OLSUN” DEDİM
Yangır’ın konuşmalarının üzerine konuşan İl Başkanı Alaattin Yüksel ise, “Roman mahallelerinin sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Bununla ilgili toplantılar yapıyoruz.  Sorunları tespit edip, çözüm için neler yapabiliriz diye konuşacağız. Romanların bir çok sorunu var. Bu sorunları biliyoruz. Bu sorunları iktidarın çözmesi gerekiyor. Fakat yanından bile geçmiyor. Biz yerel yönetimler olarak elimizden geleni yapacağız. Ben seçimler öncesi bir toplantıda milletvekili adayı olmayacağımı benim yerime bir roman milletvekilinin olmasını önermiştim. Genel Başkanımız da bunu tüm Türkiye’ye ilan etti. Herkes laf etmişti. Nereden çıktı falan diye. Ama genel başkanımız bir söz vermişti. Bir roman milletvekilimiz oldu. Sorunların çözümü noktasında adımlarımızı atacağız” dedi. Yüksel, kentsel dönüşümle ilgili adımların atılacağını ve kentsel dönüşümün yapılacağını söyledi.

KESK ŞUBELER PALTFORMU ZİYARETİ
KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Bahri Akkan ve yöneticiler de CHP İl Başkan ı Yüksel’i ziyaret etti.

TERÖRİZE EDİLMİŞ İZMİR…
KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Bahri Akkan, “90 yıllarda beraber çalışmıştık. O yıllardaki CHP’nin performansına ihtiyaç var. Cumhurbaşkanının talimatıyla ili yöneten bir vali var. Şiddetin dışında yol yöntem bilmeyen anlayış söz konusu. Bu anlayışı kırmak ve sokakları birlikte doldurmak istiyoruz. Daha dün Hrant Dink’in katledilişinin dokuzuncu yıl dönümü için basın açıklaması yapmak için gittiğimizde Alsancak’ı terörize ettiler. Bu süreci birlikte kırabileceğimizi ve CHP’nin bizlerle birlikte olabileceğini düşünüyorum. Yeni yönetime hayırlı olsun. Başarılar diliyorum. KESK olarak bu süreçte birlikte mücadele etmek istiyoruz. Önümüzdeki günlerde DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak beraber ziyaret edeceğiz. Terörize edilmiş İzmir’de 2 yıldır gözaltılar, bombalar, biber gazları moda haline geldi. Önceden sraya hakaretten dava açıyorlardı. Şimdi 301’nci maddeden dava açıyorlar. Bu süreçte diyalogların kapalı olduğu bir İzmir’de yaşıyoruz. İzmir İl Milli Eğitim Müdürü’yle dahi eğitimin sorunlarını görüşemiyoruz. Vali ve Emniyet Müdürü’nden vekiller aracılığıyla randevu alabiliyoruz” ifadelerini kullandı.

BAŞKANLIK HAYALİNİ SUYA DÜŞÜRÜP…
Türkiye zorlu bir süreçten geçtiğini söyleyen İl Başkanı Yüksel, “2005 ve 2007’den sonra dış politikaları nedeniyle tek başına kalan bir Türkiye yarattılar. Sorun olmayan komşumuz yok. İki hayalperest fitili ateşlediler. Ortadoğua’da Türk pasaportuyla dolaşamıyorsun. Dünyada pasaportumuzun değeri azaldı. Dünyada kuşkuyla bakılıyor. Bu politikaların sonucu sonrası 2 milyon mülteci topraklarımıza geldi. Ege Denizi’nin mavi suları ölüm çukuruna dönüştü. Hemen her gün bir ocağa ateş düşüyor. İnsanlarımız doğuda doğup büyüdüğü için sivil halkın çektiği zulüm her gün yürek dayanmayan sahneler yaşıyoruz. Bu durum hükümetin umurunda değil. Herkes kendi çıkarlarına ulaşmaya çalışıyor. Seçim sonuçlarını değiştirmek için uyguladığı politikaydı. Bugün de sürdürmeye devam ediyor. Bu kez de ne olursa olsun başkanlık hayaline ulaşmak için her şeyi kendinde topladığı yönetim hayal ediyor. Her şeyi kendinde toplamaya çalışıyor. Faşist ülkelerde olan, onun gibi düşünmeyenlerin yaşam hakkı yoktur anlayışının sonucudur. İzmir’de de son yıllarda bu vali ve emniyet müdürü görev yapmaya  başladığından beri insanlar anayasal haklarını kullanamıyorlar. Sokağa çıkan herkes jop ve gazla karşılaşıyor. Bu doz giderek artıyor. Buna ses çıkartmaya kalkanlar gözaltına alınıyor. Korku salınmaya çalışılıyor. Gündoğdu Meydanı özgürlük alanıydı emniyet müdürü geldiğinden bir iki hafta sonra Kordon’a da girmeye başladılar. Ama bizimde görevimiz Türkiye’nin daha otoriterleşmesine, diktatörleşmesine karşı durmaktır. CHP olarak görevimiz bütün örgütlerimizle mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. Bu yolda yalnız yürümeyeceğiz. KESK, DİSK bütün sivil toplum örgütleriyle omzu omuza mücadele edersek kazanabiliriz. Muktedirin başkanlık hayalini suya düşürüp özgürlüğün ve kardeşliğin ülkesi olma yolunda gidebiliriz. Bunun bedelini ödeyeceğiz ama özgürleştireceğiz” dedi.