GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
26 Ocak 2024 Cuma 18:22

CHP, İzmir Valiliği'ni hedef aldı: Bunun adı çifte standart!

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ'ın Adnan Menderes Havalimanı'nda partililere seslenmesi için kurulmasına izin verilen sahne ile ilgili CHP'den İzmir Valiliği'ne tepki geldi. Aynı yerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in program yapmak istenmesine izin verilmediğini söyleyen Parti Sözcüsü Deniz Yücel, "'Güvenlik' gerekçesiyle izin vermedi. Ancak 20 Ocak'ta yaşanan bir olayla çifte standartı gördük" dedi.

MYK toplantısı devam ederken açıklamalarda bulunan CHP Sözcüsü Deniz Yücel, Özgür Özel'in genel başkan seçildikten sonra Manisa programı için İzmir'e ilk gelişinde coşkuyla kutlamak istediklerini ve İzmir Valiliği'nin buna güvenlik gerekçesiyle izin vermediğini belirtti. 

Aynı alanda AK Parti'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ'ın programına valiliğin izin verdiğini belirten Yücel, "Vatandaşların siyasi duruşlarına göre farklı muamele yapan siyaset anlayışının bir örneğini de geçtiğimiz günlerde İzmir'de yaşadık. genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in genel başkan seçilmesinin ardından 7 Kasım 2023'te Manisa programı için İzmir'e ilk gelişinde onu büyük bir heyecan ve coşkuyla karşılamak isteyen parti örgütümüz ve İzmirli hemşerilerimiz için İzmir İl Başkanlığımız Adnan Menderes Havalimanında bir hazırlık yaptı. Genel Başkanımızın vatandaşlara seslenmesi için platform desteği istedik ancak İzmir Valiliği 'güvenlik' gerekçesiyle izin vermedi. Ancak 20 Ocak'ta yaşanan bir olayla çifte standartı gördük. Türkiye Cumhuriyeti'nin ana muhalefet genel başkanına verilmeyen izin AKP'nin belediye başkan adayına verildi. İzmir Valiliği'ne soruyorum. Özgür Özel'e verilemeyen izin Hamza Dağ'a neden verildi? Siz devletin mi valisisiniz yoksa iktidarın mı? Eğer AKP'nin valisiyim diyorsanız bunu cesurca ve mertçe söylemeye cesaretiniz var mı? Parti devlet kafasıyla yandaş gibi hareket eden İzmir Valiliği bu konuyla ilgili derhal bir açıklama yapmak zorunda" dedi.

İzmir adayı ilgili soruya Yücel, “Halen titiz bir çalışma yürütüyoruz. Bir çekişme çatışma söz konusu değil” dedi. 

Yücel, şunları söyledi:

"Bir kilo etin fiyatı 500 TL. En ucuzunu alayım deseniz bile bir kilo peynirin fiyatı 300 lira olmuş. Kira artışlarını, elektrik, doğalgaz faturalarını söylemiyorum bile. Sayın Erdoğan itibardan tasarruf etmeyecek diye bu ülkede insanlar pazar tezgahlarından çürük meyve, sebze topluyor.

Emekliler de bu ülkenin vatandaşı, emeklilerin de bakmakla yükümlü oldukları aileleri var. Emeklileri yok sayan, onları açlığa, yoksulluğa mahkum eden anlayışı reddediyoruz. Emeklilere sesleniyorum. Gelin, bu anlayışı sandığa gömelim. Sizlere açlığı, yokluğu ve yoksulluğu reva gören bu anlayışa sandıkta ders verelim. Emekli yakınlarına sesleniyorum. yıllarca emek verip sizleri büyüten, okutan meslek sahibi yapan hayata hazırlayan annelerinize, babalarınıza, büyüklerinize bu yokluk ücretini reva gören anlayışa 'artık yeter' diyelim. Biz emeklilerin haklarını savunmaktan, yaşadıkları mağduriyeti dile getirmekten vazgeçmeyeceğiz.

Çok iyi biliyorsunuz; ülkede ağır ekonomik koşullar altında ezilenler sadece emekliler değil. Toplumun tüm kesimlerinde yoksulluk derinleşiyor. Yapılan araştırmalar gıda fiyatlarındaki artışın açlık riskini günden güne arttırdığını gösteriyor. Açlık sınırı 17 bin 2 TL'lik asgari ücreti geçti. Son bir haftadır konuşulan Merkez Bankası Başkanı ve ailesinin pembe dizi kıvamındaki maceraları. MB Başkanı göreve geldiği günden bu yana para politikalarından yana gafları ve aile, kendisi için sağlanan ayrıcalıklarla gündeme geldi. 

Her zamanki gibi AKP kendi istikbalini ülke istikbalinden önde tutuyor. Merkez Bankası demişken dün politika faizi 250 baz puan arttırıldı ve yüzde 45'e yükseltildi. Ne demişti Erdoğan? Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece faiz yükselmez. Göreceksiniz enflasyon da faizle bierlikte düşecek. Bunu defalarca söyledi. En son 14 Mayıs seçimlerinden kısa bir süre önce bir kez daha söyledi. Ne faiz düştü ne enflasyon düştü. Bu sözler söylenirken faiz yüzde 8 buçuktu, enflasyon yüzde 45 buçuk. 9 ayda faiz de enflasyon da düşmedi. Aksine fırladı. Faiz sebep enflasyon sonuç gibi cin fikirleri olan Sayın Erdoğan, ülkeyi batırdı.

Bir ülke düşünün vatandaşları hastalıktan kırılıyor, doktora gitmek için ise randevu alamıyor. randevu alsa bile ilaç bulamıyor. bir yandan TTB, ameliyathaneler doldu, virüs günden güne yayılıyor açıklamaları yapıyor. Diğer yandan; AKP'li rektörden randevu almak için torpil yaptırıyorum açıklaması geliyor. Acil servislerin kırmızı alanlarında boş sandalye kalmadı. Vatandaşlarımız eczanelerde muadil ilaç bile bulamıyor. Tüm dünya virüs alarmı verirken AKP çöken sağlık sistemi konusunda üç maymunu oynuyor. -Yurttaş ne şehir hastanelerinden ne de kamu hastanelerinden randevu alamıyor. Sistem kilitlenmiş durumda. Sistem işlemiyor. Satmak AKP'de o kadar alışkanlık haline geldi ki satmadan duramıyorlar. Şimdi de Erdoğan'ın hayallerini satıyorlar. Sayın Erdoğan'ın hayalim dediği şehir hastanelerini Arap yatırımcılara satıyorlar. Körfez'den bir Arap yatırımcıyla şehir hastanesi satışı için görüşmeler devam ediyor.

İstanbul'u kaybetmeyi içine sindiremeyen AKP Sayın Ekrem İmamoğlu'nu karalama içni bir halk otobüsünü stüdyoya çevirmiş, oyuncular ayarlamış, bir senaryo yazmış ve sanki halk otobüsü arıza yapmış, vatandaş mağdur olmuş gibi bir film çekiyor. Amaç ne? İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni ve Sayın İmamoğlu'nu karalamak."