GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
9 Mart 2024 Cumartesi 08:46

Bayır’dan seçim tahmini: CHP yüzde 12 farkla kazanır!

31 Mart seçimlerinde İzmir’de CHP’nin oy kaybı olacağını kabul eden Tacettin Bayır, “2019 seçimlerini ittifak oylarıyla yüzde 19 farkla kazanmıştık. Bu seçimde yüzde 19 oy farkı olmaz, yüzde 12 farkla kazanırız” dedi. Bayır, 26 ilçeyi kesin kazanacaklarını iddia etti

EGEDESONSÖZ – Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçmiş dönem İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, SONSÖZ TV’da Gazeteci yazar Muhittin Akbel’in programında önemli değerlendirmelerde bulundu. CHP Danışma Kurulu üyesi bir partili olarak sahada yaptıkları çalışmalarla kırgınlıkları önemli ölçüde giderdiklerini anlatan Bayır, seçimi CHP’nin kazanacağını, ancak 2019’daki gibi aradaki oy farkının yüzde 19 olmayacağını söyledi. Bayır, yüzde 12’lik bir fark oluşacağını öngördüğünü ifade etti.

AKSAÇLILAR OLARAK SAHADA KÜSKÜNLERİN GÖNÜLLERİNİ ALIYORUZ
Adayların ve meclis üyelerin açıklanması sürecinde CHP’de yaşanan kırgınlıklar olduğunu, İl Başkanlığı tarafından oluşturulan, Aksaçlılar olarak da anılan Danışma Kurulu üyelerinin, kırgınlıkları gidermek için sahada çalıştığını anlatan Tacettin Bayır, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Seçime üç hafta kaldı ve çok hareketli günler yaşıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi, tek adam partisi olmadığı için böyle kırgınlıklar olabiliyor. Bu insanın doğasında vardır ama yanlış anlaşılmalar da olabiliyor. Cumhuriyet’in 100. Yılında ciddi bir değişim yaşandı, yenilenme anlamında. Bu değişimi en çarpıcı şekilde İzmir’de görüyoruz. CHP’li 22 belediye başkanından 4’ü dışında hepsi değişti. Rakip partiler buradan, “Bunlar başarılı olsaydı, yeniden aday gösterildi” sonucunu çıkarmaya çalışıyor. Mesele başarı ya da başarısızlık değildi aslında. Çünkü tekrar aday gösterilmeyen belediye başkanı arkadaşlar arasında gerçekten çok başarılı, partinin oyunu artırmış, güzel hizmetler yapmış olanlar vardı. Onlarda da bir değişim oldu. Partide biraz daha gençleştirme ve kadınları öne çıkarma düşüncesi hakim oldu. Bu nedenle başarılı olmalarına rağmen bazı belediye başkanlarımız tekrar aday gösterilmedi. Tıpkı geçtiğimiz milletvekili seçimlerinde olduğu gibi… Partinin lokomotifi olan bazı arkadaşlar o zaman da liste dışı bırakılmıştı. Gerçi Altılı ittifak vardı, o nedenle fedakarlık gerekiyordu. O zaman da kırgınlıklar vardı, bugün de kırgınlıklar oldu. Ama biz bunları aştık. Bülent Baratalı’nın başkanlığında, eski il başkanları, Parti Meclisi üyeleri ve eski milletvekillerinden oluşan bir danışma Kurulu meydana getirildi. Aksaçlılar olarak İl başkanlığında bir toplantı yaptık ve il başkanımız, sizin tecrübelerinizden faydalanmak istiyoruz, neler yapabiliriz, dedi. Tekrar görev almayı bekleyen ancak aday gösterilmeyen başkanlarımızı ziyaret ederek, onlara hizmetleri için teşekkür ederek işe başladık.”

TÜRKİYE, ERKEN SEÇİME GİDEBİLİR
“Başarısız oldukları için değil, yeni kadrolarla bir bayrak yarışı yapıldığını ifade ettik, kırgınlıkları giderdik. O arkadaşlardan ileride başka yerlerde de faydalanılacak elbette.  Erken seçim söz konusu. CHP, sadece İzmir’de değil, Türkiye genelinde belediye başkanlığı seçimlerinde çok başarılı sonuçlar alacak. CHP’nin yönetiminde olan illere yenileri eklenecek, Balıkesir, Bursa gibi…  Yeni iller kazandığımızda bu iktidar, erken seçime gitmek zorunda kalacak. O zaman, bugün aday gösterilmeyen arkadaşlara milletvekilliği yolu açılabilir. Böyle bir şey olacaksa, bizim temennimiz, tabii ki önseçimle yapılmasıdır. İzmir’de 180 bin üyemiz var. Kimin aday olacağına, üyelerimiz karar vermeli. 31 Mart’ta görevi devredecek başkanlarımıza, hizmetlerinden dolayı teşekkür ettik, partimize koyabilecekleri katkıları konuştuk. Eski başkanımızla adayımızı bir araya getirdik. Bugün itibariyle gerek belediye başkanlıkları konusunda, gerekse belediye meclisleri konusunda bir sorun yok. Büyükşehir’de biz 9 aday adayıydık ve biliyorduk ki, bir kişi aday gösterilecek. Bunu bilerek müracaat ettik. Bu durumda, partiyi eleştirmek, beni niye aday göstermediler, benim o adaydan neyim eksik gibi ifade kullanmak, haksızlık olur, doğru olmaz. Bu parti bana üç dönem milletvekilliği verdi, il başkanlığı verdi. Benim partiden alacağım yok, borcum var. Bu arkadaşların da partiye borçları var.”

TUNÇ SOYER, ADAYLARIN ELİNDEN TUTUP AĞABEYLİK YAPMAK ZORUNDA
Tekrar aday gösterilmeyen belediye başkanlarının, adaylara destek olmaması, birlikte fotoğraf vermemesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bayır, “Bir araya gelmeme durumu yok. Tüm ilçelerimizde mevcut başkanlar, adaylarla birlikte fotoğraf verdiler. Bu fotoğraf sadece Büyükşehir’de verilmedi. Zaten benim kast ettiğim de budur. Birlikte fotoğraf vermek önemlidir ancak 1 Nisan’dan itibaren şu da sorulacaktır: Mevcut başkan, adaya gerekli desteği verdi mi, vermedi mi? Bu parti sizi iki dönem ilçe, bir dönem Büyükşehir Belediye Başkanı yaptı. Sizin bu partiye küsme hakkınız yok! Adayların elinden tutup ağabeylik yapmak zorundasınız. Siz de Aksaçlılar grubuna katıldınız, bunu kabul etmeniz lazım. Ben 40 yılda, 8 genel başkanla çalışmış bir partiliyim. Sayın Aziz Kocaoğlu da kenarda, Yüksel Çakmur da öyle. İkisi de partinin başarısı için koşturuyorlar. Doğru olan da budur ve aynısı Tunç Soyer başkanımızdan da bekliyoruz. Bunu yapacağından kuşkum yok. İzmir’e mal olmuş bir isim olduğunuza göre, bireysel düşünüp hareket edemezsiniz ve CHP’nin alacağı her oya katkı sağlamanız lazım” dedi.

30 İLÇENİN 26’SINI KESİN KAZANIRIZ
SONSÖZ TV’de daha önce katıldığı programda “30 ilçeyi de kazanırız, yeter ki doğru adaylar çıkarılsın” şeklindeki sözleri hatırlatılan Bayır, şunları söyledi:

“Demokrasiyi savunan bir partiyiz. Demokrasiyi savunuyorsanız, diğer partilerin seçmenlerine de anlayış göstermeniz gerekir.  30 ilçenin 30’u da CHP’li olacak, diye bir şey yok; kurtarılmış bölge gibi! Kırsal kesimde farklı düşüncelere sahip seçmenler var, onların tercihlerine saygı duymak gerekir. Yine aynı partilere oy verebilirler. Siyasette doğru ölçme önemlidir. Doğru lafı, doğru yerde doğru zamanda söylemek lazım. Siyasette de doğru zamanda doğru tahminler yapmak lazım. Adaylar belli olmamıştı, İzmir’de 30 ilçeyi de kazanabiliriz, doğru adaylar bulunursa, sözünü söylediğimde. Partimizin hedefi tabii ki 30’da 30 olmalı ama gerçekçi olmak lazım. Birbirimizi kandırmayalım. İki hafta önce ilçeleri turlamıştım. Daha öncesinde, aday adayıyken de bir tur yapmıştım. O iki turu yaptıktan sonra içimde bir karamsarlık vardı, bunu itiraf etmeliyim. Bir ay öncesinde 8-10 ilçede risk görüyordum. Son ilçe turlarımda, o riskli ilçelerin, (dikkatinizi çekerim kaybedilecek demiyorum, riskli diyorum) 4’e düştüğünü görüyorum. O ilçeleri telaffuz etmeyeceğim, arkadaşların motivasyonu bozulmasın. Bazı yerler var, orada CHP kolay kazanır, sıkıntısız kazanır. Oralarda bayrağını şimdiden asmış. Bizim, desteğe ihtiyaç duyulan ilçelere gidip oralarda çalışmalar yapmamız lazım. Seçime kadar riskli gördüğümüz bu 4 ilçeyi 3’e, hatta 2’ye indirebiliriz. Şunu net olarak söyleyebilirim ki, CHP, 26 ilçeyi kesin kazanır.”

BUNDAN SONRAKİ SEÇİMLERDE ÖNSEÇİM YAPMALIYIZ
Cemil Tugay’ın aday gösterilmesinde, Özgür Özel’in değişim hareketinin içinde yer almasının, Tunç Soyer’in aday gösterilmemesinde Kılıçdaroğlu’nun yanında durmasının bir etkisinin olup olmadığı sorulan Bayır, şu açıklamalarda bulundu:

“Seçimlere kısa bir süre kaldı ve bu konunun tekrar konuşulmasını doğru bulmuyorum. Karar verilmiştir, Cemil Tugay aday gösterilmiştir. Ben de aday adayıydım. Ben, Musa Çam ve Atilla Sertel, önseçim koşuluyla aday olmuştuk. Özgür Özel, kurultayda ve farklı ortamlarda önseçim yapılacağını söyledi ancak önseçim yapılmadı. Musa Çam ile katıldığım örgüt ziyaretlerinde bunu anlatmaya çalıştım. Dedik ki, örgüt olarak siz her şeyin hazırlanmış halde yukarıdan size sunulmasına alışırsanız, milletvekili seçimlerinde adayları Ankara seçsin, siz seçin; belediye başkan adaylarını Ankara belirlesin, siz seçin! O zaman örgüt, örgüt olmaktan çıkıyor. İzmir benim kalem diyorsunuz, İzmir’i kale yapan, örgütü örgüt yapan 180 bin üyenin görüşüne itibar etmiyorsunuz! Yanlış! Bundan sonraki seçimlerde genel merkezin tavrı ne olursa olsun, önseçim yapılmaması durumunda örgütün sokağa dökülmesi gerekir, önseçim istiyoruz diye haykırması gerekir. Bizi siyaseten örnek alan gençler var, onlara da şunu söylüyorum. Genel merkez koridorlarında hazırola geçip ceketini ilikleyip boyun bükerek bir yerlere gelmek istiyorsanız, bunu kendinize yedirebiliyorsanız, önseçimi savunmayın. Ben örgütte çalışacağım, bileğimin hakkıyla bir yerlere geleceğim diyorsanız, o şekilde siyaset yapacaksanız önseçimi savunun!”

SEÇİMİ KAZANIRIZ, ANCAK ARADAKİ FARK YÜZDE 19 OLMAZ
2014 seçimlerinde CHP ile AK Parti arasında İzmir’de yüzde 14, 2019’da ise ittifak oylarıyla farkın yüzde 19’a çıkmış olmasını değerlendiren Tacettin Bayır, 31 Mart seçimlerinde farkın ancak yüzde 12 civarında olacağını öngördüğünü söyledi:

“Cumhuriyet Halk Partisi İzmir’de seçimi mutlaka kazanacak. Bundan zerre kuşkum yok. Burada bir sıkıntı görünmüyor. Fakat aradaki oy farkı da 2019’daki gibi yüzde 19 olmayacak. Tabii ki DEM Parti’nin bizden alacağı oy vardır. Ama bize ekstradan gelecek oylar da var; mesela AK Parti’den…  Ayrıca yeni partiler var, Yeniden Refah gibi. Onlar da AKP’den ciddi oy alacak. İYİ Parti, MHP’den oy alacak. Genel seçimlerin ve yerel seçimlerin dinamikleri farklıdır. Evet; CHP’nin ittifak halinde olduğu parti yok ama 31 Mart seçimlerinde yurttaşların sandıkta kendi ittifakını kuracağını düşünüyorum. Urla’da İYİ Parti’den ciddi sayıda partimize katılım oldu. Balçova’da da çok sayıda İYİ Partili CHP’ye katılacak. Bizim Ankara’da yapamadığımız ittifakı, toplum ve seçmenler, sandık bazında o ittifakı zaten yapıyor. Vatandaş bunu neden yapıyor? AKP’nin gerçek yüzünü gördüler. AKP’nin şeriat talebini gördüler, laiklik düşmanlığı yaptığını gördüler. Şeriatın önünü açacak Hüda Par gibi bir partiyle işbirliği yaptığını gördüler. İzmir gibi laik, çağdaş bir kentte çocuklarının cumhuriyet rejimi içinde eğitim almalarını, cumhuriyet rejiminde yaşamalarını isteyecek olan seçmenler, sandıkta işbirliği yaparak bu tehlikeleri savuşturmaları gerekiyor. Cumhuriyet Halk Parti’nin İzmir’de, AK Parti’yi, Cumhur İttifakı’nı en az yüzde 12’lik oy farkla geçeceğini, oranın bu rakamın altına düşmeyeceğini düşünüyorum.”

CEMİL TUGAY’IN KABUL SORUNU OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM
Gazeteci, araştırmacı Ümit Yaldız’ın, “Cemil Tugay’ın partide ve toplumda kabul sorunu var. CHP, iki yadır başkan adayı yaptığı kişiyi anlatmaya çalışıyor” şeklindeki değerlendirmesini yorumlayan Tacettin Bayır, şu ifadeleri kullandı:

“Bu noktada Sayın Ümit Yaldız’a katılmıyorum. Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir’e aday olduğunda kim tanıyordu? Beylikdüzü belediye başkanıydı. Onun için de aynı şeyler söylenmişti; İstanbul’da tanınmıyor, Türkiye’de tanınmıyor diye. Ama sonra herkes İmamoğlu’n tanıdı. Özgür Bey’in sık sık Cemil Tugay’dan bahsetmesinin sebebi, Cemil Bey, daha kurultay öncesinden Özel’den yana tavrını gösterdi. İl il onunla birlikte dolaştı, Özel’e destek verdi. Bu nedenle Özgür Bey, Cemil Bey’i anlatma gereği duyuyor. İlk kongresinde genel başkanı yuhalatan ilçe başkanları vardı. Ben de Özgür Özel’in yerinde olsam, beni susturmaya çalışanları unutmam, bana destek olanları da unutmam. Özgür Bey, her şeye rağmen il başkanını da kendisini yuhalatan ilçe başkanını da kucakladı.”

GENEL MERKEZ O SÜREÇTE BİR ANKET YAPTIRMADI!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “anketlerde ben öndeydim” sözleri ve Ümit Yaldız’ın “Anketlerde Tunç Soyer birinci, Olgun Atilla ikinci çıkıyordu. İlk 5’te Cemil Tugay’ı görmedik” sözleriyle ilgili görüşlerini dile getiren Tacettin Bayır, şunları söyledi:

“İki gazetede iki anket açıklandı. Birisinin, İzmir Büyükşehir tarafından yapıldığını öğrendik. O ankette Tunç Soyer birinciydi, Tacettin Bayır ikinciydi. Orada Cemil Tugay yoktu. Ümit Yaldız’ın şirketi tarafından yapılan anketi görmedim. Bir başka anket vardı, 9 aday adayı varken, 5 aday adayının ismi verilerek yapılmış anketti. Orada Olgun Atilla’nın adı vardı. Musa Çam da vardı. Genel merkezin o süreçte bir anket yaptırdığını düşünmüyorum. Yapılsaydı, anında haberim olurdu. Orada belli kararlar alınmış. Artık bunları konuşmanın partiye bir katkısı olacağını sanmıyorum. Ama bunu hiç konuşmayacağım anlamına gelmez. Seçime olumsuz bir katkı koymuş olmamak için susacağım ancak 1 Nisan’dan itibaren konuşacağım. Seçim bittikten sonra elbette söyleyeceklerim var. Adaylarla ilgili olabilir, seçimlerle ilgili olabilir, genel merkezle ilgili olabilir. Kendimle de ilgili olabilir söyleyeceklerim! 1 Nisan, kurultay bekleyenler için kullanılıyor. Benim kast ettiğim kurultay değil. Bu partinin sahibi ne Ahmet, ne Mehmet! Bu partinin sahibi Cumhuriyet Halk Partililerdir. Hiç kimse, ben bu partinin sahibiyim, istediğim gibi at koştururum, diyemez. Tapusu Mustafa Kemal Atatürk’tedir. Ben de Atatürkçüyüm, bu çizgide yürüyeceğim diyen çağdaş, laik insanların hepsi, partiye kaydolur. Partinin sahibi halktır. Dolayısıyla Tacettin Bayır’lar da gelir geçer, Aziz Kocaoğlu’lar da gelir geçer, Tunç Soyer de gelir geçer, hatta Özgür Özel’ler de gelir geçer ama Cumhuriyet Halk Partisi kalır. İzmirlilerin, çağdaş, laik, yaşamına müdahale edilmeyecek bir tarzdaki yönetim biçimini destekleyeceklerini düşünüyorum. Bu konuda Cemil Tugay’ın da göründüğünün aksine, son derece iş bitirici ve yaratıcı bir başkan olacağına inanıyorum. Cemil Tugay’ın Büyükşehir başkanlığı şimdiden hayırlı uğurlu olsun. Ben Cemil Tugay’ın seçimi alacağını düşünüyorum. Metropol ilçelerden bir tanesi hariç hiç birinde sorun görmüyorum.”