EGEDESONSÖZ – Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Best FM’de yayınlanan ‘Konuşan Türkiye’ programına katılarak kent gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Büyükşehir Belediyesi’nin spor ve kültür-sanat organizasyonlarının yanı sıra, kentteki stat ve kentsel dönüşüm sorunu ve ‘ray ulaşımı’ hakkında detaylı bilgi veren Başkan Kocaoğlu’ndan çarpıcı bir 2019 mesajı geldi.
Başkan Kocaoğlu, programda “185 kilometrelik ray hattını tamamlayarak bırakacaksınız” sözleri üzerine “duruma bağlı” yanıtını verdi. Bu diyalog sonrası program sunucusu Kocaoğlu’na dinleyicilerin 2019’da görevi bırakacağı yönündeki üzüntü mesajlarını iletince Başkan, “2019’da görevim bitiyor, ondan sonrasını şartlar belirleyecek” açıklamasını yaptı.
SİYASİ MALZEME OLDU!
Büyükşehir Belediye Başkanı ilk olarak kentte yaşanan stat krizi hakkında konuştu. Kocaoğlu, “Bu stat işi Maalesef AKP’li arkadaşlar tarafından siyasi malzeme haline getirildi. Sporun, stadın siyaseti olmaz. Stat futbolun alt yapısıdır. Biz sürecin başından beri, daha stat lafı yokken, Karşıyaka Örnekköy’de dönemin spor bakanı ve federasyon yetkilileri ile birlikte oturup, stadın yerini tespit ettik. Ve bir spor kompleksi yapmaya karar verdik. Sonra 2011 seçimleri oldu ve bakan değişti. Proje de yattı. Sonrasında yine bir süreç izledik. Karşıyaka ve Göztepe’de mevcut bulunan yerlere stat yapılmak istendi. Biz bu yerlerde trafik, şehrin yapısı ve kentin içinde kalmasından dolayı projeye karşı çıktık. Buna rağmen Güzelyalı’daki, Alsancak’taki ve Karşıyaka’daki araziler için muvafakat verdik. Biz stada karşı değiliz. Sermaye sorunu yapmıyoruz, buyurun stadı yapın dedik. Tüm bu tartışmaların içinde Bornova’da 10 bin kişilik stat yaptık. Passolig sıkıntıları aşıldıktan sonra maçlar oynanmaya başlayacak. Tire’de 13 bin 500 kişilik stat yapıyoruz. Şehir stadı içinde 25-30 bin kişilik bir yer bakıyoruz. Şu an için yeri söylemek doğru değil, ama çalışmalarımız son noktaya geldi. Biz zaten stratejik planımızda ve seçim bildirgemizde kuzeye ve güneye birer stat olmak üzere 2 tane stat yaptık. Bir tane de şehir stadı yaparsak problemimiz çözülecek. Onlar hala yapacaklar. Zaten Göztepe stadında başka bir problem var. Dava olmasa da stadı yapamıyorlar. Stada karşı olmak ayrı şey, elinden geleni yapmak ayrı şey... Ben tarihe not düştüm. Stadın bu yerlere yapılması yanlış dedim. Yargı bir karar verdi. Yargının verdiği karar aşılmaz bir şey değil. Bakanlık isterse 2 ay içinde aşar ve stadı yapar” ifadelerini kullandı.
METRO RAPORU
Başkan Kocaoğlu ayrıca kentteki metro çalışmaları hakkında da bilgi verdi. Büyükşehir Belediye Başkanı, “Metro inşaatında çok zorlandık. Çok zor bir yer olan Hatay Caddesi olarak bilinen yerin altında çalıştık. Kum kayası denilen zor bir taş yapıya rastladık. Yer altı nehrine rastladık. Bataklığa rastladık” dedi.
Kocaoğlu, ‘Kravatlı engellere rastladınız mı?’ sorusuna ise “Kravatlı engellere rastlamadık. Müteahhitler değişti, biraz uzadı ama havlu atmadık. 'Başladık, yapacağız' dedik ve yaptık. Halkın hizmetine sunduk. Şimdi yenisini yapıyoruz. Aliağa-Menderes projesiyle 110 kilometre raylı sistem çalışıyor. Uzunluğu 26 kilometre daha artıracak olan Selçuk’a doğru yatırımlarımız devam ediyor. Bergama’nın da temelini atmamız gerekiyor. Bu aksı uzattığımızda 190 kilometre civarında hatla demir ağımızı genişleterek Kuzey’de Bergama, Güney’de Selçuk olmak üzere iki tarihi yeri birleştireceğiz. Bir de tramvay hattımız var. Bunu da yapıyoruz. Ben belediye başkanlığımda 3 yıl sonra seçime giderken 185 km raylı sistem hattı çalışıyor, 65 kilometre de inşaatı devam ediyor olarak bırakıp gideceğim. Hedeflerimizi gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
ŞARTLAR BELİRLEYECEK!
Kocaoğlu’nun ‘Bırakıp gideceğim’ sözleri sonrası “185 kilometreli hattı tamamlayarak 2019’da bırakacak mısınız?” sorusu geldi. Başkan bu ifadelere karşı “duruma bağlı” yorumunu yaptı. Bu diyalog sonrası program sunucusu Kocaoğlu’na dinleyicilerin 2019’da görevi bırakacağı yönündeki üzüntü mesajlarını iletince Başkan’dan, “2019’da görevim bitiyor, ondan sonrasını şartlar belirleyecek” açıklaması geldi.
BAŞKANIMIZA SAYGI DUYUYORUM AMA…
Programda Selçuk Belediyesi’nin tartışmalı Meryem Ana Heykeli Projesi de gündeme geldi. Büyükşehir Belediye Başkanı projeyi şu sözlerle değerlendirdi: "Ben belediye başkanımıza saygı duyuyorum. Böyle bir projenin yapılmasını gündeme getirmiş. Ben düşüncesine de kendisine de saygı duyuyorum. Dünyada nerede kıyıda köşede kalmış kentler varsa, büyük projelerde kentin kalkınması için yapılması gereken şeylerdir. Ben belediye başkanımızı eleştirmiyorum. Kendi açımdan bakıyorum. Varlarıyla ayakta duran bir kentin bir objeyle finale oynaması mümkün değil. Meryem Ana’nın aslı var, ören yerleri var. Bergama, Efes, Agora, Kadifekale var. Kozmopolit kültür var. Var oğlu var. Ama siz toprağın altındaki tozlanmış değerleri gün ışığına çıkartırsanız, turist gelecektir. Başkan Meryem Ana Evi’ni heykelle taçlandırmak isteyebilir."
VATANDAŞIN HAKKI YENMEYECEK!
Kentsel dönüşüm konusunda da değerlendirme yapan Kocaoğlu, “Türkiye’nin her tarafında kentsel dönüşüm problem. İki yasayla yönetiliyor. Biz tanesi bizimde tercih ettiğimiz belediye yasası var. Bir de bakanlığın 6306 sayılı yasası var. Biz belediye yasasını tercih ettik. Çünkü uzlaşı var. 6306 sayılı yasada riskli yapıların giderilmesi durumu var. Burada başarı elde edilmesi, uzlaşı olmadan kentsel dönüşüm yapılması mümkün değil. 8 senedir kenti tetikleyen 6 bölgede çalışmalar yapıyoruz. Vatandaşlarla anlaşmak için çaba gösteriliyor. 2 adada anlaşmayı sağladık. Örnek olarak bir şey yaparsak devamı gelecektir. İzmir’in avantajları da var dezavantajları da var. Yerinde dönüşüm yapacağız. Vatandaşın hakkı yenmeyecek” ifadelerini kullandı.
HEM LİMAN BÜYÜYECEK HEM DE YÜZEBİLECEĞİZ
‘Körfez’e ÇED vizesi’ sorunu hakkında da mesajlar veren Büyükşehir Belediye Başkanı, “Körfezi temizledik. Önceden kokardı şimdi kokmuyor. Suyu yüzülebilecek kalitede… TCDD ile birlikte ortak bir çalışma yürütüyoruz. Onlar limanı büyütecekler biz de sirkülasyonu sağlaması için kanal açacağız. 3 senedir ÇED raporu bekliyoruz. ÇED süreci bittiğinde hem liman büyüyecek hem de biz mayomuzla denizde yüzebileceğiz” dedi.
Kocaoğlu Körfez’deki ÇED sorunu üzerinden yerel idare ile merkezi hükümet arasındaki anlaşmazlığı konusunda çarpıcı söylemlerde de bulundu. “Ben hükümetin durumun ne olduğunu biliyorum devleti bütçesini de durumu biliyorum. Biz kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız. Benim sıkıntım kaynak değil” diyen Başkanı, “Kaynağı her zaman buluyorum. Benim işim bu... Ankara’dan imza bekleyen, izinleri geciken Körfez ÇED’i için kazıcı makineyi alalı 5 sene oldu. Mesela katı atık bertaraf tesisi yapacağız. Onu için bir tane kurumun görüşü kaldı. Bunlar hızlanmalı… Bugün bir AKP’li belediyeye ‘ÇED’e gerek yoktur’ raporu için aynı hız ve tölerans bize de gösterilsin, benim kanunen gelen para haricinde bir lira talebim yok! Parayı bulur projeyi yaparım. Bürokrasinin sıkıntıları…” şeklinde konuştu. Kocaoğlu, ‘Bürokrasi İzmir’e diğer şehirlerden farklı mı işliyor?’ sorusuna da “Evet… Bunu işletenlere sormak lazım…” yanıtını verdi.
MÜLTECİ SORUNU MESAJLARI
Ülkenin ve kıtanın kanayan yarası mülteci sorunu üzerine açıklamalarda bulunan Kocaoğlu, yerel yönetime gelen eleştirileri de yanıtladı. Büyükşehir Belediye Başkanı, “100 binin üzerinde mülteci var. Dikili’de mülteci kampı kurulması yönünde basında gördüğümüz haberler var. Devlet politikasıdır. Suriye’de iç savaş var. Dış politikayla ilgili belediye başkanının yorum yapması doğru değildir. Biz Avrupa’dan gelen bakanlara kendi görüş ve düşüncelerimizi söylüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin yanında olarak duruşumuzu sergiliyoruz. Bu iş patlak verdiğinde tampon bir bölge olarak Suriyeli mülteciler belli bir yârde barındırılabilseydi, kamplar kurulsaydı 3 milyon civarında mülteci Tüürkiye2nin başında olmayacaktı. Hem de barışın gelmesi hızlanacaktı. Bu problemi Türkiye tek başına kaldıramaz. Tüm dünyanın ortak bir çare bulması gerekir. Büyüklerimiz de böyle söylüyor zaten…” dedi. Kocaoğlu, “Aklı başında CHP’li bizim karşılama durumumuza hiçbir şey söylemez. Onu farklı amaçlarla bize söyleyen insanlar bizi yıpratmak için söylemiştir. Son derece yanlıştır. İzmirli üç seçimdir bana oy veriyor. Kendisini temsil etmem için hizmet etmem için oy veriyor. Kavga etmem için değil. Şov yapmam için değil. Bende aklımın erdiği, gücümün yettiği kadarıyla yapmaya çalışıyorum. Siyasi partiler ayrılabilir ama başbakan benim başbakanımdır. Bakanlar benim bakanımdır. Biz bakandan randevumuzu alırız hakkımızı savunuruz. Biz mücadelemizi kapalı kapılar ardında veririz. Bu ayrı bir şey. Başkanlarımızda, bakanlarımızda, milletvekillerimizde devlet adamlığı losyonunun olması gerekir. Bilmiyorsan öğrenmek gerekir. Devlet adabıyla yönetilmesi gerekir. Vehbi Koç bile, “Devletim varsa bende varım” demiştir” diye ekledi.
SİYASİ PARTİLERİMİZDE TÜRKİYE HİKAYESİ YOK!
Programın son bölümünde siyasete de bir parantez açan Kocaoğlu, partisinin içinden geçtiği süreci değerlendirdi. Başkan, “Kurultayda genel başkanımız ve PM üyeleri seçildi. Genel Başkan kendi takdirini kullanarak, MYK üyelerini atadı. Onlarda çalışmaya başlıyorlar. Eskiye göre değişim oldu. Sanıyorum iyi olur ve başarılı olurlar. Biz yerel yöneticiler olarak Ankara’nın dışındayız. Dışında da kalmamız doğrudur. Belediye başkanının genel merkez hakkında konuşması detaya girmesi bana göre doğru değil. Bizim yerelde projelerimiz işlerimiz var bu konuda elimizden ne geliyorsa yapmak zorundayız. Şuanda bana İzmir’i sorsanız, ben size 15 dakikada İzmir’in nasıl kalkınacağını anlatırım. Çünkü bir hikayesi var. Siyasi partilerimizde Türkiye hikayesi yok. Bütüncü olarak hikayesi yok” dedi.