EGEDESONSÖZ- Gazeteci, Araştırmacı ve BİR TV Genel Müdürü Ümit Yaldız, SonSöz TV’de katıldığı programda Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.
Cumhur İttifakı’nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Hamza Dağ’ı belirlemesi ile ilgili olarak değerlendirme yapan Yaldız, Dağ’ın adaylığının özellikle teşkilatta pozitif bir etki yarattığını kaydetti.
DAĞ, TAHMİNLERİN ÇOK ÖTESİNDE BİR POTANSİYELİ HAREKETE GEÇİREBİLİR
Yaldız yaptığı açıklamada “Psikolojik üstünlük şu an Cumhur ittifakı’nda… Kendi bağrıdan bir aday çıkardı. Biz söylemiştik burada ama havada kalır mı diye düşününenler vardı. Havalanındaki karşılamadan başlayarak gittiği yerlerdeki coşkulu, dolu dolu, anlamlı fotoğraflar veriyor. Cesaretle sahada. Bildiği ve dokunduğu bir kent. Kırsalında da merkezinde de rahatlıkla yürüyebilecek bir potansiyele sahip. Hamza Dağ’ın şu ana gidişi, vefalı adımları, eski belediye başkanlarını ziyareti, geleneklerimize uygun bir hareket. İzmir’in belediye başkanlığına soyunmak böyle bir şey. Öteki CHP’li diye bakmadan yaşayan belediye başkanlarını ziyaret ederek başlaması anlamlıydı. Bence Hamza Dağ tahminlerin çok ötesinde bir potansiyeli harekete geçirebilir. Teşkilatı enerjisine ayak uydurabilirse, İzmir’in 25 yıldır sosyal demokratlar tarafından yorulmuşluğunu da dikkate almak lazım. AK Parti teşkilatı şu ana kadar üyeleri, seçmenleri kendilerini kompleks altında hissettiler. Dışarıdan gelenlerin altında kaldılar, kazanamayacağı düşüncesi altında kaldılar. İster istemez, bile bile partilerine gittiler oy verdiler ama şu an Hamza Dağ’a kenetlendiklerini görüyorum” dedi.
5 BELEDİYE 10 OLURSA TARİHİ BAŞARI OLUR
Yaldız, AK Parti’nin İzmir’de seçimi kazanamasa da kurumsal başarıyı hedefleyecek işler yapabileceğini belirterek “İzmir’de 5 olan belediye sayısı 10 olursa bu Hamza Dağ belediye başkanı olmuş kadar bir tarihi başarı olur. Şu ana kadar 7-8’in ilçenin üzerine çıkmadı diye biliyorum İzmir tarihinde AK Parti. MHP’nin tam anlamıyla bir zamanlar seçmeni açısından havada kalıyordu. Şimdi MHP seçmeni de ittifakı özümsemiş görünüyor. Millet İttifakı cephesinde her türlü entrika, sıkıntı varken Cumhur İttifakı tam tersine güllük gülistanlık tam vücut olmuş şekilde sahadalar. Vatandaş da daha duru ve net olanı, şeffaf olanı daha istikrarlı olanı tercih eder. İdeolojik olarak İzmir’in duruşu nedeniyle, kutuplaşma nedeniyle handikap var. Hamza Dağ kendi bulunduğu alanda fırsatlar yaratabilecek potansiyeli taşıyor” ifadelerini kullandı.
İZİN VE ÇÖZÜM GEREKTİREN DURUMLARDA HAMZA DAĞ’IN DAHLİNİN VE ETKİSİNİN OLDUĞUNU BİLİYORUZ
Dağ’ın İzmir’in kronik sorunların çözümü ile ilgili CHP’li yerel yönetimle pozitif bir irtibatının olduğunu belirten Yaldız, “Hamza Dağ’ın defalarca İzmir’deki büyükşehir ve ilçe belediyelerin çağrı yaptığını, Ankara’da biz çalışmak istedik ama engellediler tezini ortadan kaldırmak için çabaladığını ve bunu önlemek için CHP’den, AK Parti’den geliyor olmasına bakmadan önüne gelen işler için çabaladığını, birçok belediye başkanının işlerini çözdüğünü biliyoruz. İller Bankası kredilerinin onaylanmasında, kentsel dönüşüm proje onaylanmasında, Ankara’dan onay, izin ve çözüm gerektiren durumlarda Hamza Dağ’ın dahlinin ve etkisinin olduğunu biliyoruz. Birçoğu kamuoyu önünde, Tunç Soyer olmak üzere Hamza Dağ’a teşekkür ettiğini biliyoruz. Görmek istediğimiz siyasetçi modeli bu. Türkiye’nin içine düştüğü bu kutuplaşma ikliminden sıyrılarak o parti bu parti bakmaksızın kente odaklanmak, kentin önünü açmak, yaşam standartlarını yükseltmekle ilgili irade koymuş bir isim. Terazinin kefesi boş. Hamza Dağ orayı doldurdu. Kendine düşen tarafı doldurdu. Bu boş tarafta etkili bir tercih yapılır, bugüne kadar yapılan hataları ortadan kaldıracak profiller ve birtakım sağlam ve değişime uygun bir yapı tesis edilebilirse… CHP İzmir noktasında az ya da çok bir kayıpta. Bu belirsizlik hayra alamet değil” şeklinde konuştu.
NİHAT ZEYBEKCİ’Yİ KENDİ İL BAŞKANI BİLE İÇİNE SİNDİREMEMİŞTİ
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’nın Hamza Dağ lehineyaptığı açıklamalara dikkat çeken Ümit Yaldız, “Nihat Zeybekci’yi kendi il başkanı bile içine sindirememişti. Şimdi il başkanı kırmızı halılarla kapılarda karşılıyor, bağrına basıyor, destek açıklamaları yapıyor. O gün ile bugün arasında birçok sorun var. Vatandaşın mutluluk kat sayısı düşük. Bu iktidarın aleyhinedir. Cumhur İttifakı’nın handikapı CHP adayları değil bu kez. En büyük handikapı, ekonomik iklimde yaşananlar, 10 bin TL’ye geçinmek zorunda olan 10 milyon insan var. Cumhur İttifakı’nın rakibi bu insanlar. Bu işi çözerlerse karşı taraftaki kaosun etkisiyle çok yol alırlar. Tarihi bir oy ve sonuçla karşı karşıya kalırlar” değerlendirmesdini yaptı.
CUMHUR İTTİFAKI TEK VÜCUT
Yaldız şunları söyledi:
“Cumhur İttifakı’nda her şey güllük gülistanlık. Herkes tek vücut. MHP il başkanı bağrına basıyor, diğer milletvekilleri omzunda taşıyor, teşkilat mensupları sevinçli. Bizim bağrımızdan bir aday çıktı diyorlar. Gençlik kollarından itibaren İzmir’i tanıyan sokaklarını bilen, sorunlarına vakıf… Adı geçen CHP’li adaylardan biri için söyledik. İzmir ilçeleriyle ilgili haritayı çıkarın 30 tanesini yazamaz, Hamza Dağ belki köylerine kadar yazar. Niye yazar? Çünkü oralara gitti. 2008’de il gençlik kolları başkanıydı. 2011 genel seçimlerinde milletvekili adayı olarak gitti, 2014’te belediye başkanlarını desteklemek için gitti. Referandumları var… Hamza Dağ aralıksız 15-16 senedir İzmir’de siyaset yapıyor ve bu bir avantaj. İzmir’in siyasi eğilimine bence kimse çok fazla güvenmesin.
DAĞ, BELLİ BÖLGELERDE OY ÜSTÜNE OY KOYABİLİR
Birtakım kokular alıyorum Başak Demirtaş’ın İstanbul adaylığı gibi mesela… Bu adaylık Erdoğan’la Dem’in anlaştığı anlamına gelir. İzmir adayı da çıkarırlarsa İYİ Parti, Dem… Farazi konuşuyorum. Olursa Hamza Dağ, partisinin ve ittifakının oyunun üzerine oy koyabilecek potansiyele sahip. Bunu Alsancak sokakları için söylemiyorum. Bostanlı sahili, Güzelyalı için söylemiyorum. Kınık, Menemen, Bergama, Aliağa, Torbalı, Kemalpaşa, Selçuk, Seferihisar, Ödemiş için söylerim, Kiraz, Bayındır için söylerim. Bu kentin Gümüşpala’sında, Gültepe’sinde, varoşunda, çeperinde oyun üstüne oy koyabilir. Parti, teşkilat arkasında durursa tabii, kimse tek başına süpermen değil.