İYİ Parti Sözcüsü ve Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, Habertürk'te Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtladı.
Zorlu'nun gündeme ilişkin olarak açıklamalarından öne çıkan başlık şöyle:
CHP'nin kendi iç meselesi. Süreçlerini işletiyorlar. Kendi içlerinde bir iç muhasebe yapıyorlar. Biz de bu konuda kurullarımızı toplamaya başladık. Genel başkanımız teşkilat mensuplarımız hem de Türk siyasetine yön veren partimiz içerisinde bulunan kanaat önlerini dinliyor. Milletvekillerimiz hem seçim bölgelerimize gidiyoruz. Yaklaşan yerel seçimlerine yönelik nasıl bir yol haritasını belirleyeceğimizi değerlendiriyoruz. Bir parti içi durumu değerlendirmemiz doğru olmaz. O partinin tabanına haksızlık olur. Biz geçen 354 araştırma önermesi vermişiz tümü reddedilmiş. 44 milletvekili 6 bin 345 soru önergesi vermişiz. Biz parti olarak genel görüşme çağrısına olumlu yaklaştık. Meclis'in çalışmasına olumlu oy verdik. Bizim milletvekillerimiz içerisinde sağlık raporu olan arkadaşlarımız vardı. Bazı milletvekillerimiz yurt dışındaydı. Sayın genel başkanımızın net bir çağrısı oldu. Kendi adımıza İYİ Parti olarak çok daha dikkatli ve özenli olacağız. Bu eleştirinin farkındayız. Bunu aldık, kabul ettik. İnanın sayımız o kadar fazla olmasa da biz İYİ Parti Grubu olarak hem önceki dönemde hem de şimdi gerçekten büyük performans gösteriyoruz. En fazla oransal olarak iktidarı denetleme noktasında teklifler vermişiz.
"UZATMAYA GEREK YOK ELBETTE SEÇİMİ KAYBETTİK"
Seçimi elbette kaybettik. Bunu çok fazla uzatmaya gerek yok. Burada esas olan milletimizin mesajını nasıl alacağız. Yol haritamızı nasıl çizeceğiz. Milletimiz İYİ Parti'ye gözünü hafif kıstı ama bizi gözardı etmedi. Daha çok çalışmamız, politikalarımızı, aydınlık Türkiye hedefini daha iyi anlatabilmemiz için bize bir fırsat sundu. Her şeyi konuşuyoruz biz. Sayın genel başkanımızın konuşması çok açıktı. Kurultaylar bir iç muhasebedir. Bizim 24 Haziran kurultayımız Türkiye'de son dönemin en özgün kurultayı oldu. O kadar açık yüreklilikle çok ciddi bir yüzleşme sağladı genel başkanımız. Pekçok ilçe, il başkanımızla sohbet ettiğinde buna ihtiyaç olduğunu, gerçekten kadrolarımızın yeni bir uyanışla ilerlemek noktasında işaret fişeğiydi o. Sayın genel başkanımızın Millet İttifakı'nın kendine gelmesi için uyarıcı ifadeleri vardı. Dolayısıyla İYİ Parti samimiyet, açık yüreklilik, milletle yüzleşme, her şeyi şeffaf getirmesi bizim özgünlüğümüz.
"KÜLTÜR EROZYONUNA BİZ İLAÇ OLACAĞIZ"
Gerçekten bu tür fırsatları kolay bulamıyoruz. Bizim için esas olan İYİ Partimizin seçim öncesinde yaptığı, yapmadığı şeylerin milletimizdeki algısı. Bundan sonra ne yapacağımızın iyi irdelenmesi noktası. Plan Bütçe Komisyonu'nda bizim milletvekilimiz sayın Özlale, çıkışlarımızı, çekincelerimizi ortaya koyarken iktidar sözcüsü dedi ki, 'Bunu yapmaya hakkımız var, millet bize oy verdi'. Sayın genel başkanımız sayın Erdoğan'ı tebrik etti. Şunu unutmayalım, İYİ Parti olduğu sürece bu kavga kültürüne, sistem ve kültür erozyonuna biz ilaç olacağız. Türkiye'nin merkez siyasetini yeniden şekillendirip, değer yargılarıyla örtüştüreceğiz. Seçim işbirliğimiz bitti. Önümüzde yeni dönem var. Onu nasıl şekillendireceğimizi değerlendiriyoruz. İYİ Parti'nin ana amacı yerel seçimlerde 81 ilde adaylarımızla kenetlenerek girmeyi başarmaktır. Bu işbirliği ittifak konusu gündeme geldiğinde bütün medya sadece İYİ Parti'nin ne yapacağını merak ediyor? Cumhur İttifakı'nda HÜDAPAR vardı, yine mahalli idarelerde birlikte olacaklar mı diye sormuyor.
"ASİMETRİK BİR DAYATMAYA KABULÜMÜZ YOKTUR
"Milletimizin bize verdiği mesajın farkındayız. O tarih geldiğinde başka ittifakların nasıl şekillenmekte olduğunu görürüz. Rakibimize göre konum alacağız tabii. Esas olarak kendi ayaklarımızın üstünde milletimizden yetki alma konusunda kararlılığımız var. İYİ Parti adaylarının hazırlığında. Yerelden merkeze şekillenen hem teşkilat değerlendirilmesi. Nerede kimleri aday göstereceğimize yönelik olarak değerlendirmemizi yapıyoruz.Medya yapıcıları, bazı kanaat önderleri 'İYİ Parti şunu yapmalı' diye bir fotoğrafı sunmak istediler. Sayın genel başkanımız büyük bir sağduyuyla, soğukkanlılıkla, milletimizin çıkarına çok ciddi süreç yönetimi gerçekleştirdi. İYİ Parti olarak asla asimetrik bir dayatmaya kabulümüz yoktur.Sayın Kılıçdaroğlu 'bu protokol iki kişinin namusuna emanet edildi' dedi ya. Biz en başından beri bu hassasiyetlerle hareket ettik. İYİ Parti kadrolarının ayırt edici tarafı bu.
"BU İFADENİN MUHATABI SAYIN KILIÇDAROĞLU'DUR"
Seçim bitti. O dönemin koşullarında farklı gelişmeler yaşandı. Bunların bir kısmı elbette genel başkanlar düzeyinde konuşulup, irdelenmesi gerekir. Bizi oradaki hassasiyetimiz gerçekten istişare, uzlaşma ve halkın iradesi diye üç kavramı İYİ Parti eklemiştir o metinlere. Biz millet için siyaset ve işbirliği yapıyorsak, bu işbirliğinin milletin isteği ve arzusuyla olmasının çabasında olduk. Biz bu tartışmaların devamından hoşnut değiliz. O kadar ağır sorunlar var ki. Bu süreç devam ederken, 14 Mayıs'tan sonra tabii ki adayımız Kılıçdaroğlu'ydu. Emin olun, bunun arkasında durduk, çalıştık. Sayın genel başkanımız 44 yerde miting yaptı. Partimizin durduğu yer adına yetki verdiğini ifade etti. O süreçte Zafer Partisi ile görüşme oldu. 7 madde kamuoyuna yansıdı. Bu 7 maddenin hiçbirisi gözardı edemeyeceğimiz maddeler. Biz 'bu mutabakat metni olumludur' dedik. Geçtiğimiz günlerde 2'li protokol, bakanlık ve kamu kuruluşu MİT verileceği yönünde bilgi yansıdı. Sonra bu tartışma derinleştirildi. Bizim bunun bilgisine sahip olduğumuz iddiası ortaya atıldı. 7 maddelik programda hiçbir problem yok. İki kişinin namusuna emanet eden bir şeyden bahsediyoruz. Nasıl üçüncü kişi bilebilir? Aslında sayın Kılıçdaroğlu'nun bu ifadenin muhatabı biz değiliz.
"BİZİM GİZLİ PROTOKOLDEN HABERİMİZ YOK"
Bizim muhatabımız sayın Kılıçdaroğlu'dur. Onun bir beyanı olmadan bu tür açıklamaları nasıl kabul edebiliriz? Biz en baştan bu yana bir ilke üzerinde gittik. 2 Mart'taki liderler toplantısında şu diyaloğu geçtiğimiz günlerde ortaya koydum. Orada bir parti başkanı 'geçiş süreci yol haritasını konuşalım' dediği vakit genel başkanımız 'hayır önce Cumhurbaşkanı adayını belirleyelim' demiştir. Biz millet kime ne kadar oy verecek, oy oranlarımıza göre hükümette bu orana uygun dağılımın yapılması gerektiğini iddia ettik. Dolayısıyla o protokolden haberimiz yok. Bizim dışımızda tartışma. Biz o gizli protokolden, iki kişinin namusuna emanet edilen protokolden haberimiz yoktur diyerek konuyu noktalayalım. Pek muhtemel ki sayın Özdağ bunu ortaya atmamış olsaydı haberimiz olmayacaktı. Burada çok net durum var. Bir partiyi temsil ediyorum, sayın genel başkanımızın ortaya koyduğu iradeyi milletimizle paylaşıyorum. Gizli protokolden haberimiz yok. Şahsi kanaatim doğru olmamıştır, onu söyleyebilirim. Millet ittifakımızın paydaşları seçim sonucuna ulaştığımızda bunları değerlendirecekti. Bunların hepsi geride kaldı, çünkü seçimi kaybettik. Bu tartışmayı sürdürmek istemiyoruz.