GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
24 Haziran 2019 Pazartesi

Vicdan

Türkiye’nin bugünkü fotoğrafını…

Tek kelime özetliyor:

“Vicdan…”

Pek dikkat etmemiş olabilirsiniz ama…

Her gün, en az birkaç kez “vicdan” kelimesini kullanıyoruz…

Neden?

Çünkü…

“Vicdan’a sarılmaya ihtiyaç duyuyoruz…”

Sokak kapınızın önündeki kediciği beslemek…

Zorla yapılacak bi’şi değil…

Siz, biz, hepimiz “vicdanımızın sesini” dinleyerek…

Hayatın “dikenli yolları”nda yürümeye çalışıyoruz…

“Vicdan”

Haklı tarafı tutma ve…

Haksızlığı karşı çıkma hissidir!

“Vicdan”

Allah’ın “hayır” ve “şer’i” ayırabilmeleri için…

Kullarının kalbine koyduğu nur’dur!

***

YSK’nın…

“31 Mart İstanbul Seçimleri’nin bi’parçasını iptal ettim” kararı…

Vicdanları paramparça etti…

Sünnet düğünlerindeki gibi…

“Oldu da bitti, maşallah”a getirildi olay…

10 milyon İstanbullu seçmenin iradesi…

Nasıl olduysa…

“Öptüm seni, ha’di bana eyvallah” oluverdi…

Vicdanlar kanamaya başladı…

Seçmen haklı olarak sordu:

“Nasıl olur da, benim aynı zarfa koyduğum dört oyun üçü temiz, biri kaka kabul ediliyor?” diye adeta kendini yırttı…

“Bana mısın?” demedi YSK…

Vicdanları kanatmaya devam etti…

Hiç birisinin aklına gelmedi Hz. Ömer’in şu sözü:

“Kötü bir işin en gizli şahidi vicdanımızdır!”

***

Oysa…

Bi’kulak verselerdi…

“En mükemmel adalet vicdandır!” diyen…

Victor Hugo’nun sözüne…

Yapamadılar!

Hem de…

“Kapanmayan tek yaranın vicdan yarası olduğunu” bile bile…

Dahası…

Vicdan yarasının üstüne tuz bastılar…

31 Mart gecesini hatırlayın…

Binali Bey, “3.500 oyla kazandım” demişti…

Bi’baktılar, aradaki fark 20 bin…

Bu kez Cumhurbaşkanı girdi devreye:

“13-14 bin oyla seçim kazanılmaz…”

Vicdanlar köpürdü!

TV’deki meşhur canlı yayın için…

Sunucunun otel görüntülerini ortaya saçtılar…

Vicdanlar yine köpürdü…

“Ordu Valisi’ne hakaret etti, bunun hesabı seçimden sonra verilecek!” dediler…

Vicdanlar bi’daha karardı!

“Bebek katilinin mektubu var” deyip…

Kürt seçmene mesaj vermeye kalktılar…

Artık vicdanların sesini bastırmak imkansız hale gelmişti…

Taaa ki…

Yedi Tepeli Kent’in sakinleri…

Dün sabah…

“Yetti gari…” deyip, sandığa koşmaya başlayıncaya kadar…

***

İstanbul…

Çağlayan oldu sandıklara aktı…

“13 bin oyla seçim mi kazanılırmış?” diyen zihniyet…

800 binden fazla fark yedi!

Dünya metropolü İstanbul’un 10 milyon seçmeni…

Tarihi bir “sandık dersi”ne imza atarken…

Aynı zamanda…

Kanayan vicdanlara…

Geçici “pansuman” yaptı…

Vicdan’ın partisi olmadığını kanıtladı…

Rakamlara dikkatle bakın, göreceksiniz…

Hilafsız biçimde…

31 Mart’ta Binali Bey’e oy veren…

AK Parti ve MHP’liler de…

Vicdanlarının sesini dinleyip…

Dün…

Biricik oylarını İmamoğlu’na “helal” ettiler…

***

Bence…

Tarih, 23 Haziran’ı şöyle yazacak:

“Millet iradesine yapılan müdahale hazmedilmedi!”

Ve büyük olasılıkla…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihe geçen şu sözü çok tartışılacak:

“İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder!”

O zaman…

İnsan ister istemez merak ediyor:

Sayın Cumhurbaşkanı…

23 Haziran’ın hesabını kimden soracak?

***

Bitiriyoruz…

Ekrem İmamoğlu, 31 Mart’a göre oylarını…

“57 kat” arttırdı…

Kendi ifadesi ile…

“Türkiye Cumhuriyeti’nin bir projesi olduğunu”

Dünyaya duyurdu…

Demek ki…

Türkiye’nin “yeni bir hikaye” yazmasının…

Zamanı gelmiş…

Nokta…

Sonsöz: “Hayatta daima gerçekleri savun! Takdir eden olmasa bile, vicdanına hesap vermekten kurtulursun… / Che Guevara…”