GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
21 Haziran 2019 Cuma

İçinden başkan çıkan başkan!

Kökleri “Pomak”

Yani…

Bulgaristan’ın, İslav kökenli Müslüman ahalisi…

Taaa, 1800’lü yılların sonları…

Osmanlı hakim, o sırada oralara…

Smolyan ise güzelliğiyle ünlü bir Balkan kenti…

O tarihlerde…

Edirne’ye bağlı Gümülcüne Sancağı’nın bir kazası…

Şahane köyleri var…

Onlardan biri de Mogilitza

Hikayemizin kahramanı Abdullah da…

O köyün en yakışıklı, en sevilen delikanlısı…

Babası O’nu…

200 kilometre uzaktaki…

Komşu Yunanistan’ın Kavala kentine gönderiyor…

Okusun, tahsilli bir adam olsun diye…

O cin gibi delikanlı Abdullah

Birkaç yıl sonra…

Azimli bir “muallim”, değerli “din hocası” oluyor…

Kavala’nın Korucu Köyü’ne tayini çıkıyor…

Abdullah Hoca, kendini o kadar çok sevdiriyor ki…

Evleniyor, temelli “hanım köylü” oluyor…

Bir de aslan gibi oğlu oluyor…

Adını “Hilmi” koyuyorlar…

Kurtuluş Savaşı sona eriyor; Türkiye Cumhuriyeti kuruluyor…

İki yıl sonra da…

1925’te “Lozan Mübadelesi” ile Türkiye yolculuğu başlıyor…

Ama ilginçtir; öncesi var…

Evvela, Seydiköy’den Rum Aile geliyor…

Bizim genç Hoca’nın Kavala’daki mütevazı evine…

İki aile “şeker şeker” sekiz ay birlikte aynı evi paylaşıyorlar…

Kum saati doluyor ve…

Rıhtım’da kalanlar gözyaşlarıyla mendil sallıyor…

Abdullah Hoca ve ailesi…

“Gülcemal Vapuru” ile ver elini İzmir diyor…

Yerleşecekleri yer neresi?

Seydiköy…

Yani bugünkü adıyla…

Mübadele ile Rumlar’ın terk ettiği…

Gaziemir…

Seydiköy, köy irisi ufacık bir yer…

Aradan bir yıl geçiyor…

Ankara’nın genç hükümeti…

Seydiköy’ü belediye yapıyor…

Eeee, belediye başkan kim oluyor?

Tabii ki, Abdullah Hoca

Yani…

Abdullah Arda…

***

Abdullah Hoca’nın oğlu Hilmi Arda

O tarihlerde 6-7 yaşında…

Babası belediye başkanı ya…

Bi’hava; bi’hava sormayın gitsin…

O da Seydiköy’ün sevilen bir siması oluyor…

TCDD’de bileği bükülmez bobinaj ustası…

Bi’de tütün tarlaları var; orada çalışmak daha zor…

Seydiköy’ün güleç yüzlü Hilmi Ustası

Babasından devraldığı gururu evlatlarına taşıyor…

Bugün, (Allah nazardan saklasın) 99 yaşında…

Ama öyle bir “özellik” taşıyor ki üstünde…

Büyük olasılıkla Türkiye’de örneği yok…

Çünkü…

Hilmi Arda Bey…

Ne ilginçtir ki…

Hem babasının (Kavalalı Abdullah Hoca)…

Hem de oğlu Halil Arda’nın (Bugünün Gaziemir Belediye Başkanı)…

Belediye başkanlıklarını gördü…

Şimdi sevinç gözyaşları döküyor; Allah’a şükrediyor…

***

Gelelim…

Dedesinin kurucu belediye başkanı olduğu…

Gaziemir’in çiçeği burnunda CHP’li Reisi Halil Arda’ya…

Diyor ki…

“Tütün tarlasından 150 bin nüfuslu kente uzanan süreci bire bir yaşadım… Bu nedenle daha önce denenmemiş sosyal projeleri hayata geçireceğim… Yüzümüz Avrupa’ya dönük olacak…”

Neden böyle diyor?

Çünkü…

Dedesi’nin “başkanlık genlerini” taşıyor…

Zaten dedesinin siyah-beyaz başkanlık fotoğrafı…

Şimdi makamın en göz alıcı köşesinde torununu süzüyor!

Henüz 58 yaşında…

Başka bir deyişle başkanlığın kıvamında…

Doğma büyüme Gaziemirli…

Tipik “Boğa Burcu” erkeği…

Ciddi, sakin ve iyi bir aile reisi…

Çok sabırlı ve pratik çözümler üretiyor…

Köklerine acayip bağlı…

Asıl mesleği mali müşavirlik ama…

Aynı zamanda bir sürücü kursunun sahibi…

Gençlik kollarından beri CHP’li…

Altıok’ta üstlenmediği görev yok, desem inanır mısınız?

Kapanan İzmir İl Genel Meclisi üyeliği ise onur madalyası…

***

Rahmetli dedesinin genleri kıpırdadığında…

2009 seçimlerinde gönlünden geçiriyor başkanlığı…

Aday adayı oluyor ama…

Bi’basamak yukarısı gerçekleşemiyor…

Kısmet işte…

10 yıl Halil İbrahim Şenol Başkan’a destek veriyor…

31 Mart için niyetleniyor…

Belki, “Şeytan’ın ayağını kırarım” diye…

CHP’de adaylık başvurusunun son gününe kadar bekliyor…

O günün akşamı vazgeçiyor!

Muazzam bir baskı görüyor Gaziemirli seçmenden…

Amanın o da ne?

CHP başvuru süresini uzatıyor bir hafta…

Yine bekliyor “son güne” kadar…

Bu sefer kesin kararını veriyor; “Ben de varım” diyor…

MYK ve Parti Meclisi’nden adı “bir dakika”da geçiyor…

Ve resmen CHP’nin adayı oluyor…

Çok çalışıyor seçim sürecinde…

Ama…

Yanında bi’de “kanatsız melek” var…

Hayat arkadaşı, çocuklarının annesi…

Deniz Arda…

Deniz Hanım, aynı zamanda bir Hollanda vatandaşı…

Alman Dili ve Edebiyatı’nda…

Sular, seller gibi bir akademisyen…

Dört yabancı dil biliyor…

Başkan Halil Arda’nın hem hayat hem akıl yoldaşı…

Bugünlerde dilinden düşmeyen bir gönül sözü var Deniz Hanım’ın…

Diyor ki:

“Ben Gaziemir’in First Lady’si değil, First Yengesi’yim…”

Nitekim…

Kader ağlarını örüyor ve…

Halil Arda…

Rekor oyla (%57’den fazla) Gaziemir’in Reisi oluyor 31 Mart gecesi…

Şimdi…

Gaziemir’in kurucu belediye başkanı…

Dedesi Abdullah Hoca’nın izini sürüyor…

Ne yapıyor?

Her Gaziemirli ile kucaklaşıyor…

Çünkü…

Oy versin, vermesin hepsi hemşehrisi…

Belediye’nin parasını disiplin altına almış bile…

Elindeki adalet terazisinin…

Şaşmamasına çok dikkat ediyor…

Çok çalışıyor ve…

Gururla diyor ki:

“İnsanlar bizim gibi siyasetçilere hasret kaldı…”

Ama ben…

En çok eşi Deniz Hanım’ın…

O’nun bu yoğun çalışma temposuna bakıp bakıp…

Kocası için yaptığı şu benzetmeye bayıldım:

“Meğer senin içinde bir başkan varmış; ortaya şimdi çıktı…”

Eh, doğru söze ne denir?

Nokta!

Sonsöz: “Bırakacağın eli hiç tutma, tutacağın eli ise hiç bırakma… Sahte sevgililere gül olmaktansa, gerçek sevgililere diken ol! / Hz. Mevlana…”