GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
29 Ağustos 2019 Perşembe

Varım ve yaparım!

O’nu Seferihisar Sığacık’taki yazlığında…

Plajdan dönmüş, salça yaparken yakaladım…

Eh, ne de olsa…

Şimdi hanımefendilerin cam gibi domatesleri bulunca…

Salça yapma zamanı…

***

Konak Belediye Başkanlığı koltuğunu…

Mevkidaşı Abdül Batur’a bıraktığı günden beri…

Siyaset’ten hiç kopmadı…

Neden?

Çünkü, hamurunda siyaset var!

***

Haziran ayından beri CHP İzmir çatısı altında…

Adı hep gündemde…

Altıok’lu partide kongre süreci yaklaşırken…

O isim…

Çok daha fazla telaffuz edilmeye başlandı…

Siyaset kazanının altına odun atıldıkça…

“İzmir’e kadın il başkanı çok yakışır!” söylemleri…

Manşet olmaya başladı…

Neden?

Cevabı hazır…

Delegenin önünde bir “Canan Kaftancıoğlu” efsanesi var…

Ne yapmıştı ki, Kaftancıoğlu?

Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’u almasında…

Baş “aktrist” olmuştu…

Hep o işaret ediliyor, o örnek gösteriliyor…

“İzmir CHP’nin patronu neden bir Amazon olmasın?”

Yakıştırmaları havada uçuyor…

***

Konak’ın Reis Hanım koltuğunu bıraktığı günden beri…

Hiç eve kapanmadı…

Her şeyden önce…

Esaslı bir “siyasi figür” olduğunu hiç unutturmadı…

Çağrılan her davete gitmeye özen gösterdi…

İzmir’in ilçelerinde…

Çoğumuzun haberi olmasa da…

Demokrasi ve laiklik konuşmaları yaptı, alkışlandı…

Partisinin hiçbir etkinliğini kaçırmamaya özen gösterdi…

Siyaset’e devam etti / ediyor…

***

Avukat olarak adını duyurdu…

İzmir Barosu’nun “ilk kadın başkanı” olma onurunu taşıdı…

CHP’de Balçova Belediye Meclis üyeliği yaptı…

Konak Belediyesi’nin…

35 yıllık tarihindeki “ilk kadın belediye başkanı” seçildi…

Arı gibi çalıştı…

Yapabildiği kadar, İzmir’in kalbine demir attı…

İkinci dönem için partisinin çatısından vize alamadı…

Kırılmadı ama kasayı da dolu bıraktı…

***

CHP İzmir İl Başkanlığı konusu açılınca…

“Zamanlama manidar” dedi; arkasını şöyle getirdi:

“Siyaset’i hiçbir zaman bir mevki için yapmadım… Asıl olan kimliktir… Üstelik, bir kürsüye ve bir makama hiç ihtiyacım yok… Olsa da olur, olmasa da… Ben, daime partimin başarısı için çalıştım; öyle yapmaya da devam ediyorum…”

Peki…

Neden O’nun CHP İl Başkanı olmasını istiyorlar?

Kendi ifadesi ile…

“Çalışkan ve dik durmayı bildiğim için…”

Peki…

CHP İl Başkanı olmasını neden karşı çıkıyor bazıları?

Yine kendi ifadesi ile…

“Kimseye eyvallah etmem de ondan…”

***

Ancaaak…

Bi’arzusu var:

“Delege bi’ortak paydada buluşmalı…”

Yani…

Kanaat önderleri, sivil toplum liderleri, CHP’ye gönül verenler…

O’nun adı üstünde gönülden mutabakata varmalı…

O’na göre…

“Sadece (Varım) demek yeterli değil… İstenmek önemli…”

Bunlar da oluşursa…

Geriye…

“Yaparım…” demesi kalıyor…

Ve…

Dün ilk kez telefonda “o kelimeyi” kullandı…

“Yaparım…” dedi…

***

O’nun dört aydır sergilediği duruşa…

“Nabız yokluyor” diyenler çıktı…

Hatta…

“CHP tarihinde İzmir’den kadın başkan çıkarmadı” diye…

Dudak bükenler de oldu…

Ancak, O…

Bunların hiç birine kulak asmıyor…

Düz bir CHP üyesi olarak bile…

Sorumluluklarını biliyor…

Değerlendirmeler yapıyor, paylaşıyor ama…

Fırsat bulunca…

Salça yapmayı da ihmal etmiyor…

***

Size beş yıl İzmir’in kalbi Konak’ı yöneten…

Avukat Sema Pekdaş’ın

CHP İzmir İl Başkanlığı koltuğu için…

Kalbinden geçenleri anlatmaya çalıştım…

Gerisi…

CHP’nin İzmir delegelerine kalmış…

Nokta…

Sonsöz: “Her birimiz tek kanatlı melekleriz ve bizler ancak birbirimizi kucaklayarak uçabiliriz… / Hz. Mevlana…”