Sadece İzmir’e değil, Türkiye’ye sormak gerek…
“Çeşme’yi, Çeşme yapan nedir?”
Nasıl son 40 yıldır “tatilin başkenti” haline gelmiş?
Sadece altın kumlu plajlarında denizin tadını çıkarmak…
Alaçatı’da sörf yapmak…
Tadına doyulmaz “Çeşme Kumrusu”nu mideye indirmek…
Dalyan’da gün batımının keyfini çıkarmak…
Beach Club’lardaki partilerde coşmak…
Taş evlerlerle dolu sokaklarda tur atmak…
Halis muhlis “Ege Mutfağı”nın içine gömülmek…
Sakızlı kurabiye ile muhallebiyi tatmak…
Yeter mi?
Yıldızların yorgan olduğu geceleri hangi cebimizde saklayalım?
Çeşme…
An itibarıyla budur…
Ege kıyılarının “efsane” ilçesidir…
***
Aslında…
Çeşme’nin gurur veren bir özelliği daha var…
595 yıl önce…
Aydın vilayetinin İzmir Sancağı’na bağlı bir kasabasıydı…
Tam Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu yılda…
Yani, “138 yıl önce” ilçe oldu…
Belediye unvanına kavuştu…
Büyüdü, gelişti, irileşti…
Hep…
Mutlu, güler yüzlü insanların memleketi olarak anıldı…
Turizmi keşfetmesi 40 yıl öncesine dayanıyor…
Şimdi…
Çeşme’ye özel bir “efsane”nin yeniden doğuşuna…
Tanık olacağız…
Nasıl olacak bu?
Şöyle olacak…
***
Taaa, 37 yıl öncesine dönelim…
Çeşme’nin turizmde “bakir” dönemleri…
Alaçatı bile tam anlamıyla keşfedilmemiş…
Türkiye, 1980 Askeri Darbesi’ni yaşar…
Emekli Tuğgeneral Abidin Atagündüz…
Belediye Başkanı olarak atanır…
İlk talimatı, “Çeşme’nin adını Türkiye’ye tanıtalım” olur…
1982 Haziranı’nın ilk günlerinde…
Çeşme’nin “festival macerası” başlar…
Değirmen Disko, eğlencenin başkentidir…
***
“Çeşme Festivali”nin adını…
1984’te ANAP’tan belediye başkanı seçilen Nuri Ertan koyar…
Türkiye, Çeşme’yi o yıllarda “keşfeder”…
Geceler, gündüze…
Gündüzler geceye karışır…
Ahmet San, Çeşme’ye demir atar…
Ne denli başarılı bir “organizasayon sihirbazı” olduğunu kanıtlar…
1986 yazı…
“1’inci Uluslararası Çeşme Müzik Festivali” yola çıkar…
Yabancı ülkeler “Çeşme Festivali”ne büyük ilgi gösterir…
İlk yarışmaya…
Türkiye adına yorumcu Neco katılır; birinci olur…
O tarihten sonra…
90’lı yılların ortasına kadar…
Dünya starlarından kimleri ağırlamaz ki, Çeşme?
Kylie Minogue…
Patricia Kaas…
Duran Duran…
Vanilla Ice…
Samantha Fox…
Bonnie Tyler…
Al Bano ve Romina Power…
Canlı canlı karşımızdaydı…
Belki inanmayacaksınız ama…
Çeşmeliler Al Bano ve Romina Power ikilisini o kadar çok sevmişlerdi ki…
Onları…
“Selahattin ve Rukiye İkilisi” diyerek bağrına basmıştı…
1994 yazı ile birlikte…
Çeşme Festivali’nin kapısına kilit vuruldu…
***
Peki…
O sırada Ahmet San’ın…
Gencecik festival yardımcısı kimdi dersiniz?
Sanatçılarının gönüllü Fransızca rehberi…
14 yaşındaki “Bizim Eko”…
İşte; o “Bizim Eko”…
Yedi yıl sonra Çeşme Festivali’nin Genel Koordinatörü oluyor…
Ardından işadamı, gazeteci ve siyasetçi…
Ve bugün de…
Çeşme’nin CHP’li Belediye Başkanı Ekrem Oran…
Peki…
Çeyrek asır aradan sonra…
“Çeşme Festivali”ni yeniden başlatmak…
Başkan Oran’ın aklına nasıl geldi?
***
Aslında…
Yine, yeni, yeniden kolların sıvandığı şu günlerde…
Bu işin adına…
Bizim memlekette “Ölüyü diriltmek” denir…
Kalpten anlatıyor Çeşme’nin Reisi Ekrem Oran:
“Daha adaylık sürecinde söz verdim, Çeşme Festivali’ni küllerinden yeniden yaratmak için… En büyük hayalim ve ekmeğini yediğim ilk işti Çeşme Festivali… Sessiz sedasız hazırlıklarımı bitirdim… Beklenti büyüktü… Çeşmeliler festivallerini çok özlemişti… Yavaş yavaş eski tadına ulaşacak… İlk kez, Ege teması ile başlıyoruz… Ege’nin müziği, yemekleri, kültürü, insanı, dansı, belki de ilk kez bu festival ile bir arada canlanacak…”
***
“Çeşme Festivali / 2019”…
“Müzik ve Kültür Durakları” ile yeniden hayata geçiyor…
18 Eylül’de başlayacak, 22 Eylül’de sona erecek…
Yunan folk şarkıcısı Eleftheria Arvanitaki ve…
Oyuncu Solon Lekkas…
Uluslararası üne sahip restoran sahibi, aşçı Maria Ekmekçioğlu ve…
Yemek yazarı Georgia Kofinas…
Ünlü şeflerin yemek atölyeleri Çeşme’ye gelecekleri bekliyor…
Sunay Akın ile Ege öyküleri…
Hüsnü Şenlendirici’nin sihirli klarneti…
Halk dansları gösterileri…
Ankara Devlet Opera ve Balesi’nden “Zorba” gösterisi…
Yeni Türkü konseri…
Tamamı ücretsiz etkinliklerin sadece bir kaçı…
***
Bitiriyoruz…
Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran…
Gencecik yaşta içinde harman olduğu bir festivali…
Yeniden başlatmak için 25 yıl bekledi…
Merhum Kayahan’ın şarkısındaki gibi…
“Bir yemin ettim ki, dönemem…” dedi ve…
Gelecek ay…
Çeşme’nin en güzel sezonunda…
“Yelkenler fora…” diyor…
Dudaklarında…
Mumammer Ketencioğlu’nun meşhur ettiği…
Bir Çeşme türküsü ile:
“Kim ola bu güzel kız giriverdi oyuna…
Güneş de gülümsedi işveli endamına…”
O güzel kız…
Dünyanın iç geçirdiği Çeşme’dir…
Nokta…
Sonsöz: “Çalınan her kapı hemen açılsaydı, ümidin, sabrın ve isteğin derecesi anlaşılmazdı… / Hz. Mevlana…”