GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
6 Temmuz 2018 Cuma

Kime kulak vermeli?

Seçim üzerine değerlendirmelerin ardı arkası kesilmek bilmiyor. Ben de bugün - seçim üzerine son kez- değerlendirme yapmak istiyorum. Baştan söyleyeyim son seçimde “hırsızlık iddiaları üzerine” Muharrem İnce gibi düşünüyorum. Asla seçim sonucunu etkileyecek bir şey olduğuna inanmıyorum.  Ama bugün Soner Yalçın’ın köşesinde yazdığı gibi Seçim kampanyasını salt “oy hırsızlığına” -”oy saymaya” indirgeyenlerin seçimden sonra bu konuda tek çalışma yapmamasının nedeni; beceriksizliklerinin ortaya çıkmasını engellemek!

Çapsız CHP yöneticilerine (Bülent Tezcan, Seyit Torun vb.) halkımızın o gece inanmamasını da ne kadar sevindiğimi anlatamam. İyi ki Muharrem İnce ortaya çıkmadı diyorum ayrıca… Bazı ütopik gazetecilerin dolduruşuyla umuda kapılan, İzmir’de gerçekten 2 milyon, İstanbul’da 5 milyon kişi toplandığını sanan insanlar o gece sokağa çıksaydı ne olurdu bilemiyorum. (İzmir’de gerçek rakam 400 bin, İstanbul’da 600 bin kişi vardı) İyi ki CHP tabanı Tezcan’dan, Özkan’dan daha akıllı…

***

Seçim sonuçlarını il il analiz etmeye çalışıyorum günlerdir. İşimiz iletişim sosyolojisi olduğu için bütün meselem ne olup bittiğini anlamaya çalışmak… Bu yazıyı yazarken İktisatçı Mustafa Sönmez’in tablolarından çıkış alıp çalıştım.

2015 Haziran’ında Adalet ve Kalkınma Partisi parlamentoda çoğunluğu ilk kez kaybetmişti. Aynı yılın Kasım ayında yapılan erken seçimde MHP oylarını alarak çoğunluğu sağlanıştı. Mesele toplumda yüzde 60-70 aralığında her seçimde karşımıza çıkan muhafazakar oylardır. Şu iddia doğrudur, üzerine büyük bir sempozyum yapılması gereken, çok tartışılması gereken bir konudur: Türkiye seçmeni önce muhafazakardır.

Ancak;

2018 seçimleri ise, normal takviminden 16 ay öne çekilerek Cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte yapıldı ama sonuçlar, aslında Adalet ve Kalkınma Partisi’ni yeniden 2015 Haziran oylarına geriletmiştir. Kasım 2015’teki milliyetçi oylar, 2018’de genelde milliyetçi partilere döndü. MHP’nin içinden çıkan bir başka milliyetçi parti İyi Parti ile bu oylar paylaşıldı.

Yeni kurulan İyi Parti, üç partiden de oy alarak toplam oyların yüzde 10’undan fazlasını sağlayan yeni bir “merkez sağ parti” olarak siyasi yelpazede kendisini takdim etse de çekirdeği, milliyetçi oylardır. MHP ise İyi Parti’ye kaptırdığı oylara rağmen, yüzde 11’lik bir oy oranı ile Cumhur İttifakı içinde kilit bir yer edinmiştir.

Türkiye seçmeni sağcıdır. (Nedenlerini tartışmak şart) Son seçimde geniş anlamda seçmenin sağa yönelişi daha da artmıştır. Bu seçimde Muhafazakar oyların gerilemesine karşılık, özellikle son zamanlarda milliyetçi sağ oyların görece artış gösterdiği, CHP’de ifadesini bulan merkez sol oyların ise ilerleme kaydedemediği kesindir.

Kürt siyasetini merkezine alan HDP ise, merkez sol ve sosyalist seçmenden gelen destek oylar sayesinde, yüzde 10 barajı üstünde tutunmayı sağlayarak Meclis’te temsilini sürdürebilecektir.

İzmir’de CHP’nin başarısı yoktur… CHP’nin kalesi olarak bilinen ve milli gelirdeki payı da seçmen payı da yüzde 6 dolayında olan İzmir’de CHP, 2015’te yüzde 45,4’lük oylarını koruyamamış ve 2018’de yüzde 42’ye düşürmüştür. Burada CHP’den 1-2 puan oyun Ankara’daki gibi yüzde 11,3 oy alan İyi Parti’ye gittiği söylenebilir. İyi Parti, MHP’den aldığı oylarla yüzde 11,3’lük oy oranına ulaşmış görünmektedir.

Adalet ve Kalkınma Partisi İzmir’de, 2015 Haziran’ına göre oyunu artırmış olmakla beraber, kasım 2015 oylarının 3 puan gerisine düşmüştür. MHP ise İyi Parti’ye akan oylarından geri kalanlarla ancak yüzde 6 dolayında bir oy alabilmiştir. İzmir’de HDP, CHP’li seçmenin desteğiyle de yüzde 11,3’lük oy oranı ile Türkiye ortalamasını yakalamıştır.  

En büyük 10 ilde CHP oyları hiçbir şekilde yukarı yönlü bir görünüm vermemektedir. HDP’ye destek oylar dikkate alınsa bile, CHP oyları büyük illerde net iniş halindedir.  

***

Bütün bunlardan sonra önerim Muharrem İnce’ye kulak verilmesidir.

CHP'nin 24 Haziran'daki cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, kendisine 'Bekle yerel yönetim seçimlerini, nasıl olsa başarısız olacak bu yönetim, sonra genel başkan olursun' diyenlerin kendisini çok üzdüğünü söylüyor. İnce, “Ben bekleyeyim de… Türkiye bekliyor mu?” diye soruyor

İnce şöyle demiş: Sözcü’ye: “Bana şunu diyenlere çok üzülüyorum: ‘Bekle yerel yönetim seçimlerini, nasıl olsa başarısız olacak bu yönetim. Bekle top ayağına gelsin'. Bunu çok yanlış buluyorum. Ben kendime koltuk aramıyorum ki. Türkiye'ye umut arıyoruz. Ben bekleyeyim de… Türkiye bekliyor mu? CHP bu noktadan silkinebilir. Cumhurbaşkanlığı seçiminin 5 yıl olduğuna inanmıyorum. 5 yıl sürmeyecek. Ben şunu yapacağım, hazırım buna. 4 Mayıs'ta nasıl bir kampanyaya başladıysam, 50 günde bir kampanya yaptıysam, bu kampanyayı hemen başlatması lazım CHP'nin. Hiç beklemeden.”

Daha ne desin…