GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
2 Mayıs 2019 Perşembe

En yeni ‘eski tüfek’

Belediye başkanlarına eskiden “Şehrül Emin” derlerdi…

Neden böyle derlerdi?

Kentin “emin insanı” olduğu için derlerdi…

Kentin O’na “emanet edilmesi”nde sakınca olmadığı için derlerdi…

Kentin, imarından, çöpünden, suyundan ve en önemlisi…

Seçimle geldiği için…

Hemşehrilerinin refah ve mutluluğundan sorumlu olduğu için böyle derlerdi…

Sonra bu unvan…

“Belediye Başkanı” oldu…

Dikkat!

“Şehrül Emin” dediğiniz kişinin siyasi rengi, rozeti filan masal…

Önce…

Herkes için “emin” yani “güvenilir ve inanılır” olması şart…

***

Yine yıllar öncesinden kalma bir unvan vardı…

“Eski Tüfek Solcu” diye…

Böylesi belediye başkanlarını kent omuzlarda taşırdı!

Neden?

Şundan…

Her biri su katılmamış sosyalistti…

O’nlar “sözünü dudaktan gözünü budaktan” esirgemezdi…

Eylemciydiler…

Komitacıydılar…

Örgütçüydüler…

Haksızlığa hiç tahammül edemezlerdi…

O’nların koluna girenler…

Asla yatağa aç girmezdi…

Bölüşme onlar için olmazsa olmazdı…

Yakın geçmiş O’nları unutmadı…

Mesela…

Yalnız Ordu Fatsalılar’ın değil…

70’li yılların Türkiyesi’nin “Terzi Fikri”yi unutması mümkün mü?

Mesela…

Sadece İzmir Gültepe’nin iki nesil öncesi değil…

Türkiye’nin Aydın Erten’i hafızalardan silebilmesi olası mı?

***

Konumuz İzmir ölçeği ile sınırlı olduğu için…

Kestirmeden gidelim…

Bayraklı’nın yeni Belediye Başkanı Serdar Sandal’ı yakından izleyin…

Bu kadim kentin…

Yeni bir “Aydın Erten” ile buluştuğunu göreceksiniz…

Nasıl bu kanıya vardın, derseniz…

Önce Zaman Tüneli’nde geri vitese takıp…

Unutulmaz “Eski Tüfek Başkanları” için sondaj yapalım…

***

Fikri Sönmez, Fatsa’da terzi çırağıydı…

1960’lı yıllarda Türkiye İşçi Partisi’ne girdi…

1979’daki ara seçimde bağımsız belediye başkanı oldu…

İlçeyi 11 bölgeye ayırdı; halk komiteleri oluşturdu…

Halkı belediye yönetimine kattı…

O komitelerde belediye faaliyetlerinin yanı sıra…

İçki, kumar ve kadına şiddet konuları ele alındı…

Tarihe geçen “Çamura Son” kampanyası gerçekleştirildi…

Halk şenlikleri düzenledi…

Fatsa, kısa sürede “Sosyalist Sol”un simgesi oldu…

İktidar kıllandı, 11 Temmuz 1980’da…

İlçeye askeri operasyon düzenlendi…

O gün gözaltına alınan Başkan Terzi Fikri…

1985 Mayıs’ında cezaevinde kalp krizinden hayatını kaybetti…

O’nun yarattığı “Sosyalist Yerel Yönetim” Batı’da araştırma konusu oldu…

***

Tipik “68 Kuşağı”nın efsane ismiydi Aydın Erten

Diyarbakır doğumluydu ama ilk eğitimini İzmir’de almış…

İktisat Fakültesi’ni bitirmişti…

CHP’nin Gençlik Kolları’na üye olduğunda yaşı tutmuyordu…

Süzme devrimciydi…

1973’te Ecevit’li CHP’nin Gültepe Belediye Başkanı oldu…

(O zamanlar Gültepe İzmir’in ilçesiydi, şimdi sadece bir semt…)

Dönemin Başbakanı Demirel…

O günlerde Meclis kürsüsünden…

“Gültepe’yi solcu komünistler ele geçirmiş, kurtarılmış bölge ilan etmişler…” demişti…

Aydın Erten’in başkanlık sürecindeki bir anısı unutulmaz…

Türkiye Elektrik Kurumu…

Kentin göbeğindeki Gültepe’ye elektrik direği dikmeyi istemez…

Aydın Erten, sabaha kadar işçileriyle birlikte çalışıp…

TEK’in yapmadığını yapar, direkleri diker…

Gültepe’de sosyal konut yapılması için halka arsa dağıtır…

Fırın çalıştırır, halka ucuz ekmek yedirir…

Tanzim satış mağazaları açar, halka temiz ve ucuz gıda ulaştırır…

Aklınız durur, maliyetine taksitle kömür dağıtır…

Aliağa’daki işçi eylemlerinde de yer alır…

Halkın sevgilisi olur, 1977’de yeniden seçilir…

O artık İzmir’in “Terzi Fikri”si olmuştur…

Hükümet, Gültepe’ye “Küçük Moskova” demeye başlar…

İller Bankası’ndan gelen payını keserler…

Gültepeliler, belediye yaşasın diye…

Bakın burası çok önemli…

Ziynet eşyalarını belediyeye bağışlar…

“Tariş Direnişi”ne katılanlara kumanya dağıttığı için suçlanır…

Bedelini ağır öder…

12 Eylül Darbesi’nde…

Başkan Aydın Erten ve belediyedeki çalışma arkadaşları…

İşkence tezgahlarından geçirilir ardından tutuklanır…

Cezaevinden çıktıktan sonra 17 yıl yasaklı kaldığı halde…

Siyaset’teki varlığını “rütbesiz” sürdürür ama…

Çektiği acılar O’nu bitirer; kansere yakalanır…

Hasta yatağında bile…

“Emek düşmanları sevinmesin… Bu yatışım yeni bir mücadelenin başlangıcıdır” diyecek kadar “Eski Tüfek” olduğunu hatırlatır…

10 Ağustos 2000…

İzmir’in Aydın Erten’i kaybettiği tarihtir…

Bu kentin hafızası “İzmir Baba / Sancar Maruflu”

Aydın Erten için şöyle demişti bi’vakitler:

“Aydın Erten’in gençlerle çabuk iletişim kurabilme özelliği, yaşamının son döneminde CHP'ye bıraktığı en büyük miras oldu…”

***

Geleceği okumak kolay değildir…

Ancak, şimdi Bayraklı’da…

CHP’li Serdar Sandal “Şehrül Emin”

Henüz 50’sinde…

Tunceli doğumlu bir İzmir aşığı…

Anne tarafı Boşnak…

İflah olmaz bir matematikçi…

Her projesinde her talimatında bir denklem var…

Yıllardır matematik ve geometri öğretmenliği yapıyor…

Dershane kurdu, yönetti…

Dersin ortasında “Siz bu soruları çözün” deyip dışarı çıkacak kadar…

Öğrencilerine güvenen bir öğretmen…

Su gibi siyaset yapıyor delikanlılığından beri…

İki dönem SHP, üç dönem CHP İl Yönetim Kurulu üyeliği var…

2014’te de bugünkü koltuğa talip olmuştu…

Kısmet bugünlereymiş!

CHP örgütünün içinden geliyor…

Partinin iç dinamiğini, şifrelerini  biliyor…

Çok zeki ve esprili…

Bayraklı Belediye binasının sadece başkanlık katına çıkan…

Özel asansörü “off etti” anında…

Demir kapıları söktürdü…

Makamın arkasındaki “istirahat odası”nı tedavülden kaldırdı!

Belediyeye girerken artık “N’ereye hemşehrim?” diyen kalmadı!

Deve güreşine son verdi…

Belediye’deki “benci-senci” olayını şıpadanak bitirdi…

Temel hedefi şu:

“Açlığı ve yoksulluğu bitirmek…”

Neden?

Çünkü Bayraklı’nın %60’ı yoksulluk sınırını zorluyor…

Bayraklı’nın her kaldırımını yutmuş…

Diyor ki:

“İnsanlar Bayraklı’ya gelip, sadece uyuyorlar!”

Onlara iş, aş lazım…

10 yaşındaki Bayraklı Belediyesi’ni…

200 milyon lira civarında “borç” ile aldı…

Adını bile anmıyor…

Sadece “Bizim işimiz çalışmak” diyor…

Azimli mi?

Hem de nasıl?

Önüne en gel çıkaran olmaz ise…

(Aynen Terzi Fikri ve Aydın Erten gibi…)

Halkıyla el ele verip…

Her zorluğun üstesinden “sessiz sedasız” gelme yemini etmiş…

Eh, daha ne olsun?

Serdar Başkan Bayraklı’ya hayırlı olsun…

“Eski Tüfek Solcular” da gurur duysun!

Nokta…

Sonsöz: “Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir… Bilgi dileyen ise denizlere dalan dalgıçtır… / Hz. Mevlana…”