GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Neşe ÖNEN
YAZARLAR
20 Nisan 2019 Cumartesi

En az üç çocuk yapın

Ben çok uzun yıllardır yurtdışında yaşıyorum. Bedenim yaşadığım ülkede olduğu halde ruhum ve beynim hep Türkiye’de kaldı. Ülkemde yaşanan sorunları gün be gün takip edemesem de orada yaşayanların çoğundan çok daha iyi izlemeye çalıştığımı düşünüyorum. Bu mealde, Türkiye’deki arkadaşlarımla ve yakınlarımla sık sık fikir alışverişinde bulunurum.

Geçenlerde telefonla, TÜİK’in açıkladığı en son işsizlik oranlarını konuştuk bir yakınımla. Kendisi son üç yıldır işsiz. İş bulma konusunda bir umudu da yok artık. Peki ne yapacaksın diye sorduğumda ‘’aslında en akıllıca olanı ufak bir toprak parçası ve bir kaç büyükbaş hayvan alıp kendi ürününü yetiştirip kendi kendine yetecek bir şekilde geçinmek’’ dedi. Önce güldüm söylediklerine. Ancak sonra düşününce söyledikleri mantıklı geldi!

Düşünsenize, patates, soğan, domates, süt, yoğurt, yağ, peynir gibi temel gıda ürünlerini kendiniz üretiyorsunuz. Herhangi bir aracı ya da komisyoncuya fazladan ödeyeceğiniz bir harcamaya gerek yok. Dolayısıyla piyasadaki fiyat ayarlamaları ya da zamlara tabii değilsiniz. Karaborsa ya da tanzim kuyrukları gibi bir endişeden de uzaksınız. Üstelik ürünleriniz hormonsuz ve sağlıklı olacak... Şimdi size cenneti anlatıyormuşum gibi ütopik gelen bu fikir bir zamanlar, çok değil 15-20 yıl önce, bir yaşam realitesiydi.

Ne yazık ki daha düne kadar, dünyada kendini besleyebilen ve kendine yeten 7 ülkeden biri iken, bu realite artık bir anı oldu... Tarım ve hayvancılık politikalarının geldiği son nokta sadece ekonomiyi batırmadı, neredeyse insanları bir nevi açlığa da mahkum etti. IMF’nin en son yayımladığı ‘’2019 Yılı Dünya Ekonomik Görünümü Raporu’na‘’ göre Türkiye’de 2019 yılında, yüzde 2.5 oranında bir küçülme bekleniyor. Bu şu manaya geliyor; ekonomideki küçülme ve istihdamdaki daralmaya bağlı olarak temel gıda maddeleri daha da pahalılanacaktır…

Bu analize göre, demek ki diyorum; sürekli ‘’en az üç çocuk’’ yapın diyerek halka telkinde bulunan üst akıl, meğer, çok uzun yıllar öncesinden beri çok doğru bir öngörüde bulunuyormuş! Bu kadar hızlı üremeyle artan nüfusu nasıl besleyeceğiz gibi basiretsizce kaygılanırken… Bırakın üç çocuğu daha fazlasına ihtiyacımız olacağı günlerin geleceğini anlayamamışız! Düşünsenize; sadece bir çocukla mı bahçenizi, tarlanızı daha iyi eker, ürün toplar, hayvanlarınızı yetiştirir, süt sağar, yoğurt ve ekmek yaparsınız yoksa en az üç cocuğunuz olsa daha mı iyi bir üretici güç olursunuz!

O yüzden, gün, dudak büküp eleştirdiğimiz ‘’en az üç çocuk yapın’’ tavsiyesinin kıymetini bilip ona sıkıca sarılma ve bir an önce uygulama günüdür… Siz siz olun, ‘’en az üç çocuk hatta beş, yedi, on iki çocuk’’ falan yapın… Ne de olsa nerede çokluk, orada bolluk!