GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Neşe ÖNEN
YAZARLAR
18 Mayıs 2018 Cuma

Evren bir olasılık hesaplamasıdır

Geçmişi de geleceği de bilmek mümkün olabilir... Örneğin dünyadaki bütün enerji birimlerinden yayılan frekansların matematiksel değerlerle ifade edildiği ve evrenin belli bir bölgesine yerleştirilmiş bir bilgisayarın merkezinde toplandığını hayal edelim. Canlı organizmaların içindeki, maddenin, havadaki, su ve topraktaki bütün moleküllerden yayılan enerji birimlerinden yayılan frekansların toplandığı bu bilgisayar, saniyenin trilyarda birinden çok daha kısa sürede, enerjilerden elde edilen frekanslara biçilen matematiksel veriler sayesinde  geleceği yüzde yüz hesaplayabilir. Nasıl ki bir hesap makinası 2 ile 2’yi çarpmanın sonucunun 4 olacağını hesaplayacak şekilde programlanmışsa, bu farazi bilgisayar da maddeden yayılan enerji frekanslarının rakamsal değerlerine göre, bir saniyenin trilyarlarda birinden daha kısa sürede yapacağı hesaplamayla, bir saniye, bir dakika, bir saat, ya da bir gün sonra olacak olay ya da gelişmeleri hesaplayabilecek şekilde programlanabilir. Dolayısıyla, evet insanın geleceği bilmesi, böyle bir bilgisayar geliştirilmesi halinde mümkündür. Aynı zamanda, insan yapacağı seçimlere bağlı olarak geleceğin sonuçlarını etkileme gücüne de sahiptir. Bu şu manaya geliyor. Tüm dünya belki de tüm evrendeki canlı ya da cansız tüm maddenin ya da ben buna enerji birimi diyorum, kaderi birbirine bağlıdır. Çünkü bütün enerji birimleri birbirleriyle bağlantı halinde oldukları için, enerji birimlerinin ya da maddelerin hal ve hareketleri de birbirlerinden etkilenerek ortak payda ya da sonucu paylaşırlar. Buna kelebek etkisi demek de mümkün. Yine rakamlar üzerinden örneklendirirsek, iki ile ikiyi çarpınca dört olur ama iki ile üçü çarpınca altı olur. Geçmişi hesaplamak da aynı yöntemle bulunabilinir. Az evvelki örneğimizdeki farazi evren bilgisayarı, saniyenin trilyarda birinden kısa sürede olan anı dondursa ve bu anı baz alsa; sonra bu anda var olan mevcut enerji birimlerinin frekansları üzerinden bir çıkarımda bulunsa, donan andan bir saniye önce hangi enerji birimlerinin hangi hal ve hareket içerisinde olduğunu olasılık hesapları üzerinden tespit edebilir. Kanımca buradaki sorun geçmişi ya da geleceği fiziki olarak bilmenin imkansızlığı değildir. Buradaki sorun, evrendeki tüm enerji birimlerinden yansıyan enerji frekanslarının toplandığı ve bu frekanslara saniyenin trilyarlarda birinden daha kısa sürede matematiksel değerler biçerek, bu frekansların etkileşimlerinden, bir saniye sonra olacaklara dair olasılık hesaplaması yaparak çıkarımda bulunan akıllı bir bilgisayar geliştirmektir.

Aslında evrenin böyle bir hesaplama yapabilen akıllı bir bilgisayarı zaten var diye düşünüyorum. Bu nedenle zihinlerimizde zaman kavramına dair algılamayı değiştirmemiz gerektiği kanısındayım. Bu teze göre, bir gün ya da bin yıl sonra yaşanacaklar, evrenin bu türden bir merkezi bilgisayarı tarafından bilinebileceği gibi, bin yıl önce olanlar da aynı biligisayar tarafından saniye saniye gösterilebilir. Böyle bir tezin gerçekleştiğini varsayarsak, evrende var olan her şey birbirine muhtaç, dolayısıyla bir bütündür demek olacağı için maddi, ışınsal ya da enerji boyutunda dahi olsalar birbirlerine eşitlenmiş olurlar. Çünkü eğer fırtına çıkarsa balıkçı denize açılamayacak, balıkçı denize açılamayınca evine ekmek götüremeyecek, evine ekmek götüremeyince oğlunu iyi besleyemeyecek ve iyi eğitim veremeyecek, oğlu iyi eğitim alamayınca istediği gibi doktor olamayacak, doktor olamayınca araştırmalar yapıp kansere çare bulamayacak, kansere çare bulamayınca insanlık acı çekmeye devam edecektir... Bu benzetmede görüleceği gibi hepimizin ve hatta tüm kainattaki varlıkların kaderi aslında birbirlerine o kadar hassas ipliklerle bağlıdır ki biz şimdilik bunu göremesek de bilim bir gün bunu ispat edecektir. Ancak o güne kadar insanlık için şüphesiz en doğru olanı bu olasılığı göz önünde bulundurarak ve din, dil, ırk, cinsiyet, statü ayırımı yapmaksızın sıkı bir dayanışma içinde olmayı ve tüm evrenle barış içinde yaşamayı öğrenmektir...