GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mahmut YILMAZ
YAZARLAR
13 Eylül 2017 Çarşamba

Egemenlik

Bu ülke çok sıkıntılar çekti.

25 sente muhtaç olduğu günler oldu.

Günde 20 kişinin birbirini boğazladığı terör günleri oldu.

Sağ sol çatışmaları, siyasilerin kısır atışmaları oldu.

Ama hep umut vardı.

Çünkü egemenlik kayıtsız şartsız milletindi.

Dış politikada sevilmediğimiz, itilip kakıldığımız, günler oldu ama orada kaldı. İleri gidemediler. Çünkü biliyorlardı ki kayıtsız şartsız egemenlik milletindi.

Şimdi üzerimize geliyorlar. Daha da gelecekler. Daha kötü sonuçlara maruz kalacağız. İtibarımız sıfırlandı, giderek sıfırın altına düşüyor. Durmayacaklar.

Çünkü onlar biliyor ki artık Türkiye’de egemenlik kayıtsız şartsız Erdoğan’ındır, Ve partisinindir.

Ve onlar biliyorlar ki egemenlik bir kişinin elindeyse onun emrindeki kişiler ancak lidere hizmetle mükelleftir.

Ve onlar biliyorlar ki O zaman kişiliksiz, zayıf, otorite karşısında eğilen kadrolar işbaşında olur.

Ve onlar biliyorlar ki Anayasaya değil de otoriteye bağlı yöneticiler çözüm üretemezler, sadece kendilerini kurtarmanın yollarını ararlar.

Şu Zarrap olayı ülke içinde halledilseydi. Şu kol saatinin, ayakkabı kutularının, elbise kılıflarının hesabı sorulsaydı bu duruma gelinir miydi.

Evet 17/25 Aralık bir cemaat projesiydi. Bunu kimse inkar etmiyor.

Yanlış insanların doğruyu söylemeleri doğruyu yanlış yapmaz.

Evet soruşturma yapan savcı polis cemaatin adamı ve yanlış kişilerdi.

Yapılması gereken yanlışları doğrulardan ayırmaktı.

Bir taraftan O polisler O Savcılar görevden alınabilir, ama diğer taraftan gelin hesabınızı verin diyerek ülkeyi rezil eden rüşvetçiler tarafsız yargıya teslim edilebilirdi.

Yapılmadı. Yapılamadı.

Korkuyla, tehditle bir yere kadar insanlar sindirilir. Ama sindirilemeyecek güçler ortaya çıktığı zaman öldü sandığınız, bitti sandığınız olay yeniden dirilir.

Bazen bütünü kurtarmak için küçük parçalar feda edilebilir. Çürümüş, kokmuş, artık işlevsiz kısımlar kesilip atılır. Yarayı, kangreni, kurutmazsan bütünü tehlikeye atarsın.

Ne yazık ki bu güzelim ülke, bu halk, Zarrap ve avenesi için tehlikeye atıldı.

Ayıkla pirincin taşını diyeceğim ama pirinç kalmamış.