GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
11 Kasım 2019 Pazartesi

Efendilerin bitmeyen gazabı

Dünya’yı yöneten kapitalizmin metropollerinde işler yolunda gitmiyor, sistem erör veriyor.

Dünya nimetlerinden en yüksek payı alan zengin ülkeleri kriz henüz çok derinden etkilemiyor, ama böyle gitmeyeceğinin kendileri de farkında.

Belki de bu farkındalık nedeniyle zengin toplumlar kendi içine kapanırken, diğerleri artan hızla destabilize ediliyor.

Bir başka deyişle, metropol ülkeler, toplumsal alanda milliyetçi, ekonomide korumacı politikalara yönelirken, sistemin periferi ve yarı periferisindeki ülkeler, (gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler) krizin faturasını ödemeye zorlanıyor.

Hâlbuki kriz, kapitalist sistemin endüstri toplumundan yapay zekânın yönettiği siber topluma geçiş sürecinden başka bir şey değil. Yani zengin ülkelerin startını verdiği değişimin sancıları… Sistemin metropollerinde başlayan değişimin tetiklediği kriz…

Öyle bir kriz ki kapitalizmin mabetlerinde patladı, şiddetinden sahillerde cansız çocuk bedenleri topladık. Çağımızın vicdan yitimiyle malul olduğunu bir kere daha anladık.

Yerinden yurdunda edilmiş milyonlarca insan, sığınacak bir toprak parçası peşinde… Yersiz yurtsuz milyonlar, göç yollarında helak oluyor. Cesetlerini denizlerden topluyoruz.

Sefalet içinde kıvranan yoksullar, yoksulluk günlerini bile arar hale geldiler.

Efendiler, Dünya sofrasında hiç doymadan yiyip içmekle meşhurdur; Ne ki, herşeyin bitimli olduğu evrende, hayat onlara ziyafetin bittiğini söyledi ve önlerine bir fatura koydu.

Faturanın özeti; Yeryüzünün insan hoyratlığına tahammülü kalmadı. İnsan yaşamı kaçınılmaz sona yaklaşıyor. Çevre felaketleri ve iklim değişikliği, sonun başlangıcıdır. Uygarlığın çöküşünü önlemek için fazla zaman kalmadı.

Bu acı bilgi, efendileri harekete geçirdi. Ve geleceğin Dünya düzeni ufukta göründü;

Devletler e-devlete dönüşürken, Dünya nüfusu azalacak, üretim-tüketim dengesi yeniden kurulacak, çevreci üretim/tüketim kültürü oluşacak, işler yapay zekâya bırakılacak…

Yeni Dünya düzeninde ne işçi sınıfı ne orta sınıflar ne burjuvazi olacak; “Efendiler” ve “gönüllü köleler” dünyası kuruluyor. Mülkiyet, para, emek ve iş tanımı yeniden yapılacak.

En hazır sınıf olarak bu değişim sürecini burjuvazinin yönetmesi güçlü ihtimaldir.

Sorun şu ki tanrılar efendileri başımızdan hiç eksik etmiyor; ilahi güçler onlardan yana…

Sıradan insan bulunduğu vasatta elan rüştünü ispatlayabilmiş değil ki böyle oluyor.

Nihayetinde, büyük insanlık bir yenilginin daha eşiğinde…

Hem de solun entellektüel gevezeliği eşliğinde…