Yoksulluk, ekolojik sistemlerin yıkılması ve toprakların uygun olmayan şekilde kullanılmaları ile birleşen iklim değişikliğinin pek çok insanı evini terk etmeye ittiği de savaşlar kadar acımasız gerçeği dünyamızın.
Geçen yazımızı sera gazı emisyonları düzeyini azaltmak için daha fazla isteğe ve iklim değişikliğine çok az katkısı olan ülkelerde afet riskini azaltma yönünde somut eylemlere ihtiyaç olduğunun da Birleşmiş Milletlerin önemli beklentisi olduğunu belirterek bitirmiştik.
Bugün de küresel ısınmanın başka bir boyutuna daha dikkatinizi çekeceğim. Uzun yıllar Londra’da yaşamış, Yeni asır yıllarında beraber çalışma şansı bulduğumuz Edip Emil Öymen şimdi HBT’de yazıyor ve her yazısını heyecanla bekliyorum. Edip Bey, Türkiye’ye döndüğünde Ayvalık’ta bir programda karşılaşmıştık daha sonra görüşemedik…
Ekonomisi veri temelli ileri bilgi toplumları, çoktan başlamış olan küresel iklim değişikliğine uyum sağlamak için “gereğini” yapıyor… Sevgili Edip Bey’in Dünya Gazetesinde yayımlanmış ve kesip sakladığım bir yazısında ortaya attığı iddia çok önemlidir: Türkiye’nin de içinde yer aldığı enlemleri kurutacak bu felakete karşı, insanlığın olmazsa olmazı su ve gıda kaynaklarının korunması için tarımda inovasyon...
Örnek: Japonya’da tamamen robotların yöneteceği, dünyanın ilk robot çiftliği SPREAD adlı şirket kuruyor. 4,400 metre kare alanda yılda 11 milyon marul yetiştirilecek. İşletmede işçilik giderleri yüzde 50 azalacak. Bu kadar büyük bir tesisin inşaatı için gereken masraf yüzde 25 azalacak. Enerji ihtiyacı yüzde 30 azalacak. Tesiste, tohumların ekilmesini işçiler yapacak, ama geri kalan bütün süreç robotlara bırakılacak. Burada anahtar sözcük: Sürdürülebilirlik.
Tabii ki bu haberi okuyunca bazı ürünlerde yılda sadece iki ay çalışan on ay ise kahvede oturan, buna karşın işsizlikten yakınan Türkiyenin bazı köylülerini düşündüm. Robotlar başlarsa ne olur bu köylünün hali…
Edip Bey’den notlarla devam ediyorum…
Bu kadar sürdürülebilirlikten söz ettikten sonra, size Konak Pier’de açılan bir tabiat sergisinden söz etmek istiyorum. Her üyesinin daha sürdürülebilir bir dünyadan yana olduğuna emin olduğum İzmir Doğa Fotoğrafçıları Topluluğu’nun sergisinde hepsi birbirinden ilginç fotoğraflarını görmenizi öneririm.
Bütün sunumlar çok iyi. Fotoğraf sanatçısı dostlarım Bora Çal ve Nail Uygur’un eserlerini çok beğendiğimi ifade etmeliyim.