GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
2 Kasım 2020 Pazartesi

Biz mucizeleri seven milletiz!

İnsanoğlu’nun göz göre göre sonunu hazırlayan...

Bundan daha hazin bir “boşvermişlik öyküsü” henüz yazılmamıştır herhalde...

**

Bayraklı’da yerle bir olan Doğanlar ve Rıza Bey apartmanlarına...

İlçe belediyesi 2012 ve 2018 yıllarında “çürük raporu” vermiş!

Yetmemiş...

Raporda her iki binanın da riskli ve tehlikeli olduğunu yazarak...

Daire sahiplerini adam gibi uyarmış...

Bayraklı Belediyesi Etüd Merkezi...

Bir bir sıralamış Azrail’in nerelerde pusuya yattığını...

Mesela...

Kolon bağlantılarında çatlaklar var, demiş...

Mesela...

Beton kalitesi düşük, demiş...

Mesela...

Risk unsurları var, yapı tehlikede, demiş...

Aynı rapor...

Doğanlar Apartmanı için de tutulmuş...

Gelgelelim...

Binaları kimse tahliye etmemiş...

Sonunda felaket gelmiş!

Önemli ayrıntı:

Rıza Bey Apartmanı...

Dört yıl önce...

Sözümona güçlendirilmiş!

**

Bu ülkede her mesleğin okulu var...

Bi’tek...

“Müteahhit” olmanın okulu yok!

(Üstelik tahsil şartı filan da aranmıyor...)

Kuyumcu... Fırıncı... Futbolcu... Sandviçci... Oto tamircisi... Yedek parçacı... Emlakçı... Apartman yöneticisi (Kapıcılar Kralı filmini hatırlayın...) bile müteahhit oluyor...

Bir okulu olmadığı içindir ki...

Ucundan, kenarından sermaye bulan arkadaş...

Bir yıl sonra...

Beş katlı, 10 daireli apartmanın sahibi oluveriyor...

Projeyi kim çiziyor?

Altına kim imza atıyor?

Hak getire...

Bul yetenekli bir inşaat kalfası...

İzmir gibi bir yerde...

Sekiz ay sonra...

Apartmanın camları bile takılmış olur!

**

İzmir Depremi nedeniyle...

Derin acı yaşıyoruz...

Ancak...

Devlet Baba bir karar vermeli...

Müteahhitliğin çok önemli olduğuna...

Neden önemli?

12 yıl geride kalmış bir TV reklamı ile hatırlatalım...

**

Filmde kokoreç ve mısır satan iki seyyar Banu Alkan ile konuşuyor... Seyyarlardan biri, “bireysel bir internet sitesi”ni kast ederek Banu Alkan’a soruyor: “Afrodit Hanım, siz de kendinize bir site yapsanıza!”

Banu Alkan’ın cevabı yollarca konuşulmuştu:

“Ayol ben müteahhit miyim? Sanatçıyım ben, anlar mıyım o işten? Hem o para bende ne gezer? Ben zengin miyim o kadar? Hem İstanbul’da yer mi kaldı site yapalım?”

**

Bitiriyoruz...

İnanmak güç ister...

Güvenmek gibi yani...

İnananlar...

Güvenenler...

Sabırlılar...

Mucizelere ulaşırlar!

İzmir Bayraklı’da mucize bekliyoruz...

Kalbimiz böyle diyor...

İşte, kanıtı...

Tonlarca betonun altından canlı çıkan...

14 yaşındaki İdil ile 3 yaşındaki Elif...

Mucize'nin adı olarak...

Tarih'e geçtiler bile...

Nokta...

Sonsöz: “Karanlığın en kötü anı, aydınlığa en yakın olunan andır... Mucizelere inanın... / Anonim...