GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
13 Ağustos 2018 Pazartesi

Balçova’nın altında bir şehir daha mı var?

Hani derler ya…

“Doyamazsın İzmir’e…” diye…

Doğrudur…

İzmir’de doğup büyüyeni pek etkilemese de…

Bu “özlü söz”ün örnekleri…

Başka memleketlerden gelenleri…

Mest eder…

***

Her antik kentin olduğu gibi…

İzmir’in de “sırları” vardır…

Mesela…

8.500 yaşındaki İzmir’in göbeğinde…

Antik bir kent yavrusu daha gün ışığını görsün diye…

Uğraşıyoruz…

Adı “Agora”

Taaaa, Milattan Önce 4. Yüzyıl’da Romalılar kurmuş…

86 yıldır kazılıyor…

Ortaya çıkmasında Büyükşehir’in emeği çok büyük…

Bir gün bitecek inşallah…

İzmir’in “Tarihi Hazinesi” Agora’yı görmek için…

Kum gibi yabancı turist gelecek…

Daha şimdiden yıllık ziyaretçi sayısı neredeyse 50 bin!

Kurvaziyer gemiler turist taşımaya devam etseydi…

O sayı bugün 100 bin olurdu; bu kesin!

***

Aslında…

İzmir’de bir “hazine” daha var…

Yerin altında…

Agora gibi…

Ancak ne hikmetse “tüm sırları” ile…

Bin yıllardır toprak altında…

***

Paki; neresi orası?

Balçova ile Narlıdere’nın “sınırdaşı” Agamemnon!

İnsanoğlu hep şifa arar ya…

Bu nedenle…

Biz hep topraktan çıkan suya bakmışız…

Hiç…

“Toprağın altında ne var acaba?” diye…

Dertlenmemişiz…

***

Agamemnon’un hikayesi çok özel çok güzel…

İzmirli gazeteci-yazar dostum Gürol Tulunay

1965 yılından beri…

Agamemnon’un Sırları’nın bir dedektif gibi peşinde…

O öyküyü “Zaman Tüneli”ne girip, pek bi’güzel yazmış…

Al, ders diye mekteplerde okut...

***

Yıldız tarihi; Milattan Önce 1182…

Kardeşi Melelaos'un karısı güzel Helen'i…

Troyalı çapkın Paris'e kaptıran Krallar Kralı Agamemnon…

10 yıl süren savaşlardan sonra Troya'yı yakıp yıkmış…

Bergama yöresindeki Anadolulu kavimlerle çarpıştıktan sonra…

Yaralı ve hasta askerlerini…

Bir gelecek bilicisinin (kahin) önerisi üzerine…

Bugünkü İnciraltı, asırlar önceki adıyla…

Gazla Tuzla sahillerine getirmiş…

Kaplıcaları gezerken…

Bir su yılanından ürken atı…

Agamemnon’u üstünden atarak…

Kendi hançeri ile yaralanmasına sebep olur… Oradan geçen bir ihtiyar adam, “Gel şu çamurlu suya gir hiçbir şeyin kalmaz” deyince…

Agamemnon çok kızar ve ihtiyarı dövdürüp, çamurun içine attırır…

Ancak, Agamemnon’un acıları giderek artar… Geceyi ateşler içinde geçirir… Bir anda yine o ihtiyar çıkar karşısına ve “Gel inat etme… Bak, ben çamura atıldığım gibi miyim?” der… Bunun üzerine sıcak suya giren Agamemnon süratle iyileşir ve o bölgeye hemen mikropları yok etmek için bir etüv, havuz ve banyolar yaptırır… Ayrıca Sağlık Tanrısı Apollon için de bir mabet inşa ettirir… Bu kaplıcalar Antikçağ'dan Osmanlılar’a kadar ününü sürdürmeye devam eder...

***

Yıldız tarihi; 1763…

Osmanlı’dan aldığı izinle, uyanık Fransız Elfont Mil, Agamemnon Kaplıcaları’nın nimetlerini keşfetmiş… Minik minik evler yapmış; insanları sağlığına kavuşturmuş, küpünü de doldurmuş…

***

Yıldız Tarihi; 1960 sonraları…

Bu tarihten sonrası akıllara ziyan!

Agamemnon’daki şifalı suyun kıymeti…

1960 İhtilali’nden sonra anlaşılır…

Dönemin İzmir Valisi Agamemnon Kaplıcaları’na üç blok halinde 14 odalı motel yaptırır… Sürekli su kullanılacağı için büyük bir fosseptik çukuruna ihtiyaç vardır… Motelin deniz tarafında Romalılar döneminde yapıldığı sanılan antik hamam o zaman fark edilir… Ondan iyi bir tuvalet çukuru(!) bulunamayacağı için motelin kanalizasyonu buraya bağlanır…

***

Yıldız Tarihi; 1965…

Balçova’nın genç Reisi Ercüment Uysal, kaplıcaları işletmek için Özel İdare’den alır… Bir su kuyusu açımı sırasında bir büst çıkar… Dönemin İzmir Müze Müdürü Hasan Uçankuş, “Agamemnon kral sülalesinden bir prens” diye envanter defterine işletir… Ayrıca dere kenarında en az 1000 yaşında bir Roma köprü ayağı bulunur…

***

Yıldız Tarihi; 1983…

Bugünkü Kaya Oteli, o günün Pınar Oteli inşaatı sürmektedir… Demir yüklü bir kamyon yolu çökertir… Bi’bakarlar çukura, devasa bir hamam… Kimbilir kaç bin yıllık? O yılların valisi Öğütcen tam el koyacak iken, tayini çıkar… Hamamın üstüne beton dökülür! Keşif bitmiştir… Oysa, tarihçiler Apollon Tapınağı’nın o adreste olduğunu iddia ediyorlar… Binlerce yıldır olduğu gibi toprak altında…

***

Agamemnon Kaplıcaları tam 2 bin 500 yıldır şifa dağıtıyor…

Üst solunum yollarının kronik iltihapları…

Nefrit şikayetleri…

Romatizma sendromları…

Metabolizma bozuklukları…

Deri hastalıklarının tedavisinde bu adres…

Aslında “uluslararası” bir marka…

Son 20 yıldır…

Buraya şifa aramaya tekerlekli sandalye ile gelen…

Yabancı konuklar…

Yürüyerek memleketlerine dönüyorlar…

Ve biz hala…

Bu toprakların altında ne var bilmiyoruz!

Ne kadar tarihsel kıymeti var; onu da bilmiyoruz…

Anlamak için…

Krallar Kralı Agamemnon gibi…

Attan düşmemiz mi gerekiyor?

Artık ona da siz karar verin…

Sonsöz: “Dünyanın en güç işi bir işin nasıl yapılacağını bilirken, başka birinin nasıl yapamadığını ses çıkarmadan seyretmektir…”