Lig havası değişkendir...
Kimi gün kazanır; kimi gün yitirirsin...
Bir çizgide yürümek; tutarlılık kazanmak, sezon başı oluşturduğun doğru kadro...
Kadroyla doğru iletişim; sezonu götürebilecek birlikteliği sağlamak; takım içi birlikteliği sağlamaktan geçiyor...
Hedefle başlanan bir sezonda, eğer başta oyuncularınla ters düşüyorsan...
Teknik adam olarak sorumlusun!..
Teknik adam ve oyuncularla ters geliyorsan...
Yönetim olarak sorumlusun!..
Cezayı kesiyorsun...
Kesiyorsunda...
Zaman önemli...
X
Göztepe yönetimi cezayı Suat Kaya'ya kesti...
Zamanlaması, yeri-yöntemi tartışılmaz, tartışılmamalı da!..
Yönetim, anlaşılan o ki doğrularını görmediği bir teknik adamla yollarını ayırdı...
Neden mi?
Bakın en azından 3-4 haftaya görürsünüz!..
Simge bir kulübün, yeni yapılanmasıyla, anlayışıyla...
HArcadığı parayı bir orantılayın...
Bulursunuz anlaşmazlığı!..
Büyük hedefler...
Orantılı güçlerle ulaşılır oluyor...
O hedefi destekelr düşünceniz yoksa yitiriyorsunuz...
Suat Kaya...
Bence bu düşüncenin; ayrışmanın kurbanı oldu...
X
İkinci değerlendirme Altınordu için...
Üç sezon içinde ideallere ulaşmış olmak...
Kabul edilebilir...
Avrupai hedefler belirleyip, örnekler almak...
Altyapı sorumluluklarını üstlenmek... Yabancı oynatmama direnci...
Hepsine eyvallah!..
Kabul de...
E bakın artık; bir santrforunuz yok diye maç kazanamıyorsunuz!..
Daha ne kadar direneceksiniz?
"Biz önce bu ligde kalıcı olmaya geldik" diyordunuz...
Beraberlikler öyle görünüyor ki "gidicilik" habercisi!...
Böyle bir düşüncenin önüne geçmenin tek girişimi, çok ama çok kısa sürede önlem almak...
Her gün gazetelere "Avrupa Kulübü" mesajları verirken, bir gün umulmadık biçimde geriye düşmek var!...
X
Futbol bu...
İyi yönetilmek...
Varsıl olmak...
Her zaman beklenen sonuçları getirmiyor...
İki örnekte her şey var...
Varsıllar...
Ama beklenende...
Yoksunlar!..