GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
13 Nisan 2024 Cumartesi

Yıldızlar aleminin kadersiz ‘ay ışığı’

Kaderin...

Sağı, solu belli olmuyor!

Mesela...

Milyonda bir bile rastlayamazsınız...

Bu öykünün...

Dünya tatlısı kahramanı...

“6 Nisan’da doğdu; 10 Nisan’da bu dünyaya veda etti!”

Araya sadece...

64 yıl sığdırdı...

O da zaten aşağı yukarı “24 bin gün” yapar!

Aç – kapa gözünü...

Bi’bakmışın “bir ömür” dediğin o “24 bin gün” uçup gidivermiş!

***

Bir garip ayrıntı daha...

Kader ağlarını öylesine acımasız örmüştü ki…

65 yaşına bastıktan tam “72 saat” sonra…

Melek oldu…

Sevenlerini ağlattı...

***

Birisi “Baba…” dedi mi, gözleri hep dolu dolu olurdu…

Neden?

Çünkü, o doğmadan annesi ile babası ayrılmıştı…

Bi’daha görmedi gazeteci babasını…

***

“Şarkı sözlerinin taçsız kraliçesi”si o anne…

İki kızına da hem analık hem babalık yaptı…

Kuzucuklarının üstüne titredi…

Gözlerini kuliste açan iki kızı da...

Kendisi gibi sanatçı oldu...

Bu öykünün kahramanı…

Anacığının küçük kuzusuydu…

Tiyatro kulislerinde sek sek oynayarak büyüdü…

Oyunculuğa Lale Oraloğlu Tiyatrosu’nda başladı…

Nejat Uygur’la, Tevfik Gelenbe ile sahne tozu yuttu…

Tiyatro aşkı sürürken…

Yeşilçam’da figüranlık üstlendi…

20 yaşındaydı; sahnede kanto yapıyordu!

Ablası, Aşk-ı Memnu’da “Bihter” rolüyle…

Türkiye’nin yıldızı oldu; hiç kıskanmadı…

O kıvır kıvır saçlı kızı ne meşhur etti, bilir misiniz?

Herkesin dilinde adeta “marş” olan...

Sadece...

Bir kelime:

“Babişko…”

Aslında tam karşılığı “büyükbaba”...

Ama...

Bugünün kızları babalarına artık böyle sesleniyor...

Taaa, o günden beri...

41 yıl önce Memduh Ün’ün yönettiği…

Kemal Sunal’la başrolü paylaştığı “Devlet Kuşu” filminde…

Söylemişti, o matrak sıfatı…

Aradan bunca yıl geçti…

Bazı kızlar hala babalarına “Babişko” diye sesleniyor…

30 kadar film çevirdi…

“Gırgıriye” serisinin tamamında oynadı…

Ne sinemadan ne de sahneden para kazanamadı…

Kendi ifadesi ile sadece karnını doyurdu…

***

Sıfır kilometre iyilik perisiydi…

Ne annesi ne de ablası kadar ünlü oldu!

Ama, O n’aptı?

Son 20 yıl boyunca…

Çocukların…

Büyüklerinkinden daha “kocaman” kalplerine girmeyi başardı…

Bi’daha da çıkmadı…

Edirne’den Van’a…

İzmir’den Hakkari’ye…

Tiyatroya susamış memleketimin yüz binlerce çocuğu…

Minicik avuçlarıyla…

O babasını hiç tanımamış kadını çılgınca alkışlayarak…

64 yıllık ömrünün…

En güzel ödülünü verdiler…

Gülümsemesi ömre bedel o “tatlı” kadına…

Ve...

Çocukların kalplerine nasıl sessiz, katıksız, reklamsız girdiyse…

Bu hayattan da öyle sessiz sedasız ayrıldı…

***

Annesinden ve ablasından söz ederken…

Bi’röportajında espriyle karışık şöyle demiş:

“Biz üç kızdık ve erkeklerden çok korkardık…

Ablam, ben ve en küçüğümüz annem…

Biri bizi sevmeye kalksa eve kaçar, kapıları kilitlerdik…”

*** 

Annesini kaybettikten sonra…

Çok ağladı ablacığının omzunda…

***

İşte, o dünya tatlısı kadın…

Sanatçı, edebiyat öğretmeni ve söz yazarı Aysel Gürel’in kızı…

Sinema oyuncusu Müjde Ar’ın talihsiz kardeşi…

Mehtap Ar’dan başkası değildi…

Acısını kalbine gömdü yıllar önce…

Sinemayı ve televizyonu rafa kaldırdı…

“En sevdiğim şeyi yapacağım!” diyerek…

“Mehtap Ar Çocuk Tiyatrosu”nu kurdu…

Neden çocuk tiyatrosu, diye soranlara şu karşılığı verdi:

“Çocuklara aşırı sevgim beni bu yola itti…

Tiyatronun çocuğun kişiliğinin oluşmasında...

En etkin mesaj olduğunun farkındayım…

Miniciklere tiyatro sevgisini aşılamak için yola çıktım…”

Tek amacı vardı…

Anadolu’yu karış karış gezmek…

O yaşa kadar tiyatro görmemiş yavruları sanatla buluşturmaktı…

Sabancı Vakfı’yla el ele verdi…

Bakın, burası önemli…

Çünkü...

An itibarıyla bir Türkiye rekorundan söz ediyoruz…

Mehtap Ar…

Sadece sekiz yıl içinde…

81 il ve 870 ilçede perde açtı…

Bir milyon çocuğa ulaştı…

Bütün gösteriler ücretsizdi…

İnandığını yaptı…

Belki daha ötesi vardı; ömrü yetmedi…

Melun(*) kanser O’nu da alıp götürdü...

Geride…

Akif Kocabıyık’la yaptığı ikinci evliğinden

Aslan gibi “Söz Ar” diye bir oğul ve gelin bıraktı…

Bi’de…

Çok sevdiği ablacığı Müjde Ar’ı…

Şimdi anacağının yanında yatıyor…

***

Bitiriyoruz...

Farkında mısınız?

Mehtap(*) Ar gibi…

Binlerce minik kalbe dokunan...

Kaç sanatçısı kaldı bu güzel ülkenin?

Ve...

O koca yürekli kadını yazan...

Kaç kalemşor var çevrenizde?

Dokunmak güzeldir!

Ancaaak...

Hayırla anmak...

Bir karış toprak altında da olsa...

Sevdiğinizi unutmamak...

Güzel duyguların “en güzeli” değil mi?

(*) Melun: Lanetli...

(*)Mehtap: Ay Işığı...

Nokta…

Hamiş: “Bakkalımız Adil Amca vardı... Çok zora düşünce ondan borca 250 gram peynir alır, üçe bölerdik... Müjde’yle ben hemen yutardık peyniri ama Aysel’in payına dokunmazdık... Öyle yetiştik işte... Ertesi gün annem o kalan parçayı da üçe böler bize yedirirdi...” / Mehtap Ar’ın, İzzet Çapa’ya verdiği röportajdan...

Sonsöz: “Milyonlarca çocuğun kalbine dokunmuştu… O çocukların kalbinde yaşamaya devam edecek… / Müjde Ar - Sanatçı…”