Düşünüyorum da...
Yıllar bir film şeridi gibi geçiyor gözlerimin önünden...
40 yıldır içinde bulunduğum gazetecilik mesleğinde...
Yaptığımız haberlerin, yazdığımız köşe yazılarının...
Çektiğimiz fotoğrafların...
Ve izlediğimiz sayısı belirsiz seminerlerin yüzde 98'inde tartıştığımız, konustuğumuz değişmemiş...
Tribünde, spor alanlarında şiddet...
Küfür; yöneticiye, futbolcuya ve teknik adamlara; hakemlere saldırı...
Konu belli...
Gündemden hiç düşmemiş...
Şimdi aynı konuyu güncelleyerek tartışıyoruz...
Nasıl bir komedi değil mi?
X
Gazeteci arkadaşlarımıza saldırıları unutmayalım...
İnceleyin, hepsinin önüne geçer boyuttadır!..
Teknik adamların ve yöneticilerin soyunma odalarından kovmaları; futbolcuların küfürlü, tekmeli saldırıları...
Yöneticilerin tribünden eline geçeni attığı foto muhabirleri...
Taraftarların, anrenmanlarda dövdüğü muhabir arkadaşlarımız...
Hepsi...
Ama hepsi usumuzun silinmez izleri arasında...
Kim...
Ya da kimler "dur" diyebildi o teröre...
Saldırganlığa...
Benim yaşadığım süreç için soruyorum...
Hamgi TFF yönetimi...
Hangi kulüp yönetimi?
Hepsi bir özürle geçiştirilmeye çalışıldı...
Ve malum sonuç ortada!..
X
Şimdi bir "Volkan efendi olayı" çıktı ortaya...
Herkes, "O haklı, bu haklı" gibi bir takım değer yargılarıyla yaşananları bir yerlere çekiyor...
Çekmiyor gibi görünenler de...
"Orta alanda kısa paslaşmalarla" işi idare ediyor...
Kim kimi olayın neresinden...
Elle tutulacak bir savunması bile olmayacak gerçeklikten nasıl sıyırmaya çalışacaksa!..
El birliğiyle çabalıyorlar...
Hayırlı başarılar arkadaşlar!..
X
Ne yapılmaya çalışıldığı açık ve net biçimde ortada olduğuna göre...
"İnceleyin daha derinde neler bulacaksınız" diyesim var, başından beri...
Burnundan kıl aldırmayan bir TFF ve futbol direktörlüğü mü gereğini yapacak?
Yanılıyorsunuz!..
Kurtarma operasyonu, tam teşekkül sürüyor!..
X
Olayın kahramanı Volkan'ın bugüne dek yaptıklarını bir irdeleyin...
Özellikle de TT Arena'ya girdiği anda hissettiklerini anımsayın...
O tribünlerdeki "futbol ve futbolcu düşmanlıkları"...
Ve "futbolcu-taraftar" iletişimi gelsin gözünüzün önüne...
Daha önce yaşanmışlıklar ile birlikte değerlendirdiğinizde, sizde ne tür bir duygu uyanır bilmiyorum da...
Volkan'ın sorumluluktan uzak davranışı bana çok şey anlatıyor!..
X
Yıllarca Ulusal Takım ve Fenerbahçe'nin kaptanlığını yapmış profesyonel bir futbolcu, uluslararası kuralları ve sorumluluklar ile getireceği yaptırımları nasıl bilmez?
Ulusal takımın tüm sorumluları...
Başta Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim olmak üzere, o stattan çıkmasına nasıl izin verirler ki?
O sorumsuz futbolcu, sanki hiç bir şey yaşanmamış gibi gittiği stada yaptığı hatanın bedelini ödememek için tutulacak raporlar adına geri dönerken, yönetmeliklere uygun olmayan bir güvenlik çemberi içerisinde nasıl girer?
Ve akredite olmayan kendi takımının güvenlik görevlileri, kulüp müdürü ve takım kaptanı Emre ile stadı terkederken, gözlerinin önünde gazeteciler dövüldüğünde hangi duyarsızlıkla izlerler yaşananları?
Nedir bunların sprocu kimlikleri?
Nerede kalmıştır fair-play duyguları?
Topluma örnek kişilikleri hangi düzeydedir?
Gerçekten sorgulanmalıdır...
Gazetecielr dövülürken izleyen...
Bunu da kendi korumaları yaptığında sessiz kalan kişilikten nasıl "sporcu" diye söz edebliliriz ki?
X
Söz konusu olan uluslararası bir skandaldır...
Bugün "O haklı bu haklı" tartışması içinde temizlenmeye çalışılan da bu skandaldır...
Türkiye Futbol Federasyonu'nun en üst birimlerinden başlayıp, Futbol Direktörlüğü'ne uzanan "Vurdumduymazlık, işbilmez tavır" ile "yıpranmışlık-bitmişlik" apaçık ortada...
Önlem alacak olan da, kendi beceriksizliğini, "kural tanımaz" futbolcuya uygulayacağı yaptırımlarla gösterecek olan TFF...
X
Bu üllkede futbolu seven insanlar sizin ayak oyunlarınızı çözeli...
Her olayda aklama çabalarınızı göreli çok oldu da..
Çorbayı ısıtıp ısıtıp yedirmeye çalışıyorsunuz...
Geçmiş olsun!..
Bu kez başaramayacaksınız!..