GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
3 Haziran 2020 Çarşamba

Vatan haini, romantik devrimci yaşasaydı bugün!

Vay canına, diyor insan…

Şiirleriyle büyüdüğünüz adam…

Bu güzel ülkeye veda edeli…

Bugün…

Tam 57 yıl olmuş…

Kendini takdimidir, aşağıdaki satırlar ve dahi…

O’nun kalemindendir…

 

“Ben,
Tepeden tırnağa iman,
Tepeden tırnağa kavga,
Hasret ve ümitten ibaret ben…”

***

Siyasi düşünceleri yüzünden defalarca tutuklanmış…

Yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiş…

Şiirleri 50’den fazla dile çevrilmiş…

Eserleri yüzlerce ödüme layık görülmüş…

***

Selanikli’ydi; buğday teninden, sarı saçından belli değil mi?

***

Nazım Hikmet’i, en iyi kaç kelimede anlatırsınız?

Beş…

Neden beş; say bakiiim!

Şair…

Çapkın…

Aşık…

Memleket sevdalısı ve…

Vatan haini(!)

***

Hayatını bilir bu millet…

İyisi mi, biz…

Ölüm yıldönümünde…

Az bilinen özellikleriyle analım büyük şairi…

***

Ah, şu vatan hasreti…

Nazım Hikmet, bir panele katılmak için…

Uçakla Moskova’dan havalanır…

Bir ara…

Pilotun anonsunu duyar…

Uçağın rotası zorunlu olarak değişmiştir…

Kaptan, “Şu an Türkiye üzerinden geçiyoruz” der…

Nazım’ın gözleri dalar…

Ve, hasretle dudaklarından şu sözler dökülür:

“Keşke bu uçak şu an düşse…”

***

Çok kimse merak eder…

Neden Nazım Hikmet’in soyadı “Ran”?

İşte, nedeni…

Soyadı kanunu çıkınca Nazım da gitmiş, nüfus müdürlüğünde sıraya girmiş…

Sıra O’na gelince…

Kağıttaki listeye bi’göz atmış…

“Türkkan… Savaşkan… Şu kan… Bu kan…”

O ana kadar aklında hiç bir isim yokmuş…

Memura birden “Ran” deyivermiş…

Karşısındaki anlamını sorunca…

“Tam olarak hiç…” demiş…

Yönetmelik, soyadlarının anlam içermesini gerektirmediğinden…

Memur da, “Sen bilirsin” diyerek yazmış, “Ran” kelimesini…

***

Nazım Hikmet’in, Bursa Cezaevi’ndeki tutsaklık günleri…

Hem koğuş arkadaşlarını okuma-yazmaya yönlendiriyor…

Hem de cezaevi yönetimine yardım ediyor…

O günlerde…

Adalet Bakanlığı’ndan bir müfettiş gelir cezaevini denetlemeye…

Çalışmalar bir kaç gün sürer…

Ayrılmadan önce, cezaevi müdürüne sorar, müfettiş:

“Nazım da buradaymış, çağır da görelim nasıl biridir?”

Nazım’ı odaya getirirler…

Müdür koltuğuna iyice kurulan müfettiş…

Nazım’ı tepeden tırnağa süzer ve…

“Demek Nazım sizsiniz…” der…

Nazım'a oturması için yer göstermez…

Kısa “abuk” bir konuşma sonrası, “Gidebilirsiniz” der…

Nazım, tam kapıdan çıkarken durur ve müfettişe…

“Ömer Hayyam adını duydunuz mu?” diye sorar…

Müfettiş hemen atılır:

“Kim duymaz Hayyam’ı?"

Nazım, bu kez…

“Hayyam zamanında İran hükümdarı kimdi?” diye sorar...

Müfettiş şaşırmıştır…

Nazım konuşmasını sürdürür:

“Görüyorsunuz sanatçıyı anımsadınız ama hükümdarı anımsamadınız… Yıllar sonra beni dünya anımsayacak ama dönemin Adalet Bakanı’nı ve sizi kimse anımsamayacak…”

Ardından kapıyı çarpar ve çıkar…

Müfettiş yaptığı yanlışı anlar, Nazım'ı geri çağırır ama…

Büyük ozan, çoktan koğuşunun yolunu tutmuştur…

*** 

Bitiriyoruz…

Kimilerine göre “Romantik Devrimci”…

Bazılarına kulak verirseniz, “Romantik Komünist”…

Asıl, “Vatan Hainliği” ile suçlandı Nazım…

Yıllarca hapislerde yattı…

Sonra, öyle diyenlere…

1962’de yazdığı “Vatan Haini” şiiri ile cevap verdi…

***

Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
“Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz ” dedi, Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
Bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson’un,
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
“Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz” dedi, Hikmet
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz
Ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim…
Vatan çiftliklerinizse,
Kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
Vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
Vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
Fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
Vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
Vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
Ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
Vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması
topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ…

Nokta…

Sonsöz: “İnsanlar işine gelince değil de vicdanına değince iyilik yapsalardı; bugün çıkar ilişkileri değil, gerçek sevdalar yaşanırdı! / Nazım Hikmet Ran…”