CHP kendi içinde tartışmalarını sürdürürken…
İyi Parti henüz kuruluş aşamasındayken…
Saadet Partisi etkisizken…
HDP Genel Başkanı tutukluyken…
Üstelik daha seçime 1 yıl varken:
“ Vakit bu vakit” diyerek erken seçim kararı aldılar…
Planları ise, son derece basitti..
Baskın bir erken seçimde; AKP+ MHP ittifak yapacak…
İyi Parti seçime sokulmayacak…
HDP barajı aşamayacak…
CHP tek başına etkisiz kalınca:
Seçim yine “Çantada keklik” olacaktı…
*
Fakat; “Evdeki hesap, çarşıya uymadı…”
CHP 15 milletvekilini İyi Partiye verince; keklik çantadan uçtu…
Tuzak kurulan partiler anlaşarak Millet İttifakını kurdu…
HDP’nin baraj korkusu kalmadı gibi…
Saadet Partisi iyi gidiyor…
MHP eriyor, İyi Parti yükseliyor…
Akşener’in meydanları doldurması, Cumhur İttifakını kara kara düşündürüyor…
Muharrem İnce’nin meydanlardaki performansı, kullandığı birleştirici dil, toplumdan büyük karşılık
görüyor… Mitinglerdeki büyük coşku, yeni bir ruh, yeni bir atılım yurdun dört bir köşesini sarıyor, geleceğe dair umutları arttırıyor…
Az kaldı…
Bir devir sona eriyor….
Her engeli aşan Millet İttifakı, parlamentoda çoğunluğu sağlamak üzere geliyor…
Muharrem İnce’nin ayak sesleri, Erdoğan’ın uykularını kaçırıyor, meydanlarda hata üstüne hata yapıyor…
Millet; üzerindeki ölü toprağını atmış, korku duvarını yıkmış, cesaretle, umutla, coşkuyla meydanlara koşuyor. Aynen Nazım Hikmetin dizelerindeki gibi:
“ Yine kitapları, türküleri, bayrakları ile geldiler,
Dalga dalga aydınlık oldular,
Yürüdüler karanlığın üstüne
Meydanları zapt ettiler yine”
*
Meydanlardan, mitinglerden yükselen ses, sarayın duvarlarını zangır zangır titretiyor:
“ Saraylar saltanatlar çöker
Kan susar bir gün
Zulüm biter.
Menekşelerde açılır üstümüzde
Leylaklarda güler.
Bu günlerden geriye,
Bir yarına gidenler kalır
Bir de yarın için direnenler. ( A. Yücel)