GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
22 Mart 2019 Cuma

‘Ula bizim oğlan' cevap veriyor: ‘Hesap ortada!’

Nihat Zeybekci, “Sonsöz TV”nin canlı yayında…

Son derece “hassas” bi’konuya parmak bastı…

İsim vermedi ama…

Hedefinde…

“Benim ağabeyim olur…” dediği…

Aziz Kocaoğlu vardı…

Normaldir, ne de olsa Aziz Bey bu kentin 15 yıllık Reisi…

Zeybekci, önce Aziz Başkan’ın…

Bakanlığı döneminde kapısını hiç çalmadığını söyledi…

Ardından…

Kocaoğlu’nun sık sık dile getirdiği…

“İzmir, merkezi hükümetten hak ettiği payı alamıyor!”

Yakınmasına, kendine has üslupla cevap verdi:

“Ege şivesiyle soruyorum; Ula bizim oğlan, bu paraları ne ettiniz? Nereye gitti bu paralar? Bu şehre gitmediği belli! Şehir; otopark istiyorum, trafiği hallet diyor… Şehir; yolu, çöpü hallet, yeşil alan istiyorum diyor… Anlattıklarımızı vatandaş anlıyor... Herkes ödediği vergiyle ilgili (İller Bankası’ndan verdiğim kadar pay almam lazım) diyor... Öyle olursa İstanbul yüzde 65’ini alır Türkiye oturur kalır! Adaletsizlik yok! Ortada rakamlar var…”

 

***

 

Ben de “o rakamlara” baktım, zaten…

Üstelik, “o rakamlar” Devlet Baba’nın TÜİK’inden…

Yani…

Türkiye İstatistik Kurumu’ndan…

Aynen şöyle:

2002-2017 döneminde…

İzmir’den Ankara’ya toplam 429 milyar TL. gönderilmiş…

Geriye ise sadece 105 milyar TL. dönmüş…

Dolayısıyla, “Güzel İzmir”

Kamu gelirlerine net 323 milyar TL. katkıda bulunmuş…

Böylece…

İzmir gönderdiği her 4 TL.’den ancak 1 TL.’yi geri almış…

 

***

 

Nihat Zeybekci’nin “memleketi” ile kıyaslama yaparsak…

Denizli’den 2002-2017 döneminde…

Ankara’ya toplam 16 milyar TL gönderilmiş…

Geriye ne dönmüş?

20 milyar TL.

Yani…

Denizli kamu gelirlerinden net 4 milyar TL. ilave kaynak kullanmış…

Böylece…

Denizli, Ankara’ya gönderdiği her 80 TL. karşılığında…

Geriye 100 TL almış…

 

***

 

Resmi verilerden bi’demet daha…

İzmir, Genel Bütçe gelirlerine yaptığı katkının…

Ancak yüzde 2.6'sını yatırım olarak geri alabiliyor…

Merkezi Hükümet’in geçen yıl (2018)…

İzmir’e yaptığı toplam yatırım tutarı 2 milyar TL…

Kişi başına yatırım harcaması ise 469 TL…

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, aynı zaman diliminde…

Bu kadim kentteki yatırım tutarı ise 2,4 milyar TL…

Kişi başına yatırım miktarı da 571 TL…

 

***

 

Bu kadar “TUİK bilgisi” yeter!

Kendimizi boğmayalım rakamlara…

Peki…

“Ula Bizim Oğlan Kocaoğlu”

Nihat Zeybekci’ye nasıl karşılık verdi?

“Bize (Belediyenin paralarını ne ettiniz?) diye soranlar, kendinden bilir işi… Biz harcamalarımızın hesabını yıllar süren mahkemelerde verdik... Tek kuruş suistimal bulunamadı... Peki, siz hiç incelendiniz mi? Evraklarınız, harcamalarınızı hiç incelendi mi? Hiç hesap verdiniz mi? Hayır! Çünkü hep iktidarın şemsiyesi altında oldunuz…”

 

***

 

Belki, diyorum…

Kocaoğlu, az-biraz daha konuşabilirdi…

Yapmadı / yapamadı…

O’nun yerine…

Elleri nasırlı…

Bademlili bir üretici kadın bakın ne dedi?

“Bu soruyu bize sorsun… O paralar bizde... O paralar fidan üreticisinde, süt üreticisinde... Siz hem bu topraklara hem de yüreğimize Aziz tohumları bıraktınız… Sağ olun, var olun…”

 

***

 

Tamam, Aziz Bey…

“Ununu elemiş, eleğini duvara asmış” gidiyor ama…

Bu ilginç “seçim atmosferi” diyalogu…

Bana…

İzmirli unutulmaz şair Atilla İlhan’ın yazdığı…

Ahmet Kaya’nın seslendirdiği…

“Mahur Beste” şarkısını hatırlattı…

Sözleri pek latiftir…

Şenlik dağıldı, bir acı yel kaldı bahçede yalnız…
O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız…”

“Müjgan”ı bir kadın ismi olarak bilirsiniz, di’mi?

Doğrudur ama Farsça’da bi’karşılığı daha vardır…

Müjgan, aynı zamanda “kirpik” anlamına gelir…

Yani…

“Müjgan’la ben ağlaşırız...” derken şair…

Yaşadığı acıyı, kalbine gömdüğü yası dile getirir!

 

***

 

Bi’ayrıntı daha…

“Mahur”, klasik Türk Musikisi’nin…

En sevilen makamlarından biridir…

En az 700 yıllıktır…

Neşeli, şuh, gönül ferahlatan…

Hatta heyecanlandıran…

Ama, bir o kadar da…

Gönüllerde “sert rüzgarlar” estiren makamdır…

Mesala…

Mehter müziği “mahur” makamındadır…

Coşturur…

Ama…

Aynı zamanda makarnanın üstündeki “acı sos” gibidir…

Kimileri için!

Nedenini merak edenler…
Bi’zahmet…

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın…

“Mahur Beste” adlı benzersiz romanını okuyuversin!

Nokta!

 

Sonsöz: “Dediler ki, gözden ırak olan gönülden de ırak olur… Ben de dedim ki, Gönül’e giren gözden ırak olsa ne olur? / Hz. Mevlana…”