GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
19 Ekim 2010 Salı

Türbanınıza da size de’… Yetti artık!

AKP’’nin niyetinin hiç de ’‘demokratik Türkiye’’ olmadığını, konuyu özgürlük sorunuymuş gibi göstermeye çalışsa da öyle yüce bir niyet taşımadığını bilsem de’… Yüksek öğretimde kılık kıyafet düzenlemesi gibi bir saçmalığın olmaması gerektiğini savunanlardanım.
Amma velakin’…
Bunu bin yıldır tartışıyor olmaktan, politikacıların bu konuda hiç durmadan geviş getiriyor olmasından, bir arpa boyu yol alınmamasından, ’‘dön baba dönelim’’ korosundan da feci şekilde sıkıldım.
Yetti ama. Sahiden yetti.
Başörtüsünden başka derdi/tasası/kaygısı/sorunu yok mu kadınların bu memlekette?
Bu sorun çözülürse, sanki kadınların bütün dertleri çözülecekmiş gibi bir durum sardı her yanı.
AKP bunu bilinçli/kasıtlı yapıyorsa ’–ki yapıyor- bu tuzağa herkes niye düşünüyor?
Niye türbanla yatıp türbanla kalkıyoruz?
*
Bakın, daha geçen hafta Türk kadınlarının durumu ile ilgili bir utanç raporu yayınlandı.   
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrailli Şimon Peres'e "van minüt" dediği Davos toplantılarını da düzenleyen Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) açıkladığı verilere göre, kadın-erkek eşitliği sıralamasında Türkiye 134 ülke arasında 126. sırada.
Kadın-erkek eşitliğini ’“eğitim düzeyi, sağlık ve yaşam beklentisi, siyasi güç’” olmak üzere dört ana başlık altında inceleyen "Küresel Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği 2010’” raporuna göre, Türkiye ekonomik katılım ve fırsat eşitliği açısından 131. sırada.
Diğer deyişle, sondan üçüncü! Sadece Yemen, Suudi Arabistan ve Pakistan, Türkiye'den daha geride.
Kadın istihdamı oranı, yöneticiler ve üst düzey çalışanlar arasında kadın oranı, eşit işe eşit ücret oranı ve tahmini gelire bakılarak yapılan sıralamaya göre; eğitim düzeyi açısından Türkiye 109. sırada..
Sağlık açısından doğumda cinsiyet oranına ve ortalama yaşam beklentisine bakılınca, Türkiye 61. sırada.
Siyasi güç açısından da parlamentodaki kadın oranı, hükümetteki kadın oranı ve kadın başkanların yönetimde olduğu sene sayısı göz önüne alınınca, Türkiye 99. sırada.
2006'dan bu yana yayınlanan raporlarla karşılaştırıldığında Türkiye'nin sıralamasının son üç konuda az da olsa ilerlediği, fakat ekonomik katılım açısından kötüleştiği görülüyor.
Hadi onlar ’‘dış kapı’’nın mandalları; içerinin araştırmalarına bakalım desek, durumumuz daha da beter.
Başbakanlığa bağlı olarak görev yapan Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’’nün geçen Şubat yayınladığı ’“Türkiyede Kadının Durumu’” adlı raporun Türk kadının siyasi gücünü değerlendirdiği kısmı, Dünya Ekonomik Forumu’’nun aynı başlıkta Türkiye’’ye ’‘torpil’’ bile geçtiğini gösterir halde!
’“Türkiyede Kadının Durumu’” raporuna göre TBMM’’de yer alan kadın milletvekillerinin oranı 2007 seçim sonuçları itibarıyla yüzde 9,1.
Bu oranla aynı rapora göre Türkiye’’nin dünya ülkeleri arasındaki yeri 109. sırada.
Oysa Dünya Ekonomik Forumunda bu kategoride Türkiye 99. sırada.
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğüne göre, Türkiye’’de kadınların iş gücüne katılım oranı 1999’’da yüzde 34,1 iken, 2008’’de bu oran yüzde 24,5 düzeyine gerilemiş. İlerleme, yerinde sayma falan değil, bildiğiniz gerileme işte!
Ve şu rakama bakar mısınız? Tüm Türkiye’’deki okuma yazma bilmeyen kadın sayısı  3.730.553. Güneydoğu Anadolu’’da kadın nüfusunun yaklaşık yarısı okuma yazma bilmiyor!
 
Bir başka rapor, İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasından. ’“Kadınım, İşsizim, Mutsuzum’” adlı raporuna göre, bugün toplam işsizlerin üçte biri kadınlar.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının ’“Kadınların Siyasete Katılımını Artırmak’” başlıklı raporuna göre ise Türkiye’’de 2009 yılında çalışan kadınların yüzde 59’’u, sosyal güvenceden yoksun’…
Geçiniz bir başka rapora.
"Artan muhafazakarlık kadınların hak ve özgürlüklerini kullanmalarını tehdit ediyor; kazanılmış yasal haklarından geri adım atılmak isteniyor" diyor. Hangi rapor?
Birleşmiş Milletler Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) çerçevesinde, üç ay önce (21 Temmuz) yapılan Türkiye Oturumu'na, kadın örgütlerinin sunduğu Gölge Rapor.
Raporum genel girişinde yer alan ’“Türkiye'de artan muhafazakar davranış biçimleri, kadınların hak ve özgürlüklerini kullanmalarını giderek artan ölçüde tehdit etmektedir. Kadınların halihazırda kazanmış oldukları yasal haklarından geri adım atılmak istenmekte, mevcut ayrımcılıkların ortadan kaldırılması için yapılan çalışmalar çoğu zaman dirençle karşılık bulmaktadır. Olumlu gelişmelerin bazıları bile muhafazakar alt metinler taşımakta ve var olan hak ve özgürlüklerin ihlaline sebep olabilecek boşluklar içermektedir’” sözleri bile durumun vahametini göstermeye yetiyor da artıyor bence.
*
’‘Ekonomik büyüme, jeopolitik önem, medeniyetler ittifakı’’na gelince mangalda kül bırakmayan, iddia üzerine iddia koyan AKP iktidarı, kadın-erkek eşitliğinde Türkiye’’nin dünyanın son sıralarından bir türlü çıkamadığını nasıl açıklayacak acaba?
AKP’’nin öyle bir derdi/kaygısı olmadığını, kadın sorununu türbana bağladığını, hepimizi (muhalefetin de gayretleriyle!) ince ince türbana doladığını biliyoruz elbet de’…
O türbana dolanmayı, dolanıp da boğulmayı 8-9 yıldır biz uyanıklar nasıl başarıyoruz, onu bilemiyorum işte!
Onun için, bugün itibariyle işte; yeter diyorum. Yeter!