GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ahmet Aydın AKANSU
YAZARLAR
28 Mart 2017 Salı

Son yıllarda kanser neden arttı?

Türkiye gündemine düşen GDO’lu ekmek üretimi, GDO’lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) besinler tartışması yine alevlendi. GDO’nun zararlarını, organik gıda fuarlarının çok daha sık yapılmasını defalarca yazdım. GDO’lu besinlerin canlılara zararları neler mi? Kanserli hücrelerin büyümesine neden olur. Kalp hastalıkları, Alzheimer, alerjik hastalıklara zemin hazırlıyor. Ekosistemde yani normal ve organik tarımı tehdit ettiği, ne kadar uzak alanda olursa olsun rüzgar ve arılar yoluyla organik ürünlere de bulaştığı, GDO'lu tarım yapılan alanlardaki haşereleri yiyen kuş türlerinin tükendiği, canlı türleri açısından biyolojik çeşitliliği yok ettiği, GDO'lu ekinlerin tozlaşma yoluyla aynı türden akrabalarının da genlerini değiştirebildiği açıklanmıştı. Şimdi bu etkilere bir yenisini Fransız Bilim Adamları ekledi. Fransa Caen Üniversitesi bilim adamları, büyük gizlilik içinde 2 yıl sürdürdükleri araştırmanın sonucunda genetiği değiştirilmiş gıdalarla (GDO) beslenen kobay farelerin daha genç öldüğü ve daha sık kansere yakalandığı, dişi farelerin yüzde 93’ünde meme tümörlerinin belirlendiği, erkek farelerin çoğunun ise böbrek ve karaciğer sorunları nedeniyle öldüğünü açıkladı.

10 milyon hastaya kanser teşhisi

Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı incelemelere göre her yıl dünya üzerinde 10 milyon hastaya kanser teşhisi konuluyor. Sebebi, GDO’lu ve hormonlu besinler. Dünya Sağlık Örgütü, (World Health Organization WHO) tarım ilaçlarının canlılara verdiği zararları sık sık duyuruyor ve organik (Ekolojik) gıdaların yetiştirilmesini teşvik ediyor. Organik gıdalarının yetiştirilmesi ve işlenmesinde yapay ve benzeri gübreler, böcek ilaçları, büyütme düzenleyiciler, hormon, antibiyotik, koruyucu, kimyasal kaplama, katkı ve parlatıcı maddeler kesinlikle bulunmuyor. Organik gıdalar ve ürünlerde, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın organik tarım logosu olmalı mutlaka. Sağlıklı bir yaşam sürmek istiyorsanız, yediğiniz ve içtiğiniz her şeye dikkat etmek zorundasınız.

Sağlıklı ekmek merkezi ile örnek oldu

Albert Einstein’ın “Dünya, kötülükler yapanlar yüzünden değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir” sözünü çok doğru buluyorum. Seyirci kalmaya tahammülüm olmadığı gibi, benim gibi insanları da çok takdir ediyorum. Yaşamı yokluklar ve sıkıntılar içinde geçen İzmirli işadamı Ahmet Şen kurduğu (SEM) Sağlıklı Ekmek Merkezi ile Türkiye’ye örnek oldu. Pınarbaşı’nda kurduğu tesislerinde, çölyak, diayabet hastaları, çocuk gelişimine faydalı, obez rahatsızlığı olanlar için diyet ve sporcu ekmekleri üreterek önemli bir görev üstlenmiş. Türkiye’de sağlıklı ekmek üretiminin pek önemsenmediğini dile getiren Ahmet Şen, “Şeker ve diyabet rahatsızlıkları için zencefil, zerdeçal ve tarçından oluşan sarı ekmekler, çölyak hastaları için glütensiz ekmekler, yüksek tansiyon rahatsızlıkları için sadece çavdar ekmeği üretiyoruz. Bu konusunda çok iddialıyız. Müşterilerimizin üretim tesisimizi gezmelerini, aldıkları ekmekleri istedikleri laboratuvarlarda inceletmelerini öneriyoruz.  Tanıtım broşürlerimizde ekmeğimizin hangi bitkilerden üretildiği açık açık yazılı. Hatta “Ekmeğinizi beğenmedim” diyen kişiye parasını geri iade etmeyi de taahhüt ediyoruz. Bize www.semekmek.com internet sitesinden ulaşabilirler” diyor. Alsancak Kıbrıs Şehitleri ve Karşıyaka Bahriye Üçok Bulvarı’nda şubeleri bulunan Sağlıklı Ekmek Merkezi’nde doktorların önerdiği şekilde ekmek de hazırlanabiliyor.